Koridor boyunca koşuyordum. Bu kez, bana yardım etmeye cesareti olmayan insanlardan yardım dilenmeden sadece yola ve omzumdaki acıya odaklanmıştım. Revire gitmek, kesinlikle bugünkü yapılacaklar listemde değildi. Hayatımda daha önce hiç olmadığım kadar korkuyordum. Olayların bu raddeye gelebileceği benim için sadece Harry'nin blöflerinden biridir dediğim bir durumdu. Ne kadar aptalım ki, Harry'nin asla blöf yapmayacağını hala anlayamamışım.
Onun, babasının ısrarlı telefon konuşmasını benden uzakta yapmayı seçmesi belki de benim bu yerden kurtuluşum olabilirdi.
"Louis!"
Kulaklarıma dolan sesi, yeniden gözyaşlarımın birikmesine sebep oldu. Korkudan ağlamak tuhaf hissettiriyordu. Ondan kaçacak gücü kendimde bulamadığımda saklanmaya karar vermiştim. Karşıma çıkan ilk kapıdan girdiğimde kendimi ortak banyoda bulmuştum. Hala seslenişlerini duyabiliyorken bir duş kabininin içine girdim ve beni bulamaması için dua etmeye başladım.
"Louis! Eğer seni ben bulursam bundan hiç hoşlanmazsın! O yüzden bebeğim, bence kendin çık."
Ellerimi ağzıma kapatıp nefesimi duymaması için sessiz kaldım. Kapıları ittiğini anlamamı sağlayan sesler sırtımı duvara yapıştırmama sebep olacak kadar sertti. İçinde endişeyle beklediğim duş kabininin kapısı onun iri ayağı tarafından itildiğinde gözlerimi sıkıca kapatıp ellerimi başımın etrafına sardım.
"Bakın burada kim varmış?" dedi eğlenir gibi çıkan sesi. Tam elini bana uzattığı sırada dışarıdan gelen gürültüler onu durdurmuştu.
"Harry Styles?"
Harry başını arkaya doğru çevirene kadar karşımızda yaklaşık altı iri cüsseli adam belirdi.
"Baron Christpher Styles tarafından verilen, geri çevrilemez kesin emir: Tek oğlum olan Harry Styles hastalığı ve kendisine verilen psikolojik tedavi ilaçlarını içmediği gerekçesiyle birtakım kurallara aykırı davranışlar sergiledi..."
Adam sadece elindeki kağıda odaklanmış bize yazılanları okurken içlerinden iki kişi geldi ve Harry'nin kollarından tuttular. Savunmaya geçip adamlara hiç beklemeden vurmaya başladığında bile sözcü olan hala okumaya devam ediyordu.
"Bunun telafisi olarak okuldaki hasarı fazlasıyla karşılamaya hazır beklememizin yanı sıra oğlum Harry Styles bir süreliğine psikolojik tedavi görmek üzere gözetim altına alınacaktır. Sabrınız ve anlayışınız için teşekkür ederim."
Adam okumayı bitirip kağıdı elinde yuvarlayarak kapattı ve Harry'e yaklaştı. Az önceki diplomatik konuşmanın kim için yazıldığını hala anlamış değildim. Belki de baron, oğlunun saygısızlığından dolayı bana bir özür mektubu yollamıştır.
"Arabanız hazır Harry Styles."
Adam bana sadece göz ucuyla bakmış ve arkasını dönüp giderek Harry'i peşinden sürüklemelerine izin vermişti. Böylece az önceki konuşmanın bana yazılmadığını da anlamış oldum.
"Bırakın beni! Louis!"
Harry'nin bağırışlarını duymamak için az önce çıktıkları kapıyı hızla kapattım.
*****
"Her şey yolunda anne. Beni merak etmeyin."
"Buna sevindim tatlım. Peki seni bahar tatilinden önce görebilecek miyiz?"
Küçük valize koyduğum kıyafetlere baktım ve gülümsedim.
"Sadece bir dersim var. Sonrasında iki günlüğüne yanınıza geleceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cipa | larry ✓
Fanfiction"o giderse ölürüm baba! onu götürme..." hıçkırıklarının arasında babasının önünde çökerek yalvardı. bu hali kalbimi parçalara ayırmıştı. baron harry'den uzaklaşıp onu adamların arasında bırakırken yüzündeki gülümsemeyi görebiliyordum. beni tutan ad...