'Ceylan' dedi korkuyla. 'Yaralanmışsın, Ceylan.' dedi hızla ayağa kalkarken. Ceylan'ın arka tarafına doğru ilerlerken, bileklerinde ki ipi açmak adına ellerini uzattı ancak sanki bütün gücü çekilmiş gibi hissediyordu. ' İyiyim.' dedi Ceylan. Demir derin bir nefes alıp titreyen elleriyle çözdü Ceylan'ın bileklerinde ki ipi. Bakışları Ceylan'ın sırtında gezindi. Belinin hemen üzerinde git gide büyüyen koyu kırmızı leke, gözüne çarptığında ellerini yumruk yaptı. Ceylan bileklerinde ki ip çözülür çözülmez, kaldırıp kucağına yerleştirdi moraran bileklerinde gözlerini gezdirdi. Belinde hissettiği sızı canını yakmaya devam ederken Demir panikle tekrardan Ceylan'ın görüş açısına girdi. Elini omuzuna yerleştirdi yavaşça. 'Seni kaldıracağım şimdi tamam mı? Hastaneye gideceğiz.' dedi panikle. Demir üzerinde ki tişörtü hızla yırttıktan sonra Ceylan'ın beline bastırdı. Ceylan elini kaldırıp Demir'in elinin üzerine koyduğunda Demir'in bakışları bir ok gibi Ceylan'ın mosmor olmuş bileklerine sabitlenmişti. Derin bir nefes alırken, gözlerini kapattı ve ağır ağır tekrardan araladı. 'Canım yanmıyor.' dedi Ceylan gülümsemeye çalışıp. 'Hem babam suçsuzmuş değil mi Demir?' diye sordu umutla. 'Evet.' dedi Demir. 'Gel böyle.' dedikten sonra eğilerek bir elini Ceylan'ın sırtına diğerini dizlerinin altına kaydırdı. Belinde ki tişörtünü sabitledi. Ceylan'ı yavaşça kucağına aldığında dizlerini tekrardan düzelterek ayağa kalktı. 'Başım dönüyor.' dedi Ceylan fısıltı gibi çıkan sesiyle. 'Tamam, tamam bırakma kendini tamam mı? Hastaneye gideceğiz şimdi. Sana da bir şey olmasına izin vermeyeceğim.' dedi kararlılıkla. Kendini yürümeye zorladı, 'Bana tutun.' dedi dolan gözleriyle. Ceylan kollarını kaldırmaya zorlayıp Demir'in boynuna doladı.
Gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. Gözleri Demir'in çökmüş yüzünde gezindi. Zaman yine kavramını yitirmiş gibiydi. Bakışları boşluğa dikildiğinde Demir kucağında Ceylan'la daha da hızlandırdı adımlarını. 'Ceylan!' dedi korkuyla. 'Ceylan uyuma, sakın uyuma benimle kal! Duydun mu beni? Benimle kal Ceylan!' dedi panik halinde. Binadan çıkıp çıkışa doğru koşturdu. Açık olan demir kapıdan hızla geçtikten sonra karşısında ki arabaya doğru ilerledi. 'Ceylan!' dedi tekrardan. 'Hıı..' dedi Ceylan. Dudaklarının kuruduğunu hissediyordu. Kendini konuşmak için zorladı ama mırıltı gibi sesten fazlası çıkmadı dudakları arasından.
'Seni şimdi yere indireceğim. Bana tutunmaya devam et güzelim tamam mı?' diye sordu. Ceylan başını salladı yavaşça. Dizlerinde ki elini çekip Ceylan'ı yere basmak için zorladı. Ceylan belinde hissettiği sızıyla derin bir nefes alırken 'Tamam, tamam bitti güzelim.' dedi Demir fısıltıyla. Cebinden çıkardığı anahtarla hızla kapıyı açıp Ceylan'ı arabanın içine yerleştirdi. 'İyi misin?' diye sordu tekrardan. Ceylan başını salladığında vakit kaybetmeden, şoför koltuğuna doğru ilerledi Demir. Kapıyı açtıktan sonra hızla oturup arabayı çalıştırdı.
'Ceylan!' diye seslendi tekrardan onu uyanık tutmak için. 'Efendim.' dedi Ceylan boğazını yırtan kuruluğu yok sayıp. 'Benimle kal tamam mı? Yol üzerinde bir hastane gördüm en fazla 10 dakika sürecek oraya gitmemiz. O zamana kadar bırakmıyorsun kendini.'
'Demir' diye mırıldandı Ceylan. 'Derin değil yaram, gerçekten.' Demir derin bir nefes aldı. 'Elen'e haber ver.' dedi Ceylan. 'Ceylan! Şu an sadece kendini düşün tamam mı? Sadece kendini. Başka bir şey yaptı mı o herif sana?' diye sordu. 'Elen'e haber ver.' diye mırıldandı tekrardan. 'Tamam, tamam vericem.' dedi Demir. Hızını biraz daha arttırırken cebinden telefonu çıkardı. Mert'in numarasını hızla bulduktan sonra gözünü yoldan ayırmadan telefonu hoparlöre alıp yan koltuğa attı. Telefon ikinci kez çalarken, Demir dikiz aynasından bakışlarını Ceylan'ın üzerine dikti. 'Ceylan, tişörtü bastırmaya devam et tamam mı?' dedi. Ceylan başını sallarken 'Efendim.' diyen Mert'in sesiyle bakışlarını tekrardan yola dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERCAİ
FanfictionHercai: Hiçbir şeyde kararlı olmayan, bir dalda durmayan, bir işi sonuna değin götürmeyen, aşkta bağlılığı bulunmayan kimse.