28.BÖLÜM

3.6K 239 24
                                    

ŞARKIYI BELİRTİLEN YERDE AÇALIM...

Araba konağın önünde durduğunda Farah daldığı düşüncelerden zorla sıyrıldı. Kapısının açılmasıyla indi, yürüyordu ama o bunun farkında bile değildi. Avluda Zümrüt Hanım onu gülen yüzüyle karşıladı. Herkes gelecek torundan haber bekliyordu, güzel haberler. Kimse Farahın ölüm haberini beklemiyordu. Farah ona doğru gelen kadına sarıldı , gözyaşları firar etti gözlerinden, şimdi herkes bu gözyaşlarının mutluluk gözyaşı olduğunu zannedecekti. Kimse bilmeyecekti Farahın birer birer vedalaşmaya başladığını.

-Kızım hoş geldin , gel otur şöyle.

Farah , Zümrüt hanımın gösterdiği sedire oturdu. Rüstem Ağada oradaydı.

-Nasılmış torunumuz gelin.

-İyi çok iyiymiş baba.

Farah babası öldüğünden beri Rüstem Ağaya ilk defa baba diyordu. Zümrüt hanım heyecanlıydı, ilk torununu biran evvel kucağına almak için sabırsızlanıyordu.Asiye ise içten içe kıskanarak hayırlı olsun dedi. Onunda şu hayattaki tek istediğiydi, bir evlat sahibi olmak.

Farah izin isteyip güçlükle odasına çıktı, akşama kadar kendisini toplamalıydı. Hazeri gülen bir yüzle karşılamalıydı. İçi yana yana gülmeliydi, Hazerin bir dakika olsun yanından ayrılmamalıydı hatta. Ne kadar çok anı biriktirebilirse o kadar iyiydi. Çünkü çocuğuna anlatılacak güzel anılara ihtiyacı vardı.

Uzun bir banyo yapıp üzerini giyindi. Odadan çıkacakken , Hazer odaya girdi.

 Odadan çıkacakken , Hazer odaya girdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Erken geldin sevgilim

-Sorma meraktan duramadım şirkette, nasılmış bebeğimiz

Hazer ellerini Farahın karnında birleştirdi. Bir kıpırtı hissetmek istiyordu.

-Gayet iyi bebeğimiz ,bir sorun olmadığını söyledi doktor.

-Güzel , onu kucaklamak için o kadar sabırsızım ki Farah

-Bende

Farah içinden "dayanabilirsem " demekten geri duramadı.

-Hadi yemeğe bekliyorlar bizi inelim biran önce.

Karı koca el ele avluya indiler. Şaadoğlu ailesi eksiksiz masadaydı. Boran da Farahı ve Hazeri tebrik etti. Dünden beri Sinanla uğraştığı için eve gelememişti. Sinanın durumu iyiye gidiyordu. Rüstem Ağa Faraha bir kutu hediye etti, kutunun içi mücevher doluydu. Yemekler yendi , çaylar içildi herkesin neşesi yerindeydi. Asiye ve Farah hariç. Asiye çay içmeye bile oturmamış erkenden yukarı çıkmıştı. Farah da biran önce uyumak istiyordu, uyuyup biran olsun unutmak. İzin isteyerek yukarı çıktı. Odasına girecekken terasa çıkan merdivenlerden ağlama sesi duydu, yukarı çıktı. Asiye terasta oturmuş ağlıyordu. Yanına gidip oturdu, Asiye onu görünce gözlerini sildi.


AŞK-I BERDEL (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin