Uzun bir süre oldu farkındayım. Vizeler, eve git gel derken buralara da gelemedim haliyle. Üzgünüm~
Soğuk ve karanlık zindanda, bileğine geçirilmiş olan ağır zincir yüzünden yerinden kımıldayamıyordu. Bacaklarını kendisine çekmiş, soğuk duvara sırtını yaslamıştı. İnce kıyafetinden vücuduna çarpan o soğuğa rağmen şikayetçi değildi. Aksine düşünüyordu. Ne yapması gerektiğinden ziyade, ne yapmaları gerektiği hakkında. Aşk, ona göre hemen kazanılan bir his olmamıştı hiçbir zaman.
Zor ve meşakkatli bir yoldu bu. Zor ve güzel... Her zorluğun ardındaki güzelliğe çok kez şahit olmuştu Hoseok şu 20 yıllık hayatında. Ama zorluklarında kategorileri vardı değil mi? Yoongi'yi sevse peki. Bu hangi kategoriye girerdi? Yoongi'yi çoğu kez görmüştü. Otoriter, güler yüzlü ve anlayışlıydı da. Biliyordu. Ondan harika bir kral olurdu ama Hoseok ona uygun kişi değildi. En başında onların birlikte olması yasaktı.
Peki yasak olmasa? Kabul eder miydi? Gülümsedi. Belki... Denerdi. Biliyordu çünkü, Yoongi ile olsa... Gerçekten bir şeylerin yerine oturacağını biliyordu. Yine de ona bir şeyler hissetmediği ve şuan için istemediği de bir gerçekti. Kafası öyle çok karışmıştı ki.
Ne kendisini seyreden Yoongi'nin farkındaydı ne de titrediğinin... Yoongi duvara yaslanmış, ince bileğini kaplamış olan zincire baktı ve iç çekip yanına ilerledi. Cebindeki anahtarı çıkartmış ve soğuktan üşümüş olan ince uzun parmakları kavramıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hiç sevmedin değil mi çocuk, bu yüzden ses yükseltmelerin ve cahilliğin." acıyla gülümseyip konuştuğunda Hoseok parmaklarına dokunan parmaklar yüzünden yerinden sıçradığı için ona bakıyordu. Cevap vermedi. Evet sevmemişti ama sevenlerden bilirdi sevgiyi. Birbirlerini seven lolitalar görmüştü mesela, en sonunda ağlayarak ayrılan.
Ya da birbirlerini delicesine sevip kavuşanları bilirdi. Karışık bir şeydi bu. Karışık bir denklem. Hangisini yaşayacağını bilemiyordu da. "Belki de korkuyorsun. İnsanlar ne der, kurallar ne der. Peki kalbin ne der?" Hoseok koyu kahverengi irisleri seyrediyordu sadece. Bileğindeki soğuk zincir yerle buluşmuş,Yoongi bileğini usulca ovuştururken gülümsemişti.
"Unutma ama seni seviyor olmam mevkimi unutmanı gerektirmez. Bana sakın sesini yükseltme..." iç çekti. "Çıkabilirsin. Ve..."
Hoseok ayaklanmış giderken fısıldadı. "Lütfen başkasının olma. Bu şekilde teselli edebilirim kendimi ancak." teselli denilen şey bir söz ve bir avutuştu.
Ama nereye kadar?
Yoongi'nin 'çocuğum' demesi fazla otoriter ve hoş geldi şahsen ya. Sizce?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.