11| Her Bir Yağmur Damlası

25.9K 1.6K 2.5K
                                    



İyi Okumalar 🖤




Yazar

Sabah çoktan olmuş, Taehyung karnını doyurmak için mutfakta yiyecek bir şeyler aramaya koyulmuştu.
"Lanet olsun, nerede şu şey?"

Kaseye koyduğu gevrek için gerekli olan sütü dolapta bir türlü bulamamıştı ve sinirleri kat kat artmaya başlamıştı.

Okula yetişmesi gerekiyordu. İlk günüydü ve stresten kendini kaybetmek üzereydi. Okul stresi yetmiyormuş gibi bir de aklında Jungkook vardı.

Dün abisi gittikten sonra, onun dedikleri aklından bir türlü çıkmıyordu. Tabii bu durum Taehyung'u sürekli utandırıyordu.

Yine aklına, sevdiği çocuğun onu pek de uygun olmayan bir vaziyette görmüş olduğu gelmişti. Bu durumdan dolayı yanakları kızaran çocuk daha da telaşlı bir şekilde mutfakta dört dönmeye başlamıştı.

Jungkook ise, okul kampüsündeki sorundan ötürü, bugün dersi olmaması dolayısıyla yeni uyanmış, Taehyung'un aksine gayet sakin bir şekilde mutfağa ilerliyordu.

Taehyung'un dünkü hali onun da aklından çıkmıyordu. Hatta bütün gece onu düşünmüş, sabaha karşı uyuya kalmıştı.

"Sonunda buradasın!" demişti Taehyung bulduğu sütü zaferle havaya kaldırırken. Jungkook tam o sırada mutfağın girişinde çocuğu izlemeye başlamıştı.

Kızarık yanaklı çocuk iştahla gevreğini yerken, Jungkook kapının eşiğine yaslanmış öylece kendinden habersiz çocuğa bakıyordu.

"Günaydın." demişti Jungkook. Eğer Taehyung onu bir anda görseydi korkabilirdi. Jungkook yine onu düşünüyordu.

"Sana da." diye yanıtlamıştı Taehyung başka diyecek bir şey bulamayarak.
Anıları, sevdiği çocuğu görünce tekrar beynine hücum etmişti ve tabii ki yanakları kızarmıştı.

"Neden telaşlı gibisin?" Mutfağa girince sormuştu Jungkook.  Onunla konuşmak istiyordu. Çünkü aynı evde kalıyorlardı ve ne olursa olsun hiç konuşmadan duramazlardı.

"Telaşlı gibi değil, zaten telaşıyım." demişti Taehyung ve bitirdiği kasesini hızlıca tezgaha koyup hızla mutfaktan çıkmaya başlamıştı. "Okula yetişmem gerek. Geç kaldım."

"Önce sakin ol." demişti Jungkook.
"Bir yere çarpıp zarar vereceksin kendine." diye de devam etmişti. Onu, bu denli önemsemesine inanamıyordu, Taehyung ve hızlıca çıktığı merdivende durmuş ve ona dönmüştü. "Beni düşünme tamam mı?"

"Ya da düşünüyor gibi de yapma." Derin bir nefes almıştı. Bu nefes biraz da olsa canını yakıyordu. Karışık kafası onun kendisine bu şekilde davranmasına katlanamıyordu.

Jungkook ona böyle davrandıkça bencillik edip daha fazlasını istiyordu. Hatta biraz kıskanıyordu bile. Abisini kıskanıyordu. Jungkook ona hep böyle davranıyordu ve Taehyung bu durumu düşündükçe kıskanıyordu.

İçinde bulunduğu durumun ne kadar da vahim olduğunun farkına varıyordu böyle durumlarda. Hatta ne kadar iğrenç olduğunu da.

Abisi ve kendisi.. bu büyük bir rezillikti. Taehyung'un, abisini bu denli kıskanması bile ihanetti. Bir de Jungkook'u arzulaması bu ihanetin binbir beteriydi.

"Her insanın karşısındakine söylemesi gereken bir şey bu Tae.." dedi Jungkook. "Yanlış anlama yani."

"Bana Tae deme! Adım Taehyung." diye çıkıştı Taehyung. Çıktığı birkaç merdiveni geri inmişti.

Deception ❃ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin