Bu aslında normal bir kurgu olsaydı bu manyak Kenan'ın ikisine de zarar vermesi gerekirdi,genelde öyle olurdu. Arkasında dikilen adamı nedense hiç görmezlerdi. Ama öyle olmadı tabi ki.
Kenan arkalarında belirir belirmez Selin adama dehşetle bakti. Sinan bu bakışı farkettiğinde arkasına dönüp bakmak ve bir saldırıya davetiye çıkarmak yerine Selin'e içten bir sakin ol bakışı attı ve tamamen içgüdüsel bir sekilde,sanki bu her zaman yaptığı birşeymiş gibi, ona nasıl iyi bir darbe vurulur biliyormuş gibi,ayni anda hem arkasında dönüp hem Kenan'ın dizlerine vurdu. Bu acı darbeyle yere yığılan adam inlerken Sinan vakit kazanmıştı. Hemen Selin'i çözdü ve kenardaki kıyafetlerini ona uzatıp "Giyin,saklan ve beni bekle"dedi.Dışarı çıkması imkansızdı. Selin hemen odadan çıkıp bir kenara çöktü ama her aşık kadının yapacağı gibi sevdigi adami orada korumasız bırakamazdı.
Sinan Kenan yerde inlerken Selin'i çözdüğü ipleri adama bağlamak için eğildi ama o anda yüzüne sert bir yumruk yedi. Neye uğradığını şaşırsa da kendini toparlamasi uzun sürmedi. Kenan'in bagırmasına fırsat vermeden ağzını kapatıp ona bir kafa attı. Adam sersemlediğinde ensesine bir darbe indirip bayılmasını sağladı. Ama uzun süre böyle kalmayacağını biliyordu.
Selin odaya döndüğünde Sinan'ın Kenan'ı bağladığını görünce "şükürler olsun"dedi fısıltıyla. Sinan ona dönüp genc kadının başını göğsüne yasladı. Binlerce şükredip saçlarını öperken Selin fısıldadı.
"Çıkalım burdan Sinan."Genç adam onu elinden tutup yönlendirdi. Evin arkaya bakan camına doğru kontrollü bir şekilde ilerleyip pencereyi açtı. Önce kendi mi atlasa,yoksa Selin'i mi atsa karar verememişti. İki seçenek de güvenli görünmüyordu ama Sinan'ın yapacağı pek birşey yoktu. Onu asla arkasında bırakamazdı.
"Hadi!"dedi sırtına elini koyarak. "Önce sen."
Selin itiraz etmeye hazırlaniyordu ki "Vaktimiz yok,lütfen,acele et!"dedi Sinan yalvarır gibi.Selin olabildiğince sessiz bir şekilde pencereden aşağı sarktı. Atlayıp gürültü çıkarmaması adına Sinan ayaklarının yere yavaşça basması için yardım etti. Ardından kendi de atlayıp Selin'in elini tuttu.
"Bu taraftan."dedi eliyle ormanı işaret ederek.Etraf karanlıktı ama evin yönünden yolun ne tarafta olduğunu biliyordu.
"Biraz bu orman içinden aşağı inelim,güvende olduğumuza emin olunca yola doğru çıkarız."
Selin güvenle başını salladi. O eskiden iyi bir polisti,elle tutulur başarıları vardı ve Kenan'a içeride ne yaptığını görmüştü. Birşeyler hatırlıyor olmalıydı.
"Sinan! Beni..nasıl.." derken genç adam bir anda ağzını kapattı.
"Yere çök!"dedi aynısını kendisi yaparken.Elini ağzından çektiğinde "Neler oluyor?"dedi Selin fısıltıyla.
"Bizi arıyorlar.Dinle."
Genç kadın dikkat kesildi ve Kenan'ın bağırma sesini duydu. Genç adam onun korkudan titrediğini görebiliyordu. Ellerini sevdiği kadının yüzüne koydu.
"Bizi bulmalarına izin vermeyeceğim,korkma. Sadece sessiz ol ve bana güven."dedi gülümsemeye çalışarak. Ama kendisi de en az Selin kadar gergindi. Tek başina olsa sonuna kadar herkesle her türlü mücadele edebilirdi ama koruması gereken biri olması onu savunmasız bırakıyordu. Onu tehlikeye atacak hiçbir yol seçemezdi. Ana yola çıkamayacağını anlayınca ormanın içine doğru devam etmeye karar verdi. En azından orman, yolda silahlı bir adamla karşılaşmaktan daha güvenliydi.Selin birkaç adım sonra sızladi.
"Ah...Çok karanlık,ufak çalılar bileklerimi yırtıyor. ""Kısa çorap mı var ayağında?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRT MEVSİM [Tamamlandı]
Romansa♧Berbat bir evliliği sonlandırmaya karar vermiş iki genç; hayatın onlara oynadığı oyunları atlatıp, yüzeysel yaşadıkları aşklarını derinlere taşıyabilecekler mi?♧