Bu bölüm bazılarınızın hoşuna gitmeyebilir ama diğer bölümde inanılmaz bir sürpriz olacak. Eylül ve Kuzey ile ilgili:)
İyi Okumalar ^_^
1 Hafta Sonra
Gözde'yle kafeteryada otururken ilerdeki masada olan Kuzey'i izliyordum. Yine arkadaş grubuyla eğleniyordu.
O öğleden sonra beraber film izlediğimizi kimseye söylememiştik.
Ama o günden sonra asla gelip benimle konuşmadı. Nedenini deli gibi merak etmeme rağmen gidip ona soramıyordum.
"Aranız bozuk mu?" Gözde'nin sesiyle bal rengi gözlerimi ona çevirdim.
"Evet."
"Neden? Günlerdir anlatmıyorsun, kavga mı ettiniz Kuzey'le?"
Başımı iki yana salladım. "Sebebini ben de bilmiyorim. Sadece biraz uzak davranıyor."
İkinci ders zili çalınca sınıfa girdik. O anda İpek'le göz göze gelmiştim. Bana haince gülümsedi. Bu kızın ne derdi vardı benimle?
Sırama geçip defterimi çıkardıktan sonra derin bir nefes aldım.
Sıkıcı bir hayat, aptal bir çocuk, hırslı bir kız...
~~~~~~
Dersin ortasında Kuzey ve en yakın arkadaşı, sürekli cap takan ama onun kadar havalı olmayan Berke'nin sesleri geldi.
Hoca onları daha önce de bilmem kaç kere uyarmıştı ama görünüşe bakılırsa ikisi de bunu umursamışa benzemiyordu.
"Kuzey çık dışarı."
Kuzey ona anlamaz bir ifadeyle baktı.
"Kuzey dediğimi duydun. Berke seninle sonra konuşacağız."
Kuzey hiç itiraz etmeden sallana sallana cool bir şekilde sınıftan çıktı.
Tamam, ona ne olduğunu sormak için elime geçen fırsatı kaçırmayacaktım. Asla o çok değeri grup arkadaşlarından ve etrafındaki güzel kızlardan ayrı gezmiyordu beyefendi. Ve onunla yalnız konuşma şansını yakalamıştım.
Hocanın yanına gidip tuvalet izni istedim. Başını onaylarcasına salladığında zaferle dışarı çıktım.
Koridordaki duvara yaslanıp durmakta olan Kuzey'i görünce yanına gittim. Bana bakmıyordu.
"Selam." dedim.
"Sana da." Bana neden soğuk davranıyordu ki? Onu üzecek ya da sinirlendirecek hiçbir şey yapmamıştım.
"Neden böyle davranıyorsun?" diye sordum.
"Nasıl?" Kuzey anlamamış gibi yapıyordu işte.
"Tam 1 haftadır benimle hiç konuşmadın. Bir sorun mu var?"
"Hayır yok. Eğer benimle konuşmayı bu kadar çok istiyorsan gelip kendin konuşursun. Sonuçta bu okulda iletişim kurmam gereken daha fazla insan var." iğneleyici bir şekilde konuştuğunda kendimi berbat hissetmiştim.
"Bir hata mı yaptım Kuzey? Söyle, düzelteyim."
"Çok safsın. İnsanlar seninle neden konuştuğumu merak ettiklerini söylüyorlardı. Haklıymışlar."
Gözlerimin yaşlarla dolmasına lanet ederek kızlar tuvaletine koştum.
Ağlamaktan nefret ediyordum, neden ağladığımı da bilmezken gözyaşlarımı hızla silmeye çalıştım.
Biraz kendimi toparladıktan sonra koridora gittim. Kuzey orada değildi. Sınıfa tekrar girdim.
Teneffüste Gözde bana komik şeyler anlatırken ben hala somurtuyordum. En sonunda bu halimi fark edip sordu.
"Neyin var?"
"Hiçbir şey."
"Hadi ama Eylül, bir şey olmuş. Anlat."
"Kuzey..." diyebildim.
"Ne olmuş ona?" Gözde biraz sabırlı olsaydı anlatacaktım. Merakla bana bakarken bu kadar tatlı bir arkadaşım olduğu için şükrettim.
"Artık benimle konuşmak istemiyormuş."
Gözde de benim gibi olanlara inanamamıştı. Cevap vermedi.
~~~~~~~
Diğer dersleri de sıkıcı bir şekilde atlattıktan sonra eve gidip sıcak bir duş aldım.
Yarın okula gitmeyecektim, hem ders programında önemli dersler yoktu hem de canım hiç istemiyordu. Kuzey ve İpek'le aram açıldığı için eğer gidersem pek zevkli geçmeyeceğinden emindim.
Ama Kuzey'in iyi birisi olduğunu düşünmüştüm. Her ne kadar ukala, aşırı özgüvenli, şımarık, egoist olsa da insanı rahatlatan bir havası vardı.
Bana hep iyi davranmıştı ama şimdi öyleyse neden kızgın?
Düşüncelerimi bir kenara atmaya çalışarak Aynı Yıldızın Altında isimli kitabımı okumaya başladım.
İşte gerçek huzur........
Gelecek bölümü en kısa zamanda yazmayı düşünüyorum. Teşekkürler. *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum ile Egoist
RomanceEylül, Istanbul'a geldiğinde kendisini bekleyen 'ilk'leriyle karsılasıyor. İlk ask , ilk öpücük , ilk gerçek dost... Peki Eylül'ün delicesine sevdiği, okulun havalı çocuğu Kuzey onu üzecek mi? Duygusuz genç, bir sekilde kızımıza asık olacak mı? Yoks...