Harry
Gözümü açar açmaz Hera'nın yüzünü görmek gülümsememi sağladı. Bir insan evladı nasıl olur da bu kadar güzel olurdu ki? Saçları yastığın her yerine dağılmıştı ve dolgun dudakları hafif aralıktı.Bir kolu benim üzerimdeydi diğeri ise yatağa savrulmuştu.Yatağın yanındaki komidine bıraktığım telefonu alıp saate baktım. Saat neredeyse öğlen 2 olacaktı. Gerçi sabaha karşı uyuduğumuzu düşünürsek bu kadar uyumamız normaldi. Aklıma dün gece gelince kasıklarım sızladı. Siktir, Hera ile yeni bir maceraya atılmış gibi hissediyordum ve bu gerçekten diğerleri gibi değildi.
Hera'yı hiç o kadar zevk alırken görmemiştim. Üst üste onu sona getirmiştim ve poposuna vurduğumda aldığımız zevk çok garipti. Hep daha fazlasını istemiş ve beni çıldırmıştı.
Hera mırıldanıp döndüğünde düşüncelerden uzaklaştım.
"Harry." Diye mırıldandı.
"Minik kuşum." Gözleri kapalı bir şekilde güldü ve elini kaldırıp yüzüme koydu. Gözleri kapalı olduğu için parmağını gözüme sokmuştu.
"Gözümü çıkarmasan mı?" Dedim elini çekerken. Gözlerini açtı ve bana baktı. Ona göz kırptığımda utanır gibi inledi ve kafasını yastığa gömdü.
"Senden nefret ediyorum." Dedi boğuk çıkan sesiyle.
"Hayır etmiyorsun." Yastığı altından çektiğimde çığlık atıp üstüme atıldı. Yastıkla suratına vurduğumda bana küfür savurup karnıma vurmaya başladı. Bileklerinden tutup üstüne çıktım.
"Bana gücünün yetmemesi ne kadar üzücü." Burnunla burnunu dürtüp dudaklarımı yakınlaştırdım. Alt dudağını emmeye başladığımda elleri karnıma gitti. Ben dokunacağını sanarken beni itti ve yan tarafa düşürdü. Yataktan fırladığında yakalamaya çalıştım ama koştu.
"Buraya gel Hera!" Dedim kafamı yastığa yaslayıp.
"Hayır. Duş almam lazım." Arkasını döndüğünde gözlerimi kocaman açtım.
"Siktir."
Bana dönüp baktı.
"Ne oldu?"
Poposu kıpkırmızıydı. Gerçekten. İzler ve morluklar vardı. Telefonumu alıp ayağa kalktım ve arkasından fotoğrafını çekip telefonu ona döndürdüm.
"Oha." Dedi telefonu eline alırken. Elimle poposuna dokunduğumda geri çekildi.
"Acıdı mı?" Dedim şaşkınlıkla.
"Biraz. Şey ben soğuk bir duş alayım." Benden kaçtığında güldüm. Daha fazla onu utandırmak istemiyordum. Yatağa atlayıp fotoğrafa baktım. Bilmiyorum, gerçekten seksi gözüküyordu.
Ben de duş alıp aşağı indiğimde bahçeden gelen sesleri duydum. Bahçeye çıkıp baktığımda masaya kurulmuş yemek yiyorlardı. Hera'nın yanına kurulup ben de yemeye başladım. Hannah ve Niall çok kötü gözüküyordu.
"Ahh başım." Dedi Niall kafasını geriye atarak.
"Bağırma Niall!" Dedi Hannah, Niall'ın bağırmamasına rağmen. Hera gülüp yüksek sesle konuştu.
"Havuza mı girsek?" Hannah ona kötü kötü baktığında omuz silkti.
"Mayolarımız yok." Dedi Ted büyük havuza bakarak.
"Yakınlarda mağaza vardı, Harry ile ben gidip alırız. Hem akşama yemek için de bir şeyler alırız." Hera'yı onaylamak için kafamı salladım.
"Aynen. Biz hallederiz."
"Siz zaten halledersiniz." Dedi Ted gözlerini devirerek. Hera ona tip tip bakıp omzuna vurdu.