Gökkuşağının Son Rengi

Güçlü Çember

Okula gelme vaktiydı. Sınavlar gayet başarılı ve mutlu etmişti beni. Sanki okul birincisi gibiydim. Müdür laak diye sınıfa girdi.

'Herkes ayağa kalksın arama var.'

Daha neler. Ayh sınıff sınıf değil maşallah Suriye kampı. Neler olmuyordu ki.

Tek tek tüm hocalar sınıfa girdiler.

Ayhh Allahım Sabır ver. Şu kaltak Nazire hocayı bana bulaştırma. Yani dul kalmış karı hala koca derdindeydi. Görmedim sanmasın. Geçen derse tahtadayken facebooktan gelen mesajlarını okudum. Karı bildiğin abone! İki laf etsin bak ben onu napıcam.

Müdür: 'Demet kızım sen yanima gel.'dedi.

Ağzım açık kaldı. Sinirlendim.

'Oldu hocam.' Niye Demet yanınıza geliyormuş.'dedim.

'Sen karışma Erken.'dedi.

Daha bu karışmamış halimdi. Ulan Hülya getirdiğin okulun ben taaa.....

Tek tek arandık, kollar aşağaya, bel kıvrımlı, çoraplarimiza kadar baktılar. Bu Nazire orospusu, direk Aslana yaklaştı, aradıda aradı mübarek, sanki muhtar da sayım yapıyo.!

Eyvah ki Eyvah! Aslandan Madde çıktı. Resmen dondum kaldım.

Nazire:' Müdürüm buraya bakın bi.'

Müdür hızlı adımlarla yanımdan geçti ve Aslana bi tokat attı.

'Ne olum bu. Ne!!!'

Tepkimi korudum. Dişimı gıcırtadarak sıktım. Elimi yumruk yaparak gücümü kontrol ettim.

'Bu yaşda maddemi.! Derhal odama yürü! Derhal! Sesi sınıfta yankılandı.

Aslan donmuş, tepki veremez olmustu.

'Hocam yalan inanın iftira, benim öyle huylarım yok. Yalvarırım dinleyin. Yemin yemin....

'Kes!!! Derhal odama dedim.'diye tavrını koruyan piskopat müdür. Kızını niye aratmadı düşünüyordum.

Ama dursun, bak bende gelicem o konuya.

Aslanı yaka paça çıkarırken, hemen atladım.

'Durun bende. Gelicem.'dedim.

'Sana ne oluyo be. Otur oturduğun yerde.'diye bağıran Nazire cadısı, şimdide başıma mümtaz çıkmıştı.

'Bende gelicem dedim. Duymuyor musunuz.'diye sertlendim.

'Hayır!!!

deselerde gidicektim.!

Durdum plan yaptım. Baktım kızlar falan bende. Kızlara iki kaş kaldırdım oturdum. Oradan adını bilmediğim bi kız.

'Aslana olan oldu sanane, Erken.!dedi

Allaaaaaahhh!!!

Ayağa tam oturuyordum ki kalktım. Mide bulantısı yarım yüzü kaynaklı kıza doğru yürüdüm. Demet geri çekildi, kızın masadaki sıra arkadasıda 'ben demedim.'diye kactı.

'Kız sen kimsin, ruhu fakir.! Sana mı kaldı eleştirmek.'dedim ve masaya yumruk attım.

'Ben fikrimi söyledim, sadece.'dedi. Ardından susmayan kız.'

sana yardım edebilirim.'dedi.

Iyi niyetliydi galiba. Aman bu kızlarida anlamıyorum anlamayacaktımda.

Şimdı izleyin.....

'Hocam hocam yetişin Seda bayildı, epey titriyo yerde.'

Iki hoca birden. 'Ah bu Seda ah!!' Diye koşmalarını farkkettik.