cipa | larry ✓

west coast

uyarı; +18

Elimi tuttu. Gözlerinin içinde büyük alev topları vardı. Bakışları cesaretimi yitirmeme sebep olsa da kararlıydım. Son talihsiz cinsel girişimini atlattığımı ve bunu, gerçekten sevdiğime inandığım adamla yapmamın normal bir şey olduğuna karar verdiğimden beri o hep mutsuzdu. Bunu onu mutlu etmek için bile yapardım. Yanıma oturdu. Nereden başlayacağını bilmiyor gibi sadece gözlerimi izliyordu.

"Ya canın yanarsa?" diye sorduğunda istekli bakışları bir an endişeyle dolmuştu.

Başımı salladım ve güven vermek için parmaklarımı yanağında gezdirdim. Diğer elim onun tutuşunun sıkılaşmasıyla büzülmüştü.

"Canım yanmayacak Harry."

Yüzüne yaklaştım ve dudaklarına sakin bir öpücük kondurdum. Gözleri kapandı. Gülümsedim, öpmeye devam ettim. Yumuşak alt dudağını dişlerimin arasında sıkıştırdığımda neyse ki acıyı hissetmiyor diye geçirdim içimden. Onu daha fazla tahrik edebilmek için dişlerimin arasındaki dudağını emmeye başladığımda ellerim ensesine kaymıştı. O, kaskatı kesilmiş vücuduyla öylece onu öpmeme izin verirken geri çekildim.

"Harry, sorun ne?"

Gözlerini açtığında beyaz kısmının kıpkırmızı olduğunu fark ettim. Kesinlikle bir sorun var gibiydi.

"Ya acırsa Louis? Gidecek misin?"

Sesi boğuktu. Korku dolu ama arzuyla yanıp tutuştuğunu görebiliyordum.

"Eğer biraz... Sakin ve yavaş olursan, bir sorun çıkmaz."

Derin bir nefes aldım. Söyleyeceğim yeni bir kelimeyi merakla bekliyordu.

"Harry sadece bunun normal olmasını istiyorum. Beni anlıyorsun değil mi?"

Alnı kırıştı. Bir süre düşündü.

"Normal bir ilişki istediğini biliyorum sevgili Louis. Bunu, yolda gördüğün her mutlu çifte imrenen bakışlar attığın gözlerinden anlıyorum. Ama ben... Duyarsız bedenimi kontrol etmekte güçlük çekiyorum..."

Daha fazla konuşmasını ve bana yeniden 'acırsa gidecek misin' sorularından yöneltmesini istemediğim için hızla dudaklarına yapışıp yanaklarını sıkıca tuttum.

Yatağa uzanırken ondan ayrılmamış onu da üstüme çekmiştim. Bu kez öpücüklerime karşılık veriyordu. Bacaklarımı kalçalarına sarıp ellerimi saçlarının arasına geçirdim. Dudaklarımız yeniden ayrıldığında ikimizde düzensizce soluklandık.

"Gitmeyeceğine söz ver Louis." dedi buruk bir tonda.

Geçen seferki ayrılığımız onun için de çok zor geçmiş olsa gerek.

"Söz veriyorum Harry. Gitmeyeceğim. Ne olursa olsun."

Gamzeleri belli belirsiz bir tebessümle ortaya çıkmıştı. Yeniden eğilip dudaklarıma bir öpücük bıraktıktan sonra hızla üstündeki gri tişörtü çıkardı. Vücudu gözlerime ziyafet sunarken pantolonunun fermuarıyla uğraşıyordu. Tüm o dövmeleri... Hepsine tek tek dokunmak ve onun bedenini hissetmek istiyordum.

Siyah dar kotu şekilli bacaklarından ayrıldığında pantolonuyla aynı renk olan baksırını henüz çıkarmadan üstüme eğilmişti. Boynundaki kolyeler aşağı doğru sallanırken yakından inceleme fırsatım olmuştu.

Her zaman göze ilk çarpan haç kolyesinin tam altında bir tür yıldıza benzer bir tane daha vardı. Ve bir de asil bir amblem gibi duran, üstünde kabartmalı S harfli gümüş kolye.

Harry benim pantolonumla ilgilenirken S harfli kolyeyi daha fazla inceleme fırsatım oldu. Küçük kahverengi dikdörtgen ucunda birbirine geçmiş iki kılıcın önündeki harf muhtemelen soyadını temsil ediyordu.