ÇÖZÜM SENSİN
Çocukluğundan beri en sevdiği şeydi çiçek toplamak Farah'ın. Ta ki bir gün çiçek toplarken ,kardeşi gibi sevdiği amcasının oğlu Cihan'ın ölüm haberini alıncaya kadar. O günden beri tüm çiçeklere küsmüştü Farah. Başına geleceklerden habersiz,bu yaşadığının çok ağır olduğunu düşünüyordu.
Farah 21 yıl önce Halfeti de Zoloy ve Esma çiftinin ikinci çocukları olarak dünyaya gelmişti. Gözlerini Büyük Germiyan aşiretinde açmıştı. Birde canından öte sevdiği abisi vardı. Mutlu, huzurlu hayatları bir gün Şaadoğullarından birinin Cihanı vurmasıyla gölgelenmişti. Gencecik yaşında ölen Cihan iki aile arasındaki husumetin alevlenmesine sebep olmuştu. Kardeş acısıyla Cihanın abiside Hazer Şaadoğlunun kuzenini öldürmüştü. O günden beri Farah'ın tek derdi bu kan davasını sona erdirebilmekti.
Gözlerini yeni güne açtığında aslında hiç de istemiyordu yataktan kalkmak. Olaylar onun kontrolü dışında çok hızlı gelişiyordu. Yatağından kalkmak için kendinde güç ararken , annesinin sesini duydu. Bütün konağı ayağa kaldıran topuk sesiyle odasına geldi.
-Kızım, kalkmadın mı sen daha. Baban kahvaltı masasında seni bekliyoruz
-Uyandım anne , geliyorum hemen.
Elini yüzünü yıkayıp hemen avluda ki masaya geçti Farah, babası abisiyle sohbet ediyordu.
-Farah işin yoksa eğer benle gel de şu yapmak istediğin karagül bahçesi işini konuşalım.
-İşim yok abicim gelirim
-O zaman oyalamadan çıkalım. Müsadenle baba
-Tamam oğlum çıkın.
Farah çantasını almış dakikalar sonra kapının önünde onu arabasında bekleyen abisinin yanına varmıştı. Oyalanmadan yola çıktılar. Farah bir kez daha gül bahçesinin hayalini kurdu. Ancak bu hayali arabanın ani fren yapmasıyla bozuldu.
-Noluyor abi, önümüzdeki araba kimin
-Şaadoğulları bunlar, sakına arabadan çıkma beni bekle
-Dikkatli ol abi.
Fırat arabadan inip , Mert Şaadoğluna yaklaştı. Yaklaştıkça elinde ki silahı farketti. Heran ona doğrultulmak için hazır bekletiliyordu.
-Hayırdır Mert amcamoğlu Cihandan sonra sıra bende midir.?
-Abimin kanını yerde bırakmayacağım.
-Abin Cihanı öldürüp kan davasını başlattı,eğer bunu sürdürürsen akan kanın haddi hesabı olmaz.
Mert elinde ki silahı Fırata doğrulttu. Farah abisine silah çekildiğini görmesiyle arabadan indi. O an kulakları sağır eden hızla gelen bir araba yanlarında durdu. Arabadan tüm hışmıyla Hazer Ağa indi.
-Mert, bırak o silahı
-Karışma amcamın oğlu , abimin katiline cezasını keseceğim.
Çok geçmeden siren sesi duyuldu,Hazerin arayıp haber verdiği jandarma gelmişti. Mert panikleyip silahını bıraktı.
Jandarma kelepçeleyip arabaya bindirdi.-Fırat bey sizinde ifade için gelmeniz gerekecek
-Kendi arabamla gelirim
-Bizle gelmeniz uygun
-Peki, Farah sen eve git anneme bir şey söyleme üzülmesin
-Abi ya sen
-Merak etme ifadeyi veriyim gelicem bende
Hareket eden arabanın arkasından Farah bakakalmıştı. Dakikalar içerisinde abisini kaybetmekle karşı karşıya gelmişti. Hazer korktuğunu farkettiği Faraha doğru yaklaştı.
-Sen, demek Farah Germiyan sensin
-Evet siz de
-Hazer Şaadoğlu
-Cihanın katili yani
-Bak Cihanı ben değil amcamın oğlu öldürdü. Ve ayrıca tam da bu konu hakkında sana söylemem gereken şeyler var. Vaktin var mı.Çok önemli
-Peki, konuşalım o halde. Sizi dinliyorum.
-Bu kan davasını bitirebiliriz, çözüm sende. Eğer sende kabul edersen tabi..
Yepyeni hikaye, yepyeni bölüm. Yorumlarınızı eksik etmeyin 😘 Çok merak ediyorum nasıl buldunuz hikayeyi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I BERDEL (Tamamlandı)
General Fiction"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.." "Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...