Hoseok,utançla kafasını eğmiş anlık cesaretle yaptığı şeyi sorgularken Yoongi onun elini tutup yatağa çekiştirmişti. Az önce dudaklarına kapanan sıcak dudakları yeniden hissetmeliydi. Yeniden ve yeniden...
Doyamayacağı aşikardı. Hoseok'a doymak imkansızdı zaten. Pürüzsüz teni,sesi,sıcaklığı ve varlığı... Yoongi'yi her şeyi ayrı ayrı delirtiyordu ve bu pek yeterli sayılırdı.
Yatağa oturup aceleyle ince bedeni kucağına oturttu. Hoseok resmen kıpkırmızı olmuştu heyecan ve utançtan ama onun bunlara alışması lazımdı. Değil mi?
Tabi utangaç tavrı da güzeldi. Yoongi'ye göre Hoseok'un her şeyi muazzamdı. Hoseok'un kızıl saçlarını okşayıp mavi gözlerinde bir süre oyalandı. O gözler... Bir insanın en güzel ölüm sebebi olabilirdi.
Hoseok titrerken ne yapacağını şaşırmış hatta elini de nereye koyacağını şaşırmıştı. Yoongi yanaklarını kavrayıp kafasını kaldırana dek çaresizce hızlı hızlı soluklanıyordu.
"Hoseok,söylesene. Gökten mi indin?" bu sözler Hoseok'un dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme yerleştirdiğinde bu Yoongi'yi epey memnun etti. Onun beline ellerini koyup kucağına iyice oturttu. Elini çıplak bacağında gezdirirken dudaklarını dudaklarına sürtmeye başlamıştı ve bu Hoseok'un anında kasılmasına sebep oldu. 20 yaşındaydı ve deneyimsizlik denilen şeyi en üst düzeyde yaşıyordu. Yavaşça üst bacağında usulca gezinen eli kavradı ve parmaklarını birbirine kenetledi.
Gözleri yer çekimine uyup titrek bir şekilde kapandığında tek yapabildiği dudaklarına doğru nefesini vermekti. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu ve kalbi göğüs kafesini ileri düzeyde zorluyordu. Yoongi,usulca parmaklarını kenetleyip yavaşça Hoseok'un elini öptü ve dudaklarını birbirine kenetledi.
Bir baskıdan öteye geçmeyen bu hareket Hoseok'un gerçekten heyecandan titremesine sebep olmuştu. Vücudu bu alışık olmadığı şeyi tadarken heyecan,endişe ve korkuyu üst düzeyde yaşıyordu. Bir de mutluluğu eklemek gerekirdi tabi.
Bu sıcak dudakların verdiği hissi tarif etmesi imkansızdı. Sadece hareketsizce dursalar bile şu olay onlar için paha biçilemezdi.
Bir süre sonra Yoongi,Hoseok'un alt dudağını yavaşça kavrayıp emmeye başladığında Hoseok parmaklarını daha çok kenetledi güç almak adına. O da aynı şeyi acemilikle üst dudağına uygulamaya başladığında Yoongi bir anda onu yatağa yatırıp üstüne tırmandı.
Hoseok'un gözleri aralandı ve saniyeler içinde hareketleri usulluktan ve masumluktan çok uzağa giden Yoongi'nin kapalı gözlerine şaşkınlıkla bakmaya başladı.
'İçinde çok tutmuş anlaşılan' diye geçirdi içinden garip bir şekilde. Şu tutkulu anda bile böyle saçma şeyler düşünmesi onun sersemliğiydi. Yine tüm acemiliği ile ona karşılık vermeye çalışsa da onun hızına yetişmek zordu.
Yoongi bir süre sonra dudaklarını ayırıp kafasını Hoseok'un boynuna gömdü ve kokusunu uzun uzun soludu.
"Biraz ileri gittik sanki? Üzgünüm. Sana karşı koymak zor." kokusunu solurken huzurla bedenini onun ince bedeninin üzerine bıraktı. Elleri hala kenetliydi ve bir gerçek vardı ortada.
Elleri birbirine çok yakışıyordu.
İşte kısa ama yiyişmelilimsi bir bölüm olduuu.
Bu,Yoongi ile Hoseok'un ellerinin boy farkı. Minnoş olan Hoseok'un eli eh bizim tatlı Hobie'nin minnoş bir eli olsun dedim dknfkdkd
Sınır : 60+
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita :: YoonSeok ✔
FanfictionMin Krallığında yıllardır süregelen bir kural vardı. Kral, asla kendisinden küçük ya da büyük birisini sevemezdi. ||22.09.2017||