"Üzgünüm efendim. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum." Yoongi saflığına gülümsedi. Saflık,sadece salaklık olarak kavranacak bir kelime değildi. Temizdi. Tertemiz. Bedeni kadar duygularına değmemiş olan eller Yoongi'yi tatmin ediyordu. Ona dair her şeyin kendisine ait olacağı hissi. Mutluluk vericiydi.
Hoseok'un yanaklarına elini koydu ve gülümsedi. "Sen, kraliçe olacaksın. Yanımda... Kimin ne dediği ya da kurallar umrumda değil. Eğer, saraydan atılacaksam bu da umrumda değil. Benimle ol." Hoseok duyduklarıyla şoka uğramıştı.
"Efendim bu imkansız. Hayır bunu aklınızdan bile geçirmeniz yanlış. Lütfen yapmayın." hemen kenara çekilip kapı kolunu kavradı.
"Hoseok. Beni iyi dinle. Eğer sonuçları seni korkutuyorsa gizleriz tamam mı?" hızla kafasını sağa sola salladı ve kapıyı açtı. "Efendim. Size karşı herhangi bir hissim yok. Bunu istemiyorum." Lolita iken beğenmemezlik gibi bir şansı yoktu ki. Tamam, fırsat verilirdi tanışmak adına ama anlaşamazlarsa bitirilirdi. Bu karşılıklı bir şeydi ama Hoseok kestirip atıyordu ve siniri bozulmuştu.
"Denemekte mi istemiyorsun?" gerileyip sordu. Hoseok onun çatılmış kaşlarına baktı ve zorlukla yutkundu. "Üzgünüm efendim. Eşiniz ile mutlu olun." saygıyla eğilip odadan çıktı. Bu hareket Yoongi'yi resmen köpürtmüştü. Sahip olmak istediği en kıymetli şeydi o. Sevgisini hissettirdiğinde daha güçlü bir karşılık alacağına öyle emindi ki.
Hoseok'un diretmesine anlam vermek istemiyordu ama. Gerçekten onunla olmak istiyordu. Tüm kalbi ve mantığı ile.
"Hoseok." fısıldadığında Hoseok duraksayıp ona döndü. "Gel buraya." kapıyı araladı geçmesi için ve yatağa oturdu. İnatçı bir yapısı vardı. Ama bu Hoseok'u zorlayacağı anlamına da gelmezdi. Hoseok bir süre kapıya bakıp oraya doğru ilerledi ve kapıyı yavaşça kapattı.
"Üzgünüm efendim. Hayatımı böyle bir şeyi göze alarak tehlikeye atamam lütfen anlayışlı karşılayınız. Duygularınız paha biçilemez ve ruhu okşar cinsten benim için ama olmaz. Aklımda sizin ile ilgili herhangi bir şey yokken, artık evli iken ve bunlar yasakken göze alamam." çok haklıydı. Ama bunlar Yoongi'yi durduracak sebepler değildi.
Ayağa kalkıp Hoseok'un elini yavaşça tuttu. "Kendini olgun göstermeye çalışan minik bir çocuksun hala. Seni özgür kılacak şeylerden kaçma. İyi düşün çünkü bundan sonra, bu öğrendiklerinden sonra eminim ki sen de kendini sorgulayacaksın ha?" onu kışkırtmaya çalışıyordu. Hoseok kafasını eğdi. Mavi gözleri halıda gezinirken titrek bir nefes verdi ve elini kavrayan sıcak ele baktı ardından.
Kendini hemen kaptırmanın ve kalkanlarını indirmenin yanlış olduğunu öğrenmişti. Elini yavaşça çekip saygıyla önünde eğildi ve odadan çıktı. Yoongi gülümseyip yatağa oturdu.
Sınır : +35
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
