Yıldızlar Kadar Uzak II Baekyeol

155 28 3
                                    

18. BÖLÜM ~ Yıldızlar Kadar Uzak

Umutları kalbinden büyük, hayalleri yıldızlar kadar uzak bir çocuktum ben. Büyükbabanın aptal diye hitap etmekten çekinmediği, kendi ağabeyinin sırf vicdanı rahat olmayacak diye terk edemediği çocuktum.

Karanlıktan korkup yıldızlara sığınırken kendini yine karanlık sokaklarda bulan kayıp ruhtum ben.

Pek çok şey oldum ve hepsi de zavallı ruhumun yansımalarıydı sadece.

Gözümün önünden geçen film şeridi falan yoktu. Hissetmeyi başarabildiğim şeyler acı ve soğuktu. Doğu mahallesinin asfaltı filmlerdeki bataklık gibiydi ve beni içine çekiyordu.

Satırların yetersiz kaldığı kelimelerle anlatamayacağım bir ben var Doğu mahallesinin kollarında usulca dinlenen. Ruhuna batmış cam parçalarını artık çıkartamayan acı dolu bir beden.  

Chanyeol neredeydi?

Bedenim karanlığa karışmadan önce son bir kez onu görmek için deliren ruhum hayat ipliğime sıkıca tutunmuştu ancak ip kanlı parmaklarımın arasından kaymak üzereydi.

Ne kadardır Doğu mahallesinin kaldırımlarının üzerinde can çekişiyordum?

Ailem dediğim insan ne zaman beni sığındığım çatıdan aşağıya itmiş ve yaptığı şeyden pişman olmadan karanlığa doğru ilerlemişti?

Ruhumun bedenime tutunacağı kaç dakika daha vardı?

Yıldızlara ulaşmama ne  kadar kalmıştı?

Ruhumun bedenimden ayrılmak için can attığını biliyordum. Ölüm gibi bakan çocuk, tüm kar küreleri üzerine devrilmiş zihnimde kanlar içinde yatarken acı bir şekilde gülümsedi. Sonumuz gelmişti. Bizim hikayemiz burada bitmişti.

Biraz mutlu olmuş, bolca üzülmüş ve terk edilmiştik. 

Chanyeol' u tanımış onu çokça sevmiş ve onun tarafından çokça sevilmiştik.

Gittiğimi düşünmüş müydü?

Beni evde bulamadığında ondan kaçtığımı sanıp üzülmüştü belki de. Ona buradayım demek isterdim. Kaçmadım, seni asla bırakmadım. Ruhu bahar ayından hatırladığı rüzgara hasret olan  bir adamdı o. Dünya için fazla iyiydi. İri bedeninin aksine insanların ona bağırmasından korkuyordu. Tek başına birkaç adamı dövebilecek kadar güçlüydü ancak insanların gözlerine bakamayacak kadar da korkaktı.

O bir papatyanın taç yapraklarına aşık olacak kadar saf yürekliydi.

O bir papatyanın taç yaprakları ezildi diye dünyayı yakacak biriydi.

Chanyeol her şeyimdi.

Chanyeol benim çok şeyim, çok fazla şeyimdi.

Ve ben onu terk etmek üzereydim.

Neden bu gece buraya gelmiştim ki? Gerçekten Büyükbabanın bana veda edeceğine inanmış mıydım? Yıllarca evinde kaldığım her saniyeyi bana cehenneme çeviren adamın gerçekten beni önemsediğini nasıl düşünebilmiştim?

Chanyeol neredeydi?

Sokağı bölen adım sesleri gece içinde yankılanırken dudaklarımda asılı kalmış nefesim öksürük halinde dudaklarımdan döküldü. 

"Baekhyun?" dedi biri. Ses öylesine kısıktı ki bir an benim uydurduğumu aslında kimsenin benim için gelmediğini düşünmüştüm ancak bu kez daha güçlü bir  şekilde adımı seslenen kişi Reed' ti. 

Monachopsis  || ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin