Okullar açılacaktı ve Zülal, Ahmet Abiyi bulamamıştı. Hastaneleri aradıkça ya yeni hastaneler olduğunu öğreniyorlardı ya da bilgi veremediği için hastaneler boşuna sormuş oluyorlardı. Pelin, Zülal'in az yemek yemesine ve sadece Haluk'u düşünmesine dayanamıyordu. Ikizlerin arasındaki bağ birlikte vakit gecirmeseler bile kuvvetl oldugunu anlamıştı.
"Zülal yarın okul var biliyorsun dimi"
"Evet ne oldu?"
"Artık 12.sınıf oldun ve Haluk için ne gerekiyorsa yaptın..."
"Yapmadım... Pelin onu bulmam gerek "
"Canım biliyorum ama artık okula da odaklan. Merak etme yakında bulacaksın onu. Birkaç hastaneye gitsek bulucaz eminim"
"Haklısın... Yarın okuldan çıktıktan sonra okulun yakınlarındaki hastanelere bakalım"
"Tamam ama artık çalışmaya başlayacaksın tamam mı?"
"Tamam."
Evde birlikte vakit geçirdiler. Yarın okul vardı ve hedefi için çalışacaktı. Erkenden uyumaya karar verdi Zülal.
Sabah saat altıda Pelin'in araması ile uyandı Zülal. Ilk defa rahat uyuduğunu hissetti.
"Alo"
"Zülal ben yarim saate evinizin önüne geliyorum benim arabayla gidelim"
"Tamam"
Zülal hazırlandığında aynanın karşısında kendisine bakıyordu. Bu okul forması ona eskileri hatırlatıyordu. Saçını at kuyruğu yapıp çantasını sırtına taktı. Okul ilk haftadan derse başlayacaktı. Zülal'in aklında ise okul çıkışı hastaneye gitmek vardı.
Bahçede Pelin bekliyordu. Zülal ise arabayla gitmek istememişti. Pelin arabaya binerken engel oldu Zülal.
"Bugün otobüsle gidelim mi?"
"Otobus?"
"Evet... Binmek istiyorum"
"Hayatımda ilk kez binecegim"
"Sanırım bende"
Pelin'i ikna etmeyi başardiginda otobüs durağına kadar yürüdüler. Zülal ile Pelin ne yapılacağını bile bilmiyorlardı. Şoför onlara kart vermişti. Bir şeyler anlatmıştı ama onlar heyecandan ne yapacaklarını tekrar edip duruyordu.
Otobüse bindiklerinde kartı düzgün basmışlardı. Ilk aşamayı yapabilmislerdi. Ikincisi ayakta düşmeden durabilmekti.
"Zülal bu kalabalik otobüste gittiğimize inan miyorum"
"Pelin neden bilmiyorum ama çok binmek istedim"
Zülal ile Pelin arkaya doğru yürürken Zülal dengesini kaybedip yere düşecekken biri onu tutmuştu. Zülal ile göz göze geldiklerinde durdular bir müddet. Zülal rahatsız olmuştu.
"Teşekkür ederim"
"..."
Cevap vermeyince Zülal bir şey demeden Pelin'in yanına gitti. Zülal'i Haluk tutmuştu. Zülal Haluk'u tanımadığı için bir şey yapamamıştı. Haluk ise bu anı hiç düşünmemişti. Susmak zorundaydı. Sessinden anlamamasi gerekiyordu. Yaninda Dilek ve Can da vardi. İkisi de susmuş bir şekilde olayı izlemişti. Arada hepsi Zülal'e bakıyordu. Zülal biraz daha rahatsız olunca arkasını döndü.
"Bu Zülal değil mi?"
"Haluk evet o... Bizim kim olduğumuzu bilmediği için böyle devam etsin hayatına"
Zülal ve Pelin indiğinde Haluk da onlarla birlikte indi. Zülal biraz daha korksada sakin olmaya çalıştı. Zülal ile Pelin özel okullarına girdiklerinde Haluk da yan taraftaki devlet lisesine girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEĞİM MELEĞİM HER ŞEYİM SENSİN
Dla nastolatkówYaşadığı kaza onu sonsuz karanlığa sürüklemişti. Kimsesiz, yapayalnız ve korkmuştu. Hiç kimseyi hatırlamıyordu, hatırlasada görmedikten sonra onlar olup olmadığını nasıl anlayacaktı...