⌘ BÖLÜM 7

627 166 122
                                    

şarkı: sorry - halsey

İyi okumalar dilerim✨...



Derin'in ''Doruk'' diye haykırışları kulağımı doldurmasıyla kendime geldim. Arabaya doğru koşan Derin'in peşinden gittim. Kaza yerine yaklaştıkça arabadan çıkan duman kokusunu almaya başladım. Yanık plastik kokusuyla metal kokusu karışmıştı. Derin çoktan arabanın şoför kapısına gitmişti. Doruk diye haykırışları devam ediyordu. Oradan başka biri ''112'yi arayın!'' diye bağırıyordu. Etraf git gide kalabalıklaşıyordu. Ben ise yavaşlıyordum. Ayaklarıma sanki beton bağlanmış gibiydi. Hızlı hareket etmek istiyordum ama gidemiyordum. Yağmur iyice bedenimi ıslatmıştı. Hafif üşüyordum. Bu an tanıdık geliyordu. Bu yağmur, bu araba lastiğinin zeminde çıkardığı ses, yamulmuş araba kaportası... Evet, hatırladım. İlk o zaman karşılaşmıştık. İlk o zaman iliklerime kadar korkuyu hissetmiştim. Gözümün önünden Uzay'ın beni kurtardığı kazanın görüntüleri geçiyordu. Az sonra çığlık duymamız gerekiyordu. O zaman böyle olmuştu. Kulaklarımı çınlatan o çığlıkla da ilk kez o zaman karşılaşmıştım. İstemsiz olarak ellerim kulaklarıma gitmişti. Sanki şimdi o çığlığı duyacaktım. Etraftaki sesler boğuklaşmaya başladı. Görüntüler de bulanıklaşıyordu sanki. Ne oluyordu bana?

Dizlerimin bağı çözülüyor gibiydi. Bacaklarım titriyordu. Yere diz çöktüm. Daha fazla ayakta duramadım. Etraf çok kalabalıktı ama kimseyi net göremiyordum. Kalabalıktan nefes bile alamıyordum. Bütün oksijeni tüketiyorlardı. Nefes alamıyordum. Nefes almak için çırpınmaya başladım. Göz kapaklarıma bir ağırlık çöktü. Ellerim hala kulaklarımdaydı. Kendimi çığlığa hazırlamıştım. Yaratık çığlık attığında etkilenmeyecektim çünkü ellerimle kulaklarımı bastırıyordum. Bu sefer hazırlıklıydım. Sonra sanki bir anda gece oldu. Her yer kapkaranlık oldu. Altımdaki soğuk zemini hissediyordum. Düşmüş müydüm? Sanırım düşmüştüm. Peki, niye her yer karanlıktı? Yoksa gözlerim mi kapalıydı?

''Panik atak geçiriyor!'' biri boğuk boğuk bağırıyordu. Kim panik atak geçiriyordu? Bedenimde eller hissettim. Islanmış kıyafetimin üstünde eller geziniyordu. Bedenimi sarsıyorlardı. Her şeyi hissediyordum ama tepki veremiyordum. 'Dokunmayın!' diye bağırmak istiyordum ama ben daha doğru düzgün nefes almayı beceremiyordum. Hala çırpınıyordum. Dili dışarıda nefes alan köpek gibiydim. Bedenimdeki eller daha çok sertleşti. Resmen beni ittiriyorlardı. Sürekli ''İyi misin?'' cümlesini duyuyordum ama ses o kadar boğuk geliyordu ki bu cümleyi kuran kız mı erkek mi onu bile seçemiyordum. Gözlerimi de açamıyordum. Kim beni ittiriyor, kim bana dokunuyor göremiyordum. Kulağımda uğultular vardı.

''Açılın! Uzak durun!'' bu sesi tanıyordum. Net duyduğum tek sesti. Sonunda tanıdık bir ses duydum. Biri kafamın altından elini geçirerek kafamı kaldırdı. Bileklerimden tutmuştu ve çekmeye çalışıyordu. Kulaklarımı ellerimle kapatmak zorundaydım çünkü şimdi yaratık çığlık atacaktı. Bırakamazdım. Çığlığa karşı hazırlıklı olmalıydım. Bu sefer hazırlıksız yakalayamayacaktı.

''Miray, panik atak geçiriyorsun! Kendine gel! Beni dinle!'' hemen ardından ''Açılın!'' diye bağırdı. Bırakamazdım. Yaratık çığlık attığında hazırlıklı olacaktım. Bileklerimi çekiştiren ellere direnmeye devam ettim.

''Yapamam, yapamam. Çığlık attığından da hazırlıklı olmalıyım'' sayıklamaya başladım. Kendimi kontrol edemiyordum. Gözlerimi açamıyordum. Nefes alamıyordum. Can çekişiyordum.

Yerden havalandığımı hissettim. Biri beni kaldırmıştı. Kulaklarımdaki uğultu yavaş yavaş azalıyordu. Kalabalıktan uzaklaşıyorduk. Sonra tekrar bacaklarım zeminle buluştu ama sırtım sıcak bir yere yaslıydı. Sonra yüzümde parmaklar hissettim. Buz gibi yüzümde parmaklar ateş gibi yanıyordu.

KORUYUCU 🌪️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin