Tamamen altın sarısı ve koyu kırmızı kadifelerle süslenmiş evin yüksek tavanında, göz alıcı büyük kristal avizeler sallanıyordu. Görkemliydi. Fazla şaşaalı, fazla ışıltılı, fazla Buckingham Sarayı'nı andırıyordu.
"Ne hoş." dedi Gemma beni baştan aşağı süzerken.
Her zaman ki asil duruşu üstündeydi. Kollarını siyah ceketinin kapattığı karnının üstünde birleştirmiş, yüksek topuk ayakkabılarının üstünde, bakışları küçümseyici bir ifadeyle gözlerimde buluştu.
"Yavru köpeğini de yanında getirmişsin."
Harry birden sertleşen bakışlarını, ablasına her an saldırabilirmiş gibi ona sabitledi.
"O. Bir. Yavru köpek. Değil."
Bayan Anne Styles sıkılgan, belki çekingen ifadesini belli etmemeye çalışarak kızının kolunu dürttü.
"O benim sevgilim!"
Harry kanıtlamaya çalışırcasına bağırdı. Parmaklarım iri elinin altında ezilmişti. Sinirliyken gücünü ne kadar fazla kullandığını fark edemiyordu.
Boşta olan elimi onun çıplak kolunda gezdirdim. Hızlı nefes alışverişleri durdu ve şimdi soluklanmayı kesmişti.
"Sakin ol Harry. Sorun yok."
Işıldayan yeşilleri benimkilerle buluştuğunda nefesini titrekçe vermiş ve çatılan kaşlarını yumuşatmıştı.
"Sen yavru köpek değilsin." diye mırıldandı.
Bu beni gülümsetmişti. Onun peşinden ayrılmadığım için Gemma Styles'tan bu lakabı almıştım ve açıkçası uzaktan nasıl göründüğünü tahmin edebiliyordum.
"Sorun yok Harry. O kadar kırılgan bir yapıya sahip değilim." dedim Gemma'ya kısa bir bakış atarken.
Beni bunlarla yıkamazdı. Bilmeliydi. Bayan Anne'in yapmacık uyarı öksürüğüyle ikimizde dikkatimizi ona verdik.
"Christopher'dan özür dilemelisin. Ancak o kısa süreli bir yurt dışı seyahatinde. Döndüğünde burada olacaksın ve ondan özür dileyeceksin."
Bay Christopher'dan daha cesur ve oğluna emir vermekten çekinmeyen bir ebeveyn olduğu ortadaydı. Ancak Harry, onun kendisinden sürekli kaçmakla meşgul olduğunu söylemişti.
"Ondan özür dilemeyeceğimi biliyorsun."
Kadın tam yeniden konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki; Harry'nin elimi sıkıca tutan eli beni serbest bırakıp saniyelik bir sürede aynanın önünden bir bibloyu almış ve duvara fırlatmıştı.
Beklemediğim atağı irkilerek iç geçirmeme sebep olurken annesi ve ablası mimiklerini bile oynatmamıştı.
"Ondan özür dilemeyeceğim!" diye bağırdı annesine hızlı adımlarla yaklaşırken.
Onlar bu duruma çok fazla alışkın görünüyorlardı.
"Duydun mu beni?"
Harry annesine eğildi ve ona karşı koydu. Bir yırtıcıymış gibi onu incelerken dudakları alaylı bir gülümsemeyle kıvrıldı.
"Ondan. Özür. Dilemeyeceğim." dedi tane tane, bu kez daha sakin çıkan sesiyle.
Gemma bana aceleci tavırlarla Harry'i işaret ederken ne istediğini anlamaya çalışıyordum.
"Ben Bayan Le'Pusthe'ye haber vereyim de misafir odasını hazırlasın." dedi soğuk ortamın gerginliğinden kaçmak ister gibi.
"Hayır!" diye tısladı Harry hızla annesiyle arasındaki keskin bakışmayı kesip bana sokulurken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cipa | larry ✓
Fanfiction"o giderse ölürüm baba! onu götürme..." hıçkırıklarının arasında babasının önünde çökerek yalvardı. bu hali kalbimi parçalara ayırmıştı. baron harry'den uzaklaşıp onu adamların arasında bırakırken yüzündeki gülümsemeyi görebiliyordum. beni tutan ad...