Bölüm +18 rahatsız olan okumasın.
Odaya girdikten sonra derin bir nefes aldı Ceylan. Eliyle kendini yelledi ve yüzünde oluşan tebessümle yerdeki çantaya uzandı ve yatağın üzerine aldı. Ne düşüneceğini şaşırmıştı ancak mutluydu. Fermuarı büyük bir gürültüyle açtı ve içinde ki kıyafetlerde göz gezdirdi. Daha etiketleri üzerinde duran birkaç elbise ve tişörtü gördüğünde elini uzattı almak için. Çok kısa olmayan dizlerinde ki bir elbiseyi aldı eline. Yatağın üzerine bıraktıktan sonra saçında ki havluyu çıkardı yavaşça. Birkaç kez kuruladı elinde ki havluyla saçlarını, daha sonra kenara bıraktı onuda. Elleriyle saçlarını dağıttıktan sonra eli bornozunun ipine uzandı. İlk düğümü çözmüştü ki gürültüyle açılan odanın kapısıyla sımsıkı tuttu bornozun iki ucunu.
'Demir.' dedi ancak Demir bakışlarını kısa bir süre Ceylan'ın vücudunda gezdirdikten sonra hızla ona doğru yaklaştı. Bir elini Ceylan'ın omuzuna yerleştirirken gerilemesine sebep olacak şekilde üzerine doğru yürüdü. Ceylan ne olduğunu anlamayacak kadar kisa sürede sırtını duvara yapışmış bir halde buldu. Sonra hızla birleşti dudakları. Demir Ceylan'ın yüzünü tek eliyle sabitlerken, diğerini beline uzattı ve küçük bir düğüm halinde duran bornozun kuşağını buldu eli. Tek ucunu çekip hızla ayırdığında Ceylan ellerini Demir'in saçlarına daldırdı. Kuşağı çözülmüş bornozu üzerinden çıkarmadan evvel dudaklarını bıraktı kızın Demir. Ceylan ellerini Demir'in üzerinde ki tişörte uzattı ve saçlarını geriye doğru savururken, tişörtü tek hamlede çıkardı. 'Ne oluyor?' dedi Ceylan nefes nefese. Demir ateş misali yanan dudaklarını önce Ceylan'ın boynuna bastırdı. 'Seni seviyorum.' köprücük kemiklerine bir öpücük. '...demeden seviyorum işte.' başını biraz daha kaydırıp bornozun önünü biraz daha açtı Demir. Diri göğüslerinde bakışlarını gezdirmeden dudaklarını gezdirmeye başladı. Meme ucunu dişleri arasına aldığında kızın dudakları arasından bir inleme döküldü. Demir Ceylan'ın sırtını duvardan ayırıp yanda ki yatağa yönlendirdiğinde Ceylan ne olup bittiğini anlamamıştı ama hemen sonra üzerinde ki bornozun yok oluşunu izledi. Aynı hızla ellerini Demir'in pantolonuna uzatırken fermuarını indirdi ve Demir'in pantolonu çıkarmasını bekledi. Ağırlığını vermeden uzandı Demir Ceylan'ın üzerine. Elleri birbirlerinin teninde hızla geziyor dudakları birbirlerinin tenini ezberliyordu. Demir Ceylan'ın boynundaki dudaklarını dahada kaydırarak iki göğsünün arasında ki o vadiyi geçti. Ordan karnına ıslak ama yakıcı bir yol izledi. Ceylan kendini yatağa daha da bastırırken ellerini Demir'in saçlarından çekmedi ve canını yakacak şekilde çekiştirdi. Dudaklarını karnının üzerinde gezinirken elini Ceylan'ın ıslanmış kadınlığına uzattı Demir. Parmakları yavaşça yuvasını buldu ve iç çekerek gelgitlere başladı. 'Demir' dedi Ceylan nefes nefes. '...Ahhh...Demir.' Vücudu yay gibi gerilirken, üzerindeki Demir'in ağırlığı gitgide kayboldu. Bacaklarını birbirine bastırmaya çalıştıkça Demir'in ellerini daha çok hissediyordu. 'Demir.' dedi sırtını yataktan ayırırken. 'Sisst.' diye mırıldandı Demir ve dudaklarını buluşturdu biraz önce elinin gezindiği yerle. Parmaklarının yerini dili alırken, Ceylan yeniden bastırdı kendini yatağa. Ellerini o da refleks olarak kadınlığına uzatırken, gözlerini açık tutmakta zorlandı. İzin vermedi Demir Ceylan'ın ulaşmasına ve yakaladı ellerini havada. Dudaklarını yeniden kaydırarak çıktı yukarıya doğru ve ağırlığını yeniden Ceylan'ın üzerine verdi. Kollarını yeniden doladı Ceylan Demir'in tenine. Elleri buluştu önce birbiriyle sonra parmakları kenetlendi birbirine yatağa daha çok gömüldü elleri.
İkiside boğukça inlerken Ceylan başını gömdü Demir'in boynuna. Kulaklarında, boynunda gezinen dudaklar şifa gibi gelmişti ona. Ceylanın bacaklarını aralamasını sağladı Demir kendi bacaklarını kullanarak. Hayvanı bir şekilde gezdirmeye devam ediyordu dudaklarını hızla kızın teninde. İnlemeleri birbirine karışıyor ikiside uç noktalarına geldiklerinin farkına varıyordu. 'Hadi.' diye mırıldandı Ceylan. Ellerini Demir'in ellerinden ayırmış, tırnaklarını sırtına geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERCAİ
FanfictionHercai: Hiçbir şeyde kararlı olmayan, bir dalda durmayan, bir işi sonuna değin götürmeyen, aşkta bağlılığı bulunmayan kimse.