DÖRT MEVSİM [Tamamlandı]

"Yeniden"

Selin kendini nasıl lavaboya attığını bilmiyordu. Herşey aklına gelirdi ama hafıza kaybı... Onu tanımadığına göre evliliğini, yaşadıkları iyi veya kötü hiçbirşeyi hatırlamıyordu. Yaptıkları kavgaları,geçirdikleri o güzel zamanları... En önemlisi de bebekleri.. Onu da hatırlamıyordu. Genç kadın ne yapması gerektiğini artık bilmiyordu.

"İyi misiniz?"
Dışarıdan gelen Sinan'ın sesini duyunca eli ayağı titredi. Git dedi sessizce. O bu şekilde karşısındayken ne yapabilirdi ki?

Sinan ise kapının arkasında,yüzü renkten renge giren kadını bekliyordu. Neden beklediğini bilmiyordu ama onu merak ediyordu. Gördüğü en temiz yüzlü kadınlardan biriydi. İster istemez onunla ilgilenme ihtiyacı hissetti. İlk vuruşunda ses gelmeyen kapıyı bu sefer alacaklı gibi çalmaya başladı. "Hanımefendi? İyi misiniz?"

Selin başka çaresi kalmadığını anlayınca ağır ağır dışarı çıktı. Ellerini gayri ihtiyari kot pantolonuna silerek, çıkmayan sesini zorladı. "İyiyim,teşekkürler."

Sinan genç kadını hemen bırakmak istemiyordu. "Yeni mi işe başladınız?"

Selin küçük bir an afalladı."E..evet. Nereden biliyorsunuz?"

Sinan gülümsemesini bozmadan "Bu hastaneye sık geliyorum. Kazadan sonra sürekli ufak tefek ameliyatlarım oldu." dedi.

"O kadar kötü müydünüz?"

Sinan ensesini kaşırken o tatlı gülümsemesini sundu. "Öyle diyorlar ama artık iyiyim. Herşeyi unutmuş olmam dışında."
Selin işinin başına dönmek için yürürken Sinan onu takip ediyordu. Genç kadın ne yapıyorsun der gibi baktığında "yolumuz aynı tarafta" diyerek ilerideki tabelayı işaret etti Sinan.

"Zor olmalı."

Genç adam anlamaz ifadeyle baktı. "Dikiş aldırmak mı?"

Selin kıkırdadı. "Hayır,herşeyi unutmak."

"Hmm...evet zor. Birgün bir uyanıyorsun üç beş yıl geçmiş,herkes,herşey değişmiş ama sen aynısın.Bilmediğin işlere karışmış,tuhaf şeyler yapmışsın."

Selin adımlarını yavaşlattı. "Mesela ne yapmışsın?!"

Genç adam omuz silkti. "Müteahhitlik yapacaktım,polis olmuşum. Hiç de sevmediğim iş. Ne kafayla yapmışım anlamıyorum. Söylediler inanmadım da bilirsin,polis kimliği falan filan.. mecbur inandım."deyip gülümseyip devam etti. "Hatta evlenmişim,Selin diye bir kızla. İnanılmaz."

Selin şaşkınlıktan minik bir inilti çıkarsa da anında kendini tutu. Kafası allak bullak olmuş,bedeni tüm gücünü kaybetmişti. Belki beş dakika dizlerinin üstüne otursa kendine gelecekti. Ben ne yapıyorum ya?diye sorguladı kendini. Ona söylese kaybetme ihtimali vardı. O yüzden bir sure saklamanın iyi olacağını düşündü. "Neden inanılmaz?"dedi Selin tereddütle.

"Evlenmeyi hiç düşünmedim çünkü. Bana göre değil. "

Selin genç adamın gözlerinin içine bakıp gülümsedi. Onunla çocukluktan sonra ilk kez karşılaştıkları gün de aynı şeyleri söylemişti. Ağlanacak halime gülüyorum dedi Selin içinden. Kafası allak bullaktı. Ne yapacağını,ne düşüneceğini bilemiyordu.
Bu öylesine büyük bir ikilemdi ki... Şimdi karşısında 'ben Selin'im' dese, seni çok özleyen,senden başka kimseyi göremeyen Selin'im.' dese ne olurdu? Tahmin etmek zor değildi genç kadın için. Adam herşeyi unutmuştu. Sevmiyordu ki onu.. Ağlamamak için gözlerini kırpıştırdı.

Sinan ise karşısındaki kadından o kadar etkilenmişti ki,birkaç hafta öncesine dönmek istedi. Artık hastaneye sık gelmiyordu. "Biraz kendinden bahsetsene."dedi muhabbeti devam ettirmek için. Ama Selin işinin başına dönmek zorundaydı. Eliyle tabelayı gösterdi. "Ben geldim."

Sinan ona bakıp gülümsedi. Elini ensesine atmış saçlarını kurcalarken "Normalde koridorlar yürü yürü bitmezdi. Bu hastane ne kadar küçükmüş."dedi.

Selin uzun zamandır ilk defa gerçekten gülüyordu. Çünkü hiçbirşeyi hatırlamayan eski kocası birkaç yıl önceki gibi flört etmeye çalışıyordu.
Bu onun şansı olabilir miydi? Birbirlerine kilitlenmiş oldukları yerde beklerken Selin elini uzattı. "Tanıştığıma memnun oldum."

Sinan önce uzatılan ele sonra da Selin'e baktı. "Adınızı öğrenmedim?"

"Adım Leyla." Selin bu kez tereddüt etmemiş,aklına ilk gelen ismi söylemişti.

"Öyleyse ben de memnun oldum Leyla. Umarım tekrar görüşürüz."

"Hoşçakal." Selin giden adamın arkasından baktı. Onu o kadar çok seviyordu ki.
'Tekrar görüşeceğiz.'dedi genç adamın arkasından.

Tekrar görüşeceğiz...