Hercai-21. Bölüm

1.5K 73 28
                                    

Gözlerinin buğulandığını hissederek, elleriyle yüzünü hızlı bir şekilde sıvazlayıp lavabonun kenarına bıraktığı gebelik testine baktı Ceylan. Tek çizgi halinde duruyordu 10 dakikadır. Derin bir nefes aldı ve bu seferde saçları arasına daldırdı bir türlü nereye koyacağını bilmediği ellerini.

'Ceylan..' Demir'in fısıldayan gibi çıkan sesiyle tereddütle kapıya çevirdi bakışlarını. Yutkunmaya çalıştı yavaşça ve bir türlü toparlayamadığı kafası cevap vermesine engel oldu. Demir'in buraya gelmiş olmasına şaşırırken, onun başından beri burda olduğunu öğrenmek tüylerini ürpertmişti. Kaç gece düşünmüştü onu.. Ya da düşünmediği bir gece var mıydı Demir'i? Boğazını temizlemeye çalıştı yavaşca ve zamanın su gibi akıp gittiğini fark ederek yeniden çevirdi bakışlarını teste.. Yavaşça eline alıp birkaç saniye inceledikten sonra kaşlarını çatarak gözlerini kapattı.

Kaç dakika olmuştu? 20 dakikayı geçmiş olduğunu biliyordu Ceylan kolunda ki saati kontrol ederken. Buğulanan gözlerinden yanaklarına doğru yakıcı bir sıvının aktığını o vakit hissetmişti. İç çektiğini, hatta içinin daraldığını da.. Ancak neden ağladığını bilememişti. Neden istediği sonuç tam karşısında dururken, hamile değilken ağlıyordu? Üzülmüş müydü bilmiyordu. Şüphesiz içi kan ağlasada Demir'e hamile olmadığı için mutlu olduğunu belirten birkaç cümle kuracaktı, sonra da giderdi burdan.. Giderdi değil mi? Demir'i birkez terk etmişti.. Yine yapardı, kendini olmayacaklarına bu kadar inandırmışken yine giderdi.

'Ceylan merak ediyorum' dedi Demir bir eli yavaşça kapıya tıklarken. İç çekmesini bastırmaya çalıştı Ceylan. Gözünden akan yaşları yavaşça elinin tersiyle sildi. Kapıya doğru birkaç adım attıktan sonra titrek ellerini uzatıp kilidi çevirdi. Demir yaslandığı duvardan başını hafifçe kaldırdıktan sonra Ceylan'ın kapıyı açmasını beklemeden elini uzatarak kapıyı yavaşça açtı. Bu testin sonucu onları neye sürüklerdi bilmiyordu ama, heyecanlıydı.. Belki Ceylan'la yeniden olma düşüncesi, belkide ikisine ait bir bebeklerinin olabileceği düşüncesi heyecanlandırmıştı onu.

Kapının yavaşça açılmasıyla, Ceylan'ın yüzündeki yıkılmış ifadeyi fark etti Demir. Bakışları elinde tuttuğu teste iliştiğinde izin ister gibi baktı Ceylan'ın gözlerine. Ceylan dudakları arasından kaçabilecek bir hıçkırığı bastırmaya çalışırken Demir'in gözlerine değil omuzunun arkasındaki duvara bakıyordu.

'Alabilir miyim?' diye sorduğunda Ceylan'ın kıpkırmızı gözleri ok gibi kendini buldu. 'Hamile değilim.' diye fısıldadı Ceylan testi Demir'e doğru uzarıp. Demir'in bakışları yavaşça teste iliştikten sonra almak için kaldırdığı elini sertçe indirdi. Bakışları donuklaşırken, yüzündeki ifadeyi sabitlemeye çalıştı. Bir an olsun, onunla yeniden bir yollarının olduğunu, yeniden başlayabileceklerini düşünmüştü Demir. Belkide sadece bir an olsun baba olabileceği düşüncesi onu mutlu etmişti.

'Neden üzgünsün peki?' diye sordu Demir kendi düşüncelerinden kurtulmak amacıyla. İstemediği bir bebek için ağlıyordu Ceylan.. Bakışları sabit bir şekilde Ceylan'ın yüzünde geziniyordu. 'Yoksa sevinç gözyaşları mı bunlar?' başını yavaşça aşağı yukarı sallayarak 'Haklısın' diye fısıldadı Demir ve içinde tutamadığı cümleleri dökmeye başladı. Kalbini acıtan, bir cam parçası gibi tuzla buz eden gerçekleri paylaşmak istedi Ceylan'la. 'Haklısın, tabiki de mutlu oldun..' yüzünde acıyla alaycı bir gülümseme oluştu. 'Bak bizi birbirimize bağlayabilecek son noktada gerçek değilmiş..' dedi ve birkaç adım geriledi. 'Konuşsana Ceylan, benden bebeğimi taşımadığına sevineceğin kadar nefret ettiğini söylesene!' Ceylan birdenbire Demir'in yükselen sesiyle irkilerek bakışlarını yeniden Demir'in omuzunun arkadasında ki duvara sabitledi. Üzülmüştü ve üzüldüğü şeyin ne olduğunu bile bilmezken kendini Ceylan'a bağırırken bulmuştu Demir.

HERCAİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin