A-7

112 6 9
                                    

Graham Bell iki ahizenin arasındaki bağlantıyı bulduğundan beri ilk defa beni bir telefon uyandırmadan önce kalkmıştım.İşin tuhaf yanı o gün özellikle öğlene kadar uyumak ve ardından ertesi günki seyahatim için bavulumu toplamak için alarm kurmamış,hatta hatta Carter'a beni aramamasını tembihlemiştim.

Ya beni dinlememişti,ya da tamamen rastlantı eseri birisi,büyük ihtimalle anonim bir havari,beni İsa'nın son akşam yemeğine çağırıyordu.

Elimdeki aslen Seattle'ın orta yerinde giymeyeceğimi bildiğim halde aldığım,dizi yırtık pantolonumu katlayıp diğer kıyafetlerin üzerine koydum.Şifonyerin üzerindeki telefonumu aldım.Melodisinin farklılığından,tanınmamış bir numara olduğunu biliyordum zaten,emin olduktan sonra biraz tereddüt de etsem de numarayı kabul edip ahizeyi kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Vay canına,telefonda sesin cidden çok farklıymış..."

Kaşlarımı çattım.İlk defa seksapel sayılabilecek bir kadın sesi (ki yine de bir sempatisi vardı) benimle böylesine kafa buluyordu.Daha doğrusu ilk defa seksi bir sese sahip bir kadın beni arıyordu ve benimle telefondan birisi kafa buluyordu.Gerçi,sesi telefon şakası yapan ergen tiplerden çok daha olgun geliyordu...

"Kimi aramıştınız hanımefendi?"

"Şu an kulağı ahizenin dibinde olanı."Evet,şaka olduğundan bu şekilde emin olmuştum.

"Peki ben olduğumu nereden biliyorsun?"

" 'Hanımefendi' diyişinden tanıdım." Arka fondaki yazıcı sesi ne kadar sinirdi öyle.Yoksa ben mi arayandan ötürü onu bu denli sinir hatırlamıştım?

"Numaramı nereden aldın?"

"Meslektaşım,meslektaşınla yolda karşılaşmış.Ya da dur,sen mi onun meslektaşıydın?Ben karıştırdım gene..."

Lanet Carter,lanet numaramı lanet yarım porsiyona mı vermiş?

"Neden benim numaramı vermiş ki?"

"Ah hayır,hayır...Senin değil,kendi numarasını.Ben sadece operatöründeki bilgilere ulaşıp son arananlara baktım.Son 12 arama sana aittir diye tahmin ettim...Gerisini biliyorsun."

Birini neden aynı gün içerisinde 12 kez ararsın ki Carter...Ah,gerizekalı Carter...Ah sosyopat,ah kuruntulu Carter...

"Bu iyi bir şey değil."

"Ne değil?"

"İnsanlardan habersiz numaralarını almak..."

Güldü.Kumrularınkine benzer,dişlerini göstererek gülen insanların kahkahalarına sahipti."Şimdi haber veriyorum ya?"

Yutkundum.Al al olmuş yüzüm çenemi kitlemiş olacaktı...

"Neden aradın peki?"

Dudaklarını ıslattığını ahizeden duyamamış,gözümle görememiş olsam da hissetmiştim. "Canım sıkılmıştı."

"Sıkıntını başka bir yerde gidermeye ne dersin?"

"Olur.Bu akşam sekizde yemeğe gidelim?

Beynim az önce tüm işlevini kaybetti.

"...Sen az önce bana-?"

"Eğer ağzından 'çıkma teklifi' gibi bir şey çıkarsa bedavadan bir rosto kaybedersin.Ya da ıstakoz.Benden söylemesi."

"İyi ama-"

"Bak,yarın uçakla Seattle'a gideceğini biliyorum,bunu saklamakla uğraşma."Nedense şu anda yazıcının uzerine uzanmış, gömlek düğmeleriyle oynadığını hayal etmiştim."Seni sadece bir kere gördüm ve onda da birkaç dakika içinde yüzüne tokat attım,yani..."

Cenna (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin