Medya : RM & Jungkook - Fools
Hoseok gün boyunca odadan çıkmamıştı. Camdan dışarıyı seyrediyor ve bazen de ayağa kalkıp sıkıntıyla ileri geri yürüyordu.
Özellikle,yukarıya gelirken Yoongi'yi görünce kalbi ağzından düşecekmiş gibi hissetmişti. Yoongi ise uykulu bakışlarla onu bir süre seyredip gitmişti.
Biliyordu artık ondan bir adım daha gelmeyecekti. Her şeyin kendisine bağlı olduğunu ve beklenilen o adımı atmazsa her şeyin tamamen son bulacağını biliyordu. Yoongi hiçbir şekilde yüzüne bakma tenezzülünde bile bulunmazdı.
Akşam yemeğine bile gitmediğinde hizmetçi kadınlardan birisi odasına gizlice yemek getirse de ona bile elini sürmemişti.
Alt dudağı dişlemekten kanayacak kıvama geldiğinde ayağa kalkıp odadan çıktı. Belki şuan içinde oluşan hisleri anlatsa, o zaman Yoongi daha sabırlı bir şekilde onu beklerdi.
Evet,öyle umuyordu. Kıyafetlerini düzeltip onun odasına doğru adımlamaya başladı. Şimdi bile kalbi bulunduğu yerde ters taklalar atıyordu ve bunu hiç sevmemişti. Hislerinin abartılı bir şekilde,bir anda değişmesi onu tedirgin ediyordu işte.
Derin bir nefes verip odanın önünde bekleyen muhafızlara doğru ilerledi.
Adamlar gülmüyor hatta nefes almak haricinde bir harekette bulunmuyordu ve iri olmalarını da sayarsak,kesinlikle Hoseok geri dönmeyi bile düşünmüştü.
Ellerini önünde birleştirip titrek bir nefes verdi ve kendine kalan o güvenin son parçalarıyla fısıldadı.
"Prens Min ile konuşmak istiyorum. Eğer o da odadaysa." adamlar bir süre cevap vermedi. Sanki ikiside birinin cevap vermesini bekliyordu ama bu ikisi tarafından da gerçekleştirilmediğinde Hoseok tam anlamıyla güvenini yitirip geri gitmek adına önünde birleştirdiği ellerini çözdü.
"Odada ama yanında HyungJin var." Hoseok duyduğu isim ile zorlukla yutkundu. "Peki o zaman sonra geli-" bu esnada kapı açılmış ve HyungJin odadan gülerek çıkmıştı.
Gömleğinin iki düğmesi açıktı ve dudakları kızarıktı. Hoseok aklına doluşan ihtimaller ile nefesinin kesildiğini hissetti. Biliyordu bunu yapmak zorundaydılar. Ama daha,evlenmeden mi?
Peki onu sorgulayabilecek mevkide miydi? Kesinlikle hayır. Yine de HyungJin yanından bir şey demeden çekip gittiğinde içeriye girdi ve kapıyı kapattı.
Yoongi masanın başında ellerini siyah saçlarına sarmış,dirseğini de masaya yaslamış önündeki kitabı okuyordu. Sanki az önce olan şeyleri HyungJin odasında başkası ile yaşamış gibi bir havası vardı. Umursamaz...
"Efendim." Hoseok titreyen sesiyle konuştuğunda Yoongi hızla ona döndü ve şaşkınlıkla baktı. "Ne zamandan beri buradasın?" boğazını temizleyip konuştu.
"HyungJin'in odadan nasıl çıktığını görecek kadar bir süredir buradayım." kafasını eğmişti. Yoongi dudaklarını araladı ama sonra yeniden kapattı. Ardından ayağa kalktı ve fısıldadı. "Onunla o tür şeyleri yapmadık. Onunla neden evlenmek istediğimi sanıyorsun. O da beni sevmiyor ve sevmeyecek. Çünkü o da başkasını seviyor." Hoseok bu sözlerle pekâla tatmin olabilirdi ama az önceki görüntüyü görmese.
"Sizin bir şeyler yapıp yapmamanız benim karışacağım bir şey değil efendim. Ben sadece bir şey söylemek için gelmiştim." Yoongi onun inanmadığını biliyordu ama bunlar gerçeklerdi. O asla kendisini sevme ihtimali olan birisi ile evlenmezdi. Ayrıca cinsel tercihini belli etmenin yanında ondan ayrıldığında anlayışla karşılayacak birisi ile olmalıydı değil mi?
O da araştırdığında HyungJin'in birisini sevdiğini öğrenmişti. Ve bir anlaşma yapmışlardı. Hepsi bu kadar basitti. Onunla da olmazdı ayrıca. Odasına sevgilisiyle yiyiştikten sonra vücudunu bir pelerin ile saklamaya çalışarak gelip sonra aralarındaki her şeyin fazlaca seviye atladığını göstermek adına öyle çıkmıştı odadan.
Oysa HyungJin geldiğinde bile Yoongi o masadaydı ve oradan kalkmamış hatta onunla çok fazla konuşmamıştı bile. Yoongi öyle birisi değildi.
Birisini sevdiğinde kalbiyle de severdi. Yalan söylemezdi ve söylememişti de.
"Söyle..." Hoseok'un bu konu hakkında yanlış düşünceleri olduğunun farkındaydı. Yine de üzerine giderse konunun daha çok yanlış düşüneceğini bildiği için ses etmedi. Bunu zamanla kanıtlayabilirdi de.
Hoseok dudaklarını birbirine bastırdı bir süre ve ardından konuştu. "Yavaş yavaş, olabileceğine inanıyorum. Galiba... İlgimi çekiyorsunuz efendim." kafasını kaldıramamıştı bile. Yanlış bir şey söylemiş olmaktan bile o kadar çok korkuyordu ki.
Yoongi kocaman gülümseyip onun çenesini kavradı ve kafasını kaldırdı. "Bir daha söy-" dudaklarında hissettiği kısa süreli sıcaklıkla afallarken donup kalmıştı.
Hoseok cesur bir çocuk olmamıştı hiçbir zaman. Ama sevgisini cesurca sunmak istiyordu.
Olayları yanlış bağdaştırmaktan pek korkuyorum aslında. Hatalarım olursa belirtirseniz sevinirim.
Ve Yoongi'yi kötü çocuk yapmayacağım yani. Seviyorum diyorsa bu kadar. Kdkdkf
Sınır : 55+
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita :: YoonSeok ✔
FanfictionMin Krallığında yıllardır süregelen bir kural vardı. Kral, asla kendisinden küçük ya da büyük birisini sevemezdi. ||22.09.2017||