5 saat boyunca Hoseok dışarıda oturmuş kapıya bakıyordu ve en sonunda ikili atları üzerinde gülüşerek geldiğinde tüm korkusu uçup gitmişti. Rahat bir nefes verdi ve aynı yerinde otururken kendisini fark edip bakan Yoongi'ye uzun uzun baktı ve tebessüm edip kafasını eğdi.
Hoseok gerçekten çok korkmuştu,onun bir şey yapmasından ve en çokta ona bir şey olmasından ama onların gülerek gelmeleri içine tam anlamıyla su serpmişti.
Kucağında sadece süs olarak duran kitaba sımsıkı sarıldı ve yavaşça ayaklandı. Kitabı öyle sıkı sarmalamıştı ki parmak boğumları beyazlamaya başlamıştı. Onca stres ve korku onun bedenini zayıf düşürüyordu ve belki de bu yüzden ayağa kalktığı gibi kendisine bakan Yoongi'nin çığlıklarını dahi duyamadan yere yığılmıştı.
***
Uyandığında başında bulunan hemşire ayaklandı ve derin bir nefes verdi. Hoseok bakışları netlik kazandığında etrafa bakındı ve sonra da odada tek başına duran hemşireye. Hemşire kapıyı açtı ve dışarıda bulunanlara içeriye girmelerini söyledi. İlk önce Yoongi girdi içeriye ve sonra da Kral Min. Taehyung yoktu ama Kral Min'in burada olması onu daha da telaşlandırmıştı.
Hızla doğruldu ve ayaklanmak adına örtüyü iteledi. "Lüzum yok. Dinlen." Kral Min'in sesini işitince Yoongi'nin yüzüne baktı. Korktuğu ve tedirgin olduğu yanına gelip sarılamadığı için kendisini yediği nasıl da belliydi. Peki ya Kral Min? O neden gelmişti? Yoongi biliyor muydu?
"Umarım iyisindir." Kral Min usulca tabureye oturdu ve Hoseok'a baktı. "Kulağına geldiğine eminimdir. Kim Krallığı varisi Kim Taehyung seni istiyor." Hoseok'un midesi burkuldu ve Yoongi'ye kaçamak bir bakış attı.
Yüz hatları kasılmıştı ve yumruklarını sıkmıştı. "Biliyorum." fısıldadı. Kral Min,istemediğini mimiklerinden dahi anladığı çocuğa yine de o soruyu yöneltti. "Ne yapmak istiyorsun? Prens Kim yakın zamanda gidecek. Onunla mı gideceksin? Burada mı kalacaksın?" Hoseok bakışlarını usulca parmaklarına indirdi.
"Burada kalmak istiyorum Kralım." tepkisinden korktuğu adamın yüzüne bakamadı uzunca bir süre. "Pekala. O zaman gitmezsin!" Ve sonra Yoongi olaya atıldı. "Bu kadar basit miydi yani? Her şey bu kadar basit olsa!"
Kral Min,Hoseok'a baktı ve konuştu. "Bak... Ailemiz de kesin kurallar vardır. Bunlardan en önemlisi. Bir lolita kendisinden büyük ya da küçük olan birisi ile asla olamaz." Hoseok bu konu açılınca korkuyla titredi.
"Yoongi bana her şeyi anlattı." duydukları ile gözleri büyüdü ve Yoongi'ye baktı. "Babamın seni ona vermesine asla izin veremezdim. Şansım yoktu!" Hoseok'un gözleri doldu. Ne yani şimdi ölecekler miydi? Bu kadar basit olamazdı. Böyle bitmesini de istemiyordu.
"Ya buradan kaçarsınız. Ya da biri sizi yakalar ve eğer bu konu huzuruma taşınırsa herkesin önünde kelleniz uçar!" ses tonu netti ama bir gerçek vardı. Kral Min,tek oğlunun bir yasak uğruna kaçmasına göz yummuştu,onlara izin vermişti. Krallığını,oğlunun sevgisi uğruna hiçe saymıştı. Bu zamana kadar bu uğurda onlarca kan dökülmüş olsa bile Kral Min oğlunun sevgisinin yoğunluğunu görmüştü ve onlara izin vermişti.
Oysa bundan sadece bir iki ay önce bir erkek ile evlenmesine çıldırmıştı ama şimdi bir erkek ile kaçmasına izin veriyordu. Hoseok her şeyin bu denli basit olmasına anlam veremedi ama belki de cidden her şey bu kadar basitti.
Kitabı yakın zamanda bitireceğim. Bölümlerin hızlı gelmesi adına da çabalayacağım bu süreçte.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
FakeCrush a çoookteşekkür ederim. *-* çok güzel olmuş gerçektenn ❤
