"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.."
"Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...
Farah , ambulanstan hızlıca indi. Doktorlar Hazerin olduğu sedyeyi hızlıca ameliyethaneye götürdüler. Farah hissizdi. Aklında dakikalar öncesine dair hiçbir şey yoktu. Hatırlamak istemediğinden midir bilinmez beyni o anları hafızasından silmişti. Boran, Farahı sarstığında Farahın gözünden yaşlar süzüldü.
-Abi, Hazer
-Hazer iyi olacak Farah. Benim kardeşim güçlü, o seni bırakmaz.
-Korkuyorum
-Korkma sakın, geçecek
Farah tutunduğu duvarın dibine oturdu. Ne zordu can parçanı beklemek, umut etmek , sevmek. Saatler içinde Şaadoğlu aşireti hastaneyi doldurmuştu. Zümrüt Hanım oturduğu sandalyede etrafına bakıyordu, inanmak istemiyordu içerde can çekişen onun oğlu olamazdı. Onun Hazeri güçlüydü. Rüstem Ağa karısının yanına oturup elini dizine koydu. Karısının bu gücüne hayrandı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Oğlumuz içerden sağ salim çıkacak hanım, biliyorsun değil mi
-Biliyorum benim oğlum sağ salim çıkacak, kurtulacak yine her zaman ki gibi gelip beni sımsıkı kucaklayacak.
Zümrüt Hanımın gözünden bir damla yaş ,Rüstem Ağanın eline düştü. Zümrüt Hanım duvarın önünde oturan Farahın yanına gitti. Farah onu görünce yerden kalktı.
-Tutamadım anne , elini tutamadım
Zümrüt Hanımın boynuna sarılan Farah hıçkırarak ağlıyordu. Ameliyathanenin sürgülü kapısı açıldığında Farah gözyaşlarını silerek kapıya koştu. İçerden aile doktorları Selim bey çıkmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Hazer Nasıl doktor bey
-Şimdilik bir şey söylemek zor .Gözetim altında tutacağız.
-Onu görmek istiyorum
-Merak etme kendine gelir gelmez ilk seni alacağım yanına
-Hemen görsem olmaz mı
-Pekala, hemşireler hazırlasın seni.
ŞARKIYI AÇALIM...
Farah hastane kıyafetlerini giyip yoğun bakım ünitesinin kapısına gitti. Hazerin soğuk eline değdi parmakları. Sevdasıyla onu saran adama burada böyle yatmak yakışmıyordu. Yüzünü okşayan elleri ,saçlarına kaydı. Sanki oda da yalnız değillermiş gibi kulağına yaklaşıp, fısıldadı.
-Nolur uyan Hazer, nolur. Her şeye razıyım hatta Eyşanın olmana bile razıyım ama yeterki uyan Hazer.
Farah , yoğun bakım ünitesinden çıkıp üzerindekini çıkardı. Zümrüt Hanım dışarda onu bekliyordu. Farah çıkınca ona sarılıp yanına oturttu.
-Benim oğlum
-İyileşecek anne
-Sana elini tut dedim. Nasılmış anladın mı? Sevdiğin insanın gözlerini kapatması nasılmış gördün mü?
Farah ağlamaktan kızarmış gözlerini Zümrüt Hanıma çevirdi. Haklıydı. Sevdiğin insanın gözlerini kapatması dayanılamayacak kadar acıydı. Kolidorun başından hızlı adımlarla Eyşan geliyordu.Bunu gören Farah ayağa kalktı.
-O nasıl
-Defol burdan.
-Hazer benim bebeğimin babası. Durumunun nasıl olduğunu bilmeye hakkım var.
Farah Eyşanın üzerine saldıracakken son anda Boran tarafından tutuldu.
-Git buradan Eyşan
-Boran abi ben Hazeri görmeden hiçbir yere gitmem, yapmayın bunu bana nolur.
Farah gözlerini silerek hastane bahçesine çıktı. Nasıl bir haldeydi bilmiyordu. Tek bildiği Hazerin acı çekmesine dayanamadığıydı. Gözünün önünden gitmiyordu yere yığılışı, son gücüyle Farah deyişi çıkmıyordu aklından. Derin bir nefes alıp elindeki peçeteyi çöpe attı. Tekrar yoğun bakım odasının kapısına geldi. Eyşan hala oradaydı. Farah sandalyeye oturduğunda içeri 2 doktor girdi. Kötü bir şey mi oldu şüphesiyle herkes kapıya geldi. İçeriden çıkan Doktor Selim ağzında ki maskeyi çıkarttı.
-Noluyor içerde Selim, oğluma noluyor
Rüstem Ağa bastonundan güç alarak ayakta zar zor duruyordu.
-Hazer yavaş yavaş tepki vermeye başladı. Ama
-Aması ne doktor bey kocamın neyi var
-Hazer Beyin sırtından iki kurşun çıkardık kurşunlardan biri omuriliğe zarar verdi. Hazer Bey şuan belden aşağısını hareket ettiremiyor.
Farahın kafasında "hareket ettiremiyor " kelimeleri yankılanıyordu. Yer ayağının altından kayarken en son gördüğü Boranın ona doğru koştuğuydu.. Bedeni sert zemine düştüğünde göz kapakları daha fazla dayanamayarak kapandı..
Bölümler kısa oluyor farkındayım ancak mühendislik dersleri çok zor vaktim çok kısıtlı oluyor. Hatam varsa affola. Kendinize iyi bakın canlarım..
