11. " Prensesim "

287 24 12
                                    

2 hafta sonra Okul sabahı...(:

"Ufaklığım"

"Ufaklık"

"Asya"

"Asya"

"Hııı!" Dedim Demir'in beni uyandırma çabalarına karşın.

"Ufaklığım"

"Uykum var" dedim ve yatakta diğer tarafa döndüm.

"Kızım okula ilk günden geç kalıcaz senin yüzünden."

"Bana ne." Diye mırıldandım uykulu sesimle.

"İyi Ufaklık bunu sen istedin o zaman." Dedi ve odadan çıktı. Ardından çarpan kapı sesi de adımlarına eşlik edince huzur içinde kendimi tekrar uykunun kollarına bıraktım.

•°•°•°•°•

Üstüme boşaltılan buz gibi suyla yataktan fırladım. Demir bey ise kahkahalarla gülüyordu benim bu halime.

"Amacın ne?!" Diye çemkirdim. O ise hala gülüyordu. Hayır sinirli olmasam gülüşünü sabahtan akşama kadar izleyebilirim ama lanet olsun ki sinirliyim. Bildiğin üzerime bir sürahi suyu boşalttı.

"Seni uyandırmak." dedi.

Kahkahası yüzünde samimi bir gülümsemeye armağan etmişti yerini...

"Aferim başarılı oldun!"  Dedim ve yatağın üzerinde duran yastığımı kafasına fırlattım. Hem belki kokusu sinerdi yastığıma. Bende huzur içinde uyurdum geceleri.

Ama herkes burada birşeyi unuttu. Ben beceriksizin önde gideniyim. Tabi ki isabet ettiremedim.

"Çok mu kızdın?" Diye sordu. Bu sefer yüzünde alay eder ifade yoktu. Aksine ciddi sormuştu.

"Sence? Şu halime bak." Dedim ve sırıl  sıklam olmuş saçlarımı işaret ettim elimle. "Sinirlerimi zıplattın sabah sabah."

Olduğu yerden ayrılıp arkama dolandı. Elleriyle saçlarımı sol omzumun üstüne bırakıp ensemi açığa çıkardı. Önce parmaklarını gezindirdi boynumda sonra, yumuşacık dudaklarının tüy kadar hafif öpücüğünü hissettim.

"Sinirlerinden öperim." Dediğinde gülümsedim. 

Öptüğü yerde omuriliğim vardı ve sinir sistemimi kontrol eden temel unsurlardandı omurilik. Yapmaya çalıştığı şey çok hoşuma gitmişti.Ama benim yapacağım şey onun daha çok hoşuna gidecekti.

Gülümseyerek arkamı döndüm. O ise tepkimi bekliyor gibi yüzüme bakıyordu. Gülüşümü görünce o da gülümsedi. Tam da istediğim hareketi yapmıştı.

"Bende gülüşünden öperim." Dedim ve ensesini kavrayıp kafasını eğmesini sağladım. Hem yaptığıma anlam veremiyor, hem de bunu çok istiyor gibi bir hali vardı. Bunu bende çok istiyordum.

Arasında iki üç santimlik mesafe kalan dudaklarımızın birleşmesini sağladım. Onu ilk defa ben öpüyordum. Belki de şaşkınlığı bu yüzdendi. Ama ben ona söz vermiştim. Nasıl tutmam ki?..

"Ufaklığım beni bir yabancı olarak mı görüyorsun?"

"Hayır. Onu da nereden çıkardın Demir?"

"Senin için bir yabancı değilsem neden benden utanıyorsun ki?"

"Şey. Bunu sana anlatamam Demir. Nasıl hissettiğimi bilemezsin."

"Emin misin?"

"Evet. Bilemezsin."

Alayla gülümsedi ve elimi kalbinin üzerine yerleştirdi. Kalp atışlarını hissetmem için. Çok hızlıydılar. Tıpkı benim kalp atışlarım gibi. Yüzümde buruk bir gülümseme filizlendi.

UÇURUM: BİRLEŞEN KADERLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin