2 ay sonra
"Elimi tut!" Jimin kayalıklarda ilerlemekte zorlandığı için Taehyung'un kendisine uzattığı eli tuttu ve titrek bir nefes verdi. "Bu kadar uzak bir yere kaçmamalıydılar tanrım yoruldum!" homurdandı en sonunda kayalıkları aşıp uzakta bir nokta gibi gözüken minik kasabaya bakarken. "Bu onlar için en iyisi. Ne kadar uzakta olurlarsa o kadar güvende hissedecekler."
Jimin ve Taehyung birlikteliklerini açıklamışlardı ve Yoongi ile Hoseok ise krallıktan kaçmıştı. Herkesin dilinde dolanan çeşitli hikayelerin tek ana konusuydu 'aşk'.
Artık mutlulardı ve en önemlisi kralın tepkisi insanların düşündüğünün aksine olumluydu. Belki de onlara kaçmalarını kendisi söylediği için.
Krallıkta artık onların soyunun devam etmeyecek olması umrunda değildi. Oğlunun mutluluğu için gelecekten bazı şeylerden feragat edebilirdi.
"Az kaldı." en sonunda kasabanın girişindeki evi gördüklerinden derin bir nefes verdi Jimin. "Sonunda." Taehyung'un elini sımsıkı tutmuş tebessüm etmişti.
Hoseok evin önünde kucağındaki minik bebek ile ilgilenirken Taehyung ve Jimin'i görünce heyecanla gülümsedi. "Yoongi! Taehyung ve Jimin geldi." bir süre sonra da içerideki beden dışarıya çıktı.
Kimse onun eskiden bir prens olduğuna inanmazdı şuanki kıyafetlerinden ötürü. Ve Hoseok ise artık giyebildiği pantolonun verdiği o rahatlığı hiçbir şeye değişmezdi.
Jimin en sonunda yanlarına vardıklarında heyecanla konuştu. "Hey ne ara yaptınız bu ufaklığı?" Bu Hoseok'u ve ona sarılan Yoongi'yi gülümsetti. "Komşumuz tarlaya çalışmaya gitti. Çocuğuna bakıyoruz." Hoseok fısıldadı ve ekledi. "İçeriye gelin hadi. Sizi özledim." gözleri Taehyung ile buluştu.
Eskiden olan şeylere rağmen şimdi arkadaşlardı ve geçmişe bir çizgi çekip devam edebilmeleri güzeldi. Özellikle de Taehyung,Jimin ile mutluydu ve bu Hoseok'u oldukça mutlu ediyordu.
Yoongi mutfak rafındaki kurabiyeleri tabaklara koydu ve gülümsedi. "Hoseok'un kurabiyeleri üzerine kurabiye tanımam." yerdeki sedire oturan Hoseok'un yanına oturdu ve yanağını öptü.
Kaçmakla iyi ettiklerine yeniden ve yeniden ikna oldu Taehyung ve Jimin ikilisi.
Sık sık ziyaret edemeseler bile onların yanına her geldiklerinde nasıl da mutlu oluyorlardı. Evleri mükemmel değildi eksikleri çok fazlaydı ama onlar bunlarla bile yetinmeyi biliyorlardı.
Hoseok kucağında uyuyan minik bedeni yandaki yer yatağına yatırdı ve etrafına yastıkları koyup gülümsedi. "Siz neler yapıyorsunuz? Sizi iyi gördüm." Yoongi ona sarılmış kafasını kafasına yaslamıştı. Jimin,Taehyung'un elini tutup gülümsedi ve önce getirdiği kutuyu onlara uzattı. "Eminim özlemişsinizdir Clara'nın o harika tatlılarını." Hoseok heyecanla gülümseyip kutuyu açtı. "Tanrım... Cidden özlemişim."
Sonra da Taehyung cebinden bir kart çıkartıp Yoongi'ye uzattı. "Ayrıca sizi düğünümüzde görmekten mutluluk duyarız." Hoseok kafasını tatlılardan kaldırıp Yoongi'nin elindeki karta baktı.
"Kral Min oğlunu görmekten gurur duyacağını söyledi. Gönül rahatlığı ile gelebilirsiniz. Ayrıca şimdiden kraliyet içerisinden prens aranıyor. Kimse senin yerini tutamaz tabi."
Bu sözler Yoongi'yi gülümsetti. Yine de halinden memnundu. Onca iş arasında Hoseok ile ilgilenemezdi belki de birliktelikleri kabul edilse bile ama şimdi her an onunlaydı ve bu onu mutlu ediyordu.
"Geleceğimizden emin olabilirsin." Hoseok'ta onayladı ve Yoongi'nin yanağını öptü.
Mutlulardı ve hep mutlu kalacaklardı. Ve Taehyung ile Jimin buna her zaman şahit olacaktı.
Son...
Öncelikle özel bir bölüm olmayacak. Kitap bitti ve bu zamana dek sabırlı bir şekilde bekleyen herkese minnettarım. Gerçekten...
Benim için güzel bir kitap oldu ve umarım sizlerde beğenmişsinizdir.
Ayrıca sizleri diğer kitaplarımda görmekten de mutluluk duyarım 😍
Teşekkür ederim güzel yorumlarınız için diğer kitaplarımda görüşmek umudu ile hoşçakalın.~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita :: YoonSeok ✔
FanfictionMin Krallığında yıllardır süregelen bir kural vardı. Kral, asla kendisinden küçük ya da büyük birisini sevemezdi. ||22.09.2017||