Hannah: Şu lanet basketbol maçınız bitti mi?
Niall: Evet bebeğim ama Harry yenildiğimiz için çocuklara bir maç daha teklif etti
Max: Şaka gibisiniz! Evde sizi bekliyoruz 5 saattir, Hannah ve Hera havuzda 500 farklı fotoğraf çekildi, ben sıkıntıdan bir sürü yemek yedim
Ted: Harry malı yüzünden
Ted: Peter buna blok yaptı diye sinirli
Ted: Üstüne yenildik
Ted: şimdi dinleniyoruz
Hera: Harry
Harry: Bebeğim kızma bir maç daha yapsak ne olacak ki?
Hannah: İyi gelmeyin biz başkalarını buluruz
Hannah: Yan evimizde yakışıklı çocuklar var
Harry: Tehdit mi ediyorsun bizi
Niall: Sanırım
Max: Sarışın olan benim
Hannah: Esmeri daha çok beğenmiştim zaten
Hera: Ben Harry'i istiyorum
Harry: Yaa gördünüz mü bebeğimi ❤️
Niall: Hannah aferin sana
Hannah: Şaka aşkım
Ted: Max?
Max: Şaka şakaaaa
Hannah: Ee geliyorsunuz değil mi? Sahile gidelim??
Harry: Son maç SÖZ
Hannah: HARRY HAYIR LANET SAHAYI BASTIRMA BANA
Harry: Konuşmayı keser misin oyuna başlayacağız
Hannah: İyi ben de Hera'nın fotoğraflarını çekmeye devam edeyim
Hannah:
Hannah: Bunu İnstagrama atacakmış
Harry: SEN KAZANDIN SÜRTÜK GELİYORUZ
"Sevgilin benimle uğraşmamalı. Böyle ebesini görür." Hannah zafer kazandığı için mutluydu. Telefonu kenara bırakıp ayağa kalktı ve uzanan Max ile bana baktı.
"Kalkın hazırlanalım. Sahile gidiyoruz." Heyecanlı şekilde konuştuğunda Max ile mecbur ayağa kalkıp onu takip ettik. Hepimiz odalarımıza gittik. Duş almayacaktım çünkü denize gireriz diye düşünüyordum. Daha doğrusu okyanus. Büyüleyici bir yerdi ve neredeyse her gün gitmeye başlamıştık. Hannah'nın arkadaşlarıyla da bayağı kaynamış ve ortam kurmuştuk.