Klasik bir cumartesi akşamı bizimkilerle oturmuş tabi ki Hannah'ın isteği üzerine gidecek yer düşünüyorduk. Ama benim düşünebildiğim tek şey dün geceydi.
Dün gece hayatımın en güzel gecesi olabilirdi. Yaptığımız şeyler daha önce yapmadığım şeylerdi ama yine de onunla yapmak çok hoşuma gitmişti. Ve resmen sevgiliydik. Harry ve ben. Sevgiliydik. Hani şu birbirlerini gördüklerinde birbirlerine nefretle bakan kişiler. Sevgiliydik.
Yüzümdeki gülümsemeye engel olamazken onu özlediğimi fark ettim.
Bana ne oluyordu?
Dışarıdan yılışık ilişki gördüğümde öğüren tiplerdendim ben ne ara böyle olmuştum?
Sürekli onu yanımda istiyordum, kokusunu ve dokunuşları hissetmek istiyordum.
"Bu yine daldı. Hera!" Diye bağıran Hannah'a döndüm.
"Ne var?" Elindeki telefonu bana uzattı. Benim telefonumdu ve Harry arıyordu.
"Seninki arıyor." Dedi yüzünü buruşturarak. Ona gözlerimi devirdim ve telefonu alıp açtım.
"Harry?"
"Güzelim?"
Sırıttığımda bana bakan üç çift göz gördüm. Sırtışımı bozup ayağa kalktım ve onlara orta parmak göstermeyi ihmal etmedim.
"Napıyorsun? Antrenmandan çıktın mı?"
"Çıktım bebeğim. Seni çok özledim. Seni alayım mı? Bir şeyler yaparız."
"Ben de seni özledim ama çocuklaryım. Başka zaman yaparız."
"Ben de çocuklarlayım buluşup bir şeyler yapabiliriz?"
Bir süre sessiz kalıp düşündüm. Aslında olabilirdi ama bizimkilerin tepkisini bilemezdim.
"Hera?"
"Bizimkilere sorup sana mesaj atarım Harold. Tamam mı?"
"Tamam sevgilim. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp çocukların yanına döndüğümde Hannah'ın suratı asıktı.
"Ne oldu bebeğim?" Dedim ona sarılırken.
"Mason piçi başka kızla takılıyor."
Mason üst sınıflardan Hannah'ın hoşlandığı bir çocuktu ama çocuk tam bir şerefsizdi.
"Onu döverim ben." Diye tısladı Ted sinirle.
"Onu siktir edin. Harry bizi çağırıyor."
Tepkilerini ölçmek için onlara baktım.
"Bizi mi seni mi?" Dedi Ted kolunu Max'e sararken.
"Bizi. O da arkadaşlarıylaymış."
"Nereye çağırıyor?"
Keşke sorsaydım. Niye akıl edememiştim?
"Ah güzel soru. Bilmiyorum."
"Geri zekalı sorsana." Dedi Hannah.
Haklıydı. Telefonu alıp mesaj atmaya üşendiğim içip Harry'i aradım. Hemen açmıştı.
"Karar verdiniz mi?"
"Nereye gideceğimizi sormayı unuttum."
"Bara gitmeyi düşünüyorduk. Uzun zamandır eğlenmedik."