Öncelikle yaşımla ilgili söylemek istediklerim var. Utançla belirtiyorum ki çok küçüğüm.Bu yüzden eleştiriler alıyorum. 'Büyü de gel, öyle hikaye yaz.' tarzında şeyler. Ama edebiyat bilgisinin yaşla bir alakası yok. Bu tür mesajlar canımı yakıyor. Yaşımı burada söylemeyeceğim, mazallah 'bebek' olduğum için hikayeyi okumaktan vazgeçenler olabilir. Çok merak eden varsa özelden sorabilir. Şimdi hikayeye dönmek istiyorum.
Kurgu çok klasik görünebilir ama yeni bölümlerde şaşırtıcı sürprizler ortaya çıkacak. Bölümde Eylül'ün annesiyle ilgili yerleri dikkatlice okuyun. Bazı arkadaşlar sadece Kuzey'li yerleri okuyor ve diğer bölümlerin sıkıcı olduğunu söylüyor. Ama Eylül'ümüzün ailesiyle ilgili çarpıcı bir sır var ve aslında hiçbir şey bildiğiniz gibi değil.
Tamam biraz gizemli oldu ama yine de mantıklı. Her neyse. Tekrar şiddetle uyarıyorum, bu sır hikayedeki olayların gidişatını değiştirebilir. Ve belki Kuzey'le olan ilişkisini bile etkileyebilir. Lüften önyargılı davranmadan sabırla okuyun.Daha fazla ipucu verirsem sizi öldürmek zorunda kalırım. Ehehehe :D Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
İyi Okumalar ^_^
"Yani kurabiyeler cipslerden daha lezzetli diyorsun."
Kollarımı bağlayıp önümde duran Gözde'ye baktım.
"Hayır, cips daha lezzetli diyorum."
Yarım saattir tartışmakta olduğumuz konuyu sonlandırarak Gözde'lerin evindeki tuvalete doğru gitmeye başladım. Telefonum birden çalınca arayanın Kuzey olduğunu gördüm. Telefonu ümitsizce tekrar cebime sokarken derin derin ofladım.
~~~~~~~
Eve gittiğimde masa başında elinde kalemle elektrik faturası hesapları yapan kadına aldırmayarak salona girdim. Elime cips paketimi alırken az önce Gözde'lerde yaptığımız tartışma aklıma gelmişti.
Koltuğuma yerleşmemle masadan annemin sesinin gelmesi bir oldu.
"Dökmeden ye." Günlerdir onunla tek kelime konuşmuyordum, o ise sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Telefonu çalınca farklı odaya geçti. Bir süredir annemin telefon görüşmeleri beni rahatsız ediyordu. Dakikalarca hararetli bir şekilde biriyle konuşuyor, kapattıktan birkaç saat sonra tekrar arıyordu. Neyin peşinde olduğunu bulacaktım.
Dirseğimi koltuğa dayayıp ellerimle çenemi tuttum ve yatma pozisyonuna geçtim. Beynim karmakarışıktı. Bugün günlerden pazar olması ve yarın beni okulun bekliyor olduğu gerçeği, hayatımı epeyce zorlaştırıyordu. Kuzey'i görmek istemiyordum. Onu, soğuk bakışlarını ve alaycı tavrını yeterince görmezden gelmiştim.
Düşüncelerimden sıyrılıp sıcak bir duş almaya karar verip banyoya ilerledim. Bir süre keyif yapacak, ardından başımın belası olan tarih dersine çalışacaktım. Ama önce yapmam gerekenler vardı. Kuzey'i aramak.
Telefon birkaç saniye çaldıktan sonra o tanıdık ses kulaklarıma dolmuştu.
"Seni aradığımda neden açmadın?"
Pekala. Bunu beklemiyordum. "Kuzey ben....sert davrandığım için özür dilerim. Sen arayınca da ne diyeceğimi bilememiştim. Tekrardan pardon."
"Tamam. Ama lütfen bir daha sinirlenince bana çemkirme, olur mu?" iğneleyici ses tonundan sinirli olduğu belliydi. Yutkunarak konuştum.
"Herşeyi berbat eden sensin." Bu sözümle birkaç saniye sessizlik oldu. Sonra telefon yüzüme kapandı.
~~~~~~~~
Elimde kitaplarla koridorda durmuş gelen geçeni izliyor, sınıfa girmemek için çaba gösteriyordum. Kuzey'in yanıma geldiğini çenemden tutmasıyla anlamıştım.
"Bırakır mısın?"
Sakince sormak istediğim bu soruyu daha çok tiz bir sesle yöneltmiştim ona.
"Hayır."
Çenemi iyice kavrayıp ona bakmamı sağladı.
"Beni dinle!" diye kükremesiyle yerimden sıçradım. Ürkmemden güç alarak konuştu.
"Dengesiz gibi davranıyorsun Eylül! Bir hata yapmış olabilirim, bunu daha ne kadar yüzüme vuracaksın?! ? Hayatımda hiçbir insana bu kadar özür dilemedim, artık uğraşamayacağım!"
Bağırması bitince hızla arkasını dönüp gitti. Ben ise dolan gözlerim ve kırık kalbimle kalakalmıştım. Haksız değildi ki. Ama beni de anlaması gerekiyordu. Her dakika, her saniye onun benimle oynadığını unutamıyordum.
Gözde'ye olanları anlattığımda tepkisi, "Atarlı ergen Kuzey." oldu. Onu başımla onaylarken gülsem mi ağlasam mı bilemiyordum.
"Takma onu. Hem unutmak bu kadar zor olmamalı bence."
"Sana göre söylemesi kolay Gözde. Sonuçta Berke'den hoşlanıyorsun."
"Ondan hoşlanmıyorum ben!" diye diretti. Ne zaman bunu söylesem ciyaklayarak reddediyordu. Berke'nin iğrenç biri olduğunu, ona zorla sümüklü pasta yedirsem bile ondan hoşlanmayacağını söylüyordu.
Pek inandırıcı değildi aslında.
"Öyleyse neden hep Berke'ye bakıyorsun?" İşte şimdi onun hassas noktasını yakalamıştım.
Eylül-1 Gözde-0
Sivri zekalı arkadaşım hışımla bana döndü.
"Berke'ye sadece bakıyorum, senin Kuzey'e yaptığın gibi çocuğu gözlerimle taciz etmiyorum."
Eylül-1 Gözde-3472737264
Tamam, bu gerçekten ağır olmuştu. Ama sonuçta birbirimizle sadece şakalaşıyorduk Gözde'yle. Tek fark, bu seferki konumuz cipsler ve kurabiyeler değildi.
"Tartışma programımızda bizlere ayrılan sürenin sonuna geldik. Yarın okulda görüşmek üzere." diyerek çantamı alıp çıkış kapısına doğru ilerledim. Gözde kıkırdayarak el sallamıştı.
Arkama bakmadan çıkıp giderken gözüm ileride samimiyetle sohbet etmekte olan Kuzey ve Tuğçe'ye takıldı. Barışmışlar mıydı? Sol göğsümde hafif bir sızı hissetmiştim.
Sol göğsümde hafif bir sızı.
~~~~~~~
Eve gittiğimde annem yine telefonla konuşuyordu. Salonda olmasına rağmen sinirli ses tonu odama kadar geliyordu. Parmak uçlarıma basarak daha iyi duymak için merdivenlerin başına geldim.
"Saçmalama! Eylül duysa ne kadar sinirlenir, biliyor musun?" Karşı taraf konuşuyor olmalıydı ki annem sessizleşmişti. Bir süre sonra konuştu.
"Öğrenirse yıkılır. Antalya'ya dönmek ister, sonuçta merak edecektir."
Neler olduğunu anlayamıyordum. Ne gizliyordu ki benden? Bankada işler ters mi gitmişti? Belki de eve haciz gelecekti! Veya annem başını belaya sokmuştu.
Sonra birden beynime bomba gibi düşen düşünce, damarlarımdaki kanın buz gibi olmasına yetmişti.
Annemin başkasıyla ilişkisi mi vardı?
Kuzey bu bölümde biraz sinirli ve egoist görünmüş olabilir ama ne yapalım, hikayenin adına uygun yazmak gerekiyor değil mi :D Umarım güzel bir bölüm olmuştur, gelecek bölüm şimdiden hazır sayılır ama birkaç düzeltme yaptıktan sonra bu hafta içinde yayınlarım. Bu arada Instagram hesabı olanlar varsa okuyucuları tanımak isterim:) Profilimde de belirtmiştim ama yine de söylemek istiyorum, kullanıcı adım @nilsuilgin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum ile Egoist
RomanceEylül, Istanbul'a geldiğinde kendisini bekleyen 'ilk'leriyle karsılasıyor. İlk ask , ilk öpücük , ilk gerçek dost... Peki Eylül'ün delicesine sevdiği, okulun havalı çocuğu Kuzey onu üzecek mi? Duygusuz genç, bir sekilde kızımıza asık olacak mı? Yoks...