A-12

46 3 1
                                    

Gözleri yanarak ve dişleri ağzından çıkar gibi uyanmak nedir bilir misiniz?

Bilmeyin.Size ölümü tattırmak istemiyorum.

Mecazi ve daha "dağınık" bir ölüm tabii.

Uyanıyorsun.Bütün sevdiklerinden,ailen dahil,uzaktasın.An itibariyle her yerden asit soluyorsun.Gözlerin ağırlaşıyor.Damarların inceliyor ve kendi kanına biraz daha yaklaşıyorsun.

Sonra soruyorsun: "Dün gece ne oldu?"

Ama yanındaki cevap vermiyor.Yok çünkü orada...

Melatoninin eroin kadar olmasa da kusturucu tribinden çıkar çıkmaz doğruluyorum.

"Ne bekliyordun ki?"

Tabii ki seni bir sabah ülkenin orta yerinde bu motelde bırakacaktı.Tabii ki arabayı alıp kendi kendine şu "arkadaş"larının yanına sürecekti.

Ananı sikeyim Cenna.Açık ve net.

Derken.Kapı açılıyor.Başroldeki lahanamız,faltaşı gözlerle etrafı yokluyor.Kapının yanındaki,üzerinde bilmemkaç çizik olan o çürümeye yüz tutmuş şifonyerin çekmecesini karıştırıyor.''Lanet olsun,lanet olsun,lanet-''

''Nereden böyle?''

''Güzel bir yerden değil ve oraya dönmüyoruz."

Dönmüyoruz?Aaa,şu tavernayı diyor heralde.Dün gece ne olduğunu tam hatırlamasam da sanırım finalde otele cebimde şişman bir cemaatçinin 20 yaş dişiyle dönmüştüm.Bu ayrıntıyı sonradan hatırlamam ne kadar iyiydi ve ne kadar kötüydü?Peki hepsi bir yana,neden Cenna panikle bavulumu karıştırıyordu?

"Hey,hey,HEY!" diye yatağın ucundan ona yetişmeye çalıştım. "Eğer temiz iç çamaşırın yoksa söylemen yeter!"

"Kimliğin nerede?"

"...Kimliğim mi?"

"Ehliyet de olur,herhangi bir belge de!Dün çevirme yapmışlardı,hatırlıyor musun?"

Bak,bunu dişten önce hatırlasaydım bazı şeyler değişebilirdi.

"27 olduğunu anladılar sanıyordum."

"Hayır hayır,sorun polislerde değil.Hafızanı yokladım sadece...''Gözünün önüne düşen bir perçem saçı geriye iteledi. ''Be-Ben,cüzdanımı tavernanın oralarda unutmuş olabilirim.''

...Ah,lanet olsun.

''Tamam,sakin ol.'' derken sakin bir ses tonu çıkarmaya çalışıyordum ama pek başarılı olamamıştım. ''Neden kimliğime ihtiyacın var?''

''Benim banka hesabım havaalanındaki hasar düzelene kadar şirkete doğruca bağlı,yanımdaki tek nakit o cüzdandaydı ve şimdi bir banka hesabına veya nakde ihtiyacımız var.'' 

''Ön cebe bak.'' 

Acele hareketlerle bavulun ön cebini açtı,ancak bomboştu.

"Nasıl ya?"

"Bir yerde düşürmüş falan olmayasın?"

"Yok yok,orada olduğuna eminim,iç ceplere bak."

Aynı hareketlerle bir arka fermuarı açıp naylon cebi karıştırdı.Çıkardığı şey pasaporttu.Pasaport...Pekala,bu işimize yarayabilirdi.Ama neden iki tane?

Son zamanlarda kameoluğumu yapmış birinin pasaportunun bir ara o cepte kalmış olabileceğini düşündüm.En iyi ihtimal buldu.Realite,pasaportu açıp da ne bana ne de tanıdığım birininkine benzeyen iri gözlü,esmer ve kepçe kulaklı adamın fotoğrafını görmemle geldi.Akabinde endişe ve binbir küfrü sığdıran bomboş,ikili bir bakış,ben ve Cenna arasında beş saniye sürüp gitti.

Cenna (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin