Harry
Bazen neden Avery ile çıktığımı sorguluyordum. Şuan da sorguladığım zamanlardan biriydi.
Yemekhanede yanımda oturmuş salatasını yerken bana gelen geçenin ne kadar kötü giyindiğinden, saçlarının kötü olduğundan ve sürtük olduğundan bahsediyordu.
Tam anlamıyla başım şişmişti.
"Ah, Çakma Tanrıça geliyor. O koca göğüslerinin güzel olduğunu mu sanıyor acaba?"
Kafamı kaldırıp yemekhaneye yanında Hannah ile giriş yapan Hera'ya baktım. Üstünde askılı düğmeli bir tişört vardı ve açık olan düğmelerinden büyük göğüsleri gözüküyordu. Tişört dar olduğu için göğüsleri iyice ortaya çıkmıştı. Benim gibi ona bakan erkekleri fark ettiğimde kaşlarımı çattım. Ona bakanları aklıma not ettim.
Onları sonra hallederdim.
"Cidden mi Avery?" Dedim alayla. Hera'nın göğüslerinin güzel olduğu gözle görülür bir gerçekti. Avery kıskanç sürtükten başka bir şey değildi.
"Güzel olduğunu sanmıyor. Göğüsleri zaten güzel." Dedim suyumu içerken. Bir yandan da Hera'yı izliyordum. Yemek sırasına girmiş kendine patates kızartması alıyordu. Patates çok severdi.
"Yanında ben varken bunu nasıl diyebilirsin?" Diye çemkiren Avery'e artık katlanamaz hale gelmiştim. Onunla konuşmak dahi istemez hale gelmemim sebebi Hera'ydı. Hera ile konuştukça ona olan hislerim artıyordu ve etrafımda ki kimseyi görmüyordum.
"Kız arkadaşlarınla dedikodu yapmaya ne dersin?" Dedim onu kibarca kovmaya çalışarak. Avery sinirle yanımdan kalktığında gözlerimi tekrar Hera'ya çevirdim.
Siktir.
Niall onun yanında ne yapıyordu?
Ve onlar neden gülüşüyordu?
Telefonumu cebimden çıkarıp Hera'ya mesaj yardımaya başladım.
Harry: Hera çabuk o çocuğun yanından uzaklaş
Harry: HERA O ÇOCUĞA GÜLME
Harry: Siktir, kendimi tutamayıp Niall'ın üzerine atlasam kendimi ifşa ederim diye korkuyorum
Harry: Yoksa çoktan ağzına sıçmıştım
Tanrıçam: Sakin ol şampiyon
Tanrıçam: Ya da olma
Tanrıçam: Aslında Niall bana çıkma teklifi etti
Tanrıçam: Onu öpmeli miyim?
Bilerek yaptığını biliyordum. Beni iyice sinirlendirmeye ve bu sayede beni ortaya çıkarmaya çalışıyordu.
Yemezler güzelim.
Harry: Sen bilirsin.
Tanrıçam: HAYDİ AMAA
Tanrıçam: Göt Milward
Tanrıçam: Aslında ismin bu değil
Tanrıçam: Benimle yaşıt olduğunu söyledin ve bizim dönemde Milward isimli biri yok
Harry: Sana gerçek adımı söylesem beni tanırsın
Harry: Niall'ın yanından uzaklaştığına sevindim
"Selam dostum." Karşıma oturan Niall'a kaşlarımı çatarak baktığımı fark ettiğimde ifademi düzelttim.
"Selam."