7.BÖLÜM

8K 424 10
                                    

Hazer o gecenin ardından kafası karışık durumdaydı. Evet Farah çok güzel bir kadındı her şeyden önemlisi onun gerçek karısıydı artık ama ona duyduğu bir aşk yoktu. Farah ona sırılsıklam aşık olmuşken Hazer o gecenin ardından Farahla zar zor konuşuyordu. Farah'ın ona aşık olduğunu tahmin edemiyordu. Hazere göre ikisi de istemedikleri bir birliktelik içindeydiler.

Farah ise artık yüreğinin daraldığını daha beter hissediyordu. Bir yandan kaç aydır yüzünü görmediği babası bir yanda her şey güzel olacak zannettiği gecenin ardından Hazerin davranışları onu çıkmaza sürüklüyordu. Oturduğu avluda temiz havayı içine çekti. Asiye ise hâlâ Farah dan alamadığı intikamın derdindeydi. Oturduğu sedirden Faraha seslendi.

-Ne yaptın oldun mu Hazer Ağa nın gerçek karısı. Yoksa hâlâ tüm konağı kandırmaya devam mı edersiniz.

-Asiye abla bu seni hiç ilgilendirmez.

-Senin yüzünden benim kardeş bildiğim Metinin kanı yerde kaldı.

-Senin acın varsa benimde var bende Cihanı toprağa verdim. Daha fazla kan akmaması için yaptık her şeyi .

-Demek itiraf ediyorsun sonunda yalandan evlendiğini.

-Asiye abla son kez uyarıyorum seni

İki gelin avlunun ortasında bağıra çağıra kavga ediyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki gelin avlunun ortasında bağıra çağıra kavga ediyorlardı. Lakin bilmedikleri bir şey vardı kaynanaları Zümrüt Hanım her şeyi duyuyordu.

-Sen kimsinde beni uyarıyorsun. Sen bu konağın gerçek bir gelini bile değilsin.

Kavgaya daha fazla dayanamayan Zümrüt Hanım aksanıyla Asiyeye bağırdı.

-Haddini bil Asiye,sen nasıl gelinsen oda benim gelinimdir.

-İnanmam ana kendi ağzıyla söyledi. Kan davasını bitirmek için oyun etmişler. Ama söylediğimi yaparsa inanırım.

-Neymiş istediğin

-Çarşafı göstersin ana anlayalım.

Farah duyduğuyla kısa süreli bir şok yaşadı. Kadına en büyük hakaret olan ama buraların vazgeçilmez adeti şimdi ona uygulanılmak isteniyordu.

-Asla,bu bana hakaret resmen. Zümrüt Anne bir şey de sende.

Hazer konağın kapısından girerken Farah'ın bu bana hakaret diye bağırdığını duydu. Hızla avluda olanları anlamak için onlara yaklaştı.

-Noluyor ana sesler dışarı kadar geliyor.

-Yok bir şey oğul

-Hayır var. Yengen senin karın olduğuma inanmıyor. Benden kanlı çarşaf istedi. Ama bilesiniz ki asla böyle bir şey yapılmasına izin vermem.

-Yenge derdin nedir senin, Farah benim karım bundan gayrı ona tek bir laf daha edersen bu kadar sakin olmam.

Öfkeyle odaya çıkan Farahı takip etti Hazer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Öfkeyle odaya çıkan Farahı takip etti Hazer. Farah odaya sinirle gelmiş odanın içinde dolanıyordu.

-Tamam Farah sakin ol. Asla sana böyle bir hakaret edilmesine izin vermem.

-Nerdeydin dün gece.

Farah soruyu çekinerek sormuştu. Karşısında ki kocasıydı ama o nerde olduğunu bile çekinerek soruyordu.

-Beni karın yaptın bitti gitti mi her şey. Ben ...

-Farah özür dilerim ben ikimizinde zamana ihtiyacı var diye

-Haklısın zamana ihtiyacımız var. Birbirimize alışmalıyız.

-Ne kadar garip değil mi? Karı kocayız ama birbirimizden haberimiz yok.

-Kafası karışık olan sensin. Eğer ben kendimden emin olmasaydım o gece sana teslim olmazdım.

-Farah daha  her şey çok yeni.

-Biliyorum Hazer , biliyorum.

İkisi de aklında binbir düşünceyle susmuşlardı. Hazer pijamalarını alıp banyoya geçti. Odada yalnız kalan Farah deminden beri akıtmamak için direndiği gözyaşlarını bıraktı.

 Odada yalnız kalan Farah deminden beri akıtmamak için direndiği gözyaşlarını bıraktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Allah'ım ben napacağım bu duyguyla,derin derin nefesler alsam bile boğuluyor gibiyim.

Sessizce Rabbine yalvardı Farah. Hazer banyodan çıktığında yatağa uzandı. Geceliğini giydikten sonra Farah'ın da yatmasıyla Hazer gece lambasını söndürdü. O muhteşem gecelerinin aksine şimdi yatakta iki yabancı gibiydiler. İkisi de zor da olsa bedenlerini uykuya teslim etti.

Sabah olduğunda Farah yorgunlukla açtı gözlerini sanki 8 saattir uyuyan o değildi. Hazer işe çoktan kalkmış takım elbisesini giymiş aynada kravatını düzeltiyordu. Farah gülümseyerek seslendi.

-Günaydın, erkencisin.

-Günaydın, Maalesef şirkette bir yığın dosya beni bekliyor.

Hazerde Faraha gülümseyerek konuşmuştu.

-Kahvaltı etmeyecek misin?

-Şirkette atıştırırım bir şeyler. Akşama görüşürüz.

-Görüşürüz.

Kimse daha uyanmadığı için Hazer sessizce odasından çıkıp avluya indi. Korumalardan arabanın anahtarını alıp şirkete gitti. Şirketteki personel Hazerin bu kadar erken gelmesine şaşırmalarına rağmen , patronlarını günaydın diyerek karşıladılar. Hazer odasına girip büyük deri koltuklarına yaslandı. İşe önünde yığın halinde duran dosyalardan başladı. Kendini o kadar  çok kaptırmıştı ki kapıyı çalan sekreterini duymamıştı bile.

-Hazer Bey misafiriniz var efendim.

-Kimmiş

-Eyşan Yöreoğlu.

Duyduğu isimle duraksadı Hazer.

-Al içeri.

Dakikalar sonra içeri üzerine giydiği kırmızı elbisesiyle Eyşan girdi. Esmer ,uzun boylu güzel ve kendine güvenen bir kadındı.

-Niye geldin Eyşan

-Beni aylarca önce apar topar İstanbul'a göndermenin nedenini öğrendim. Evlenmişsin.

-Evet.

-Hani senle evlenecek kadın yeryüzünde yoktu.

-Varmış. Buldum.

-Demek öyle. Hazer Ağamız aşık oldu .

-Eyşan uzatma geri dön.

-Hayır. Karınla tanışmadan hiçbir ​yere gitmiyorum.

Evet öncelikle bölüm geç geldiği için özür diliyorum. Malumunuz LYS sınav haftasıydı. Sınava hazırlandığımdan geç geldi bölüm. Af ola, iyi okumalar😘😘💕
Yorumsuz bırakmayalımm 💟

AŞK-I BERDEL (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin