Haftalar sonra Sinan yeni ofisinin tüm işlerini bitirmiş,ailesiyle birlikte açılışı yapmaya hazırlanıyordu. Sinan ,Mert ve kardeşinin de burada bulunabilmesi için açılışı doğum gününe getirmişti. Böylece gelemeyeceğiz lafı yapamayacaklardı. Bu kadar işinin gücünün arasında Leyla'yı unutmamıştı ama o günden sonra hastaneye uğramaya hiç vakti olmamıştı.
Haftalar sonra o genç kadını görmek ona iyi gelecekti. Kalbinde ona karşı farklı bir özlem vardı. Onu bütün benliğiyle hissediyordu. Aralarındaki bağın ne kadar güçlü olduğuna şaşırdı genç adam. Geceleri yatarken onun tebessüm eden güzel yüzünü karşısında görüyordu. Bu hoşlantıdan çok farklıydı. Daha derin,daha özeldi.Sürgülü hastane kapılarından geçince etrafına bakındı. Göremeyince birilerine sorma gereği duymadan koridorları dolaşmaya başladı. Daha yolculuğu beş dakika sürmeden onu gördü. Saçlarını tuhaf bir örgü yapmış,elleri hastane önlüğünün cebinde ameliyat panosuna bakıyordu. Yaklaşıp genç kadının yaptığını yaptı.
"Bir sonraki gelişimde dolanmak yerine ilk buraya bakacağım."Selin o yanına varmadan Sinan olduğunu farketmiş, heyecanını bastırmak için uğraşıyordu. Ona bakmadan "İşim gücüm ameliyat."deyip kıkırdadı.
Bu Sinan için çok....çok güzeldi. Onu mutlu görmek fazlasıyla hoşuna gidiyordu.
"Niçin geldiğimi sormayacak mısın Doktor Hanım?"İkisi de hala panoya bakıyordu. "Muhtemelen randevun vardır."
"Senin için geldim."dedi Sinan. Selin bu kez hızla ona döndü.
"Benim için mi?" Şimdi gözgözelerdi.
"Artık bu hastanede senden başka işim yok Leyla."
Selin Leyla ismini duyunca hayal aleminden çıkıverdi. İster istemez yüz ifadesi de değişmişti. Sinan bunu yanlış yorumlayarak fazla ileri gittiğini düşündü.
"Yani..seni yeni iş yerimin açılışına davet etmek istedim. Yarın saat 10.da."Selin tüm ailesinin orada olma ihtimalinden dolayı tabi ki gitmeyecekti. Ama sonrasında onu ziyaret edebilmek için adresini bilmesi gerekiyordu. Bunun için de gitmeyeceğini sakladı.
Sinan'ı mutlu gördüğüne sevinse de içi buruktu. O bir polisti. Polis olmak için ailesini önüne almıştı. Mesleğini gerçekten sevmişti.
"Hayırlı olsun. Umarım herşey istediğin gibi olur."dedi."Geleceksin değil mi? Gelmeni istiyorum."
"Hastane görevime uyarsa gelirim tabi ki."
"İstersen hemen ayarlarım."dedi Sinan sırıtarak.
"Teşekkür ederim ama gerek yok."
Selin Sinan'ı süzdü bir kez daha. O hala eski kocasıydı ama nedense farklı hissediyordu. Sanki yabancı biriyle konuşuyor gibiydi. Polisken hareketli,öfkeliydi. Şimdi ise sakin,kibar...
İnsan nasıl bu kadar farklı görünebilirdi ki?Sinan telefonunu çıkarıp "Numaranı söyler misin?"dedi.
Selin yeni ezberlediği numarasını söyledi ve yanlışlık olmaması için onu çaldırmasını istedi.
Sinan veda ederken "Adresi mesaj atacağım. Hoşçakal Papatya."dedi.Arkasını dönmüş giderken Selin yerinden kıpırdayamıyordu. Hatırlamış mıydı? Ona bazen papatya derdi.
Bazen...
İyi oldukları zamanlarda...Genç kadın gözleri dolu dolu peşinden koştu genç adamın. Kolunu tutunca Sinan geri döndü.
"Birşey mi hatırladın?"dedi Selin heyecan ve tereddüt içinde. Sinan'da ise tık yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT MEVSİM [Tamamlandı]
Romance♧Berbat bir evliliği sonlandırmaya karar vermiş iki genç; hayatın onlara oynadığı oyunları atlatıp, yüzeysel yaşadıkları aşklarını derinlere taşıyabilecekler mi?♧