Zülal yavaş yavaş gözünü açtığında hastane yatağında olduğunu anlayınca odaya baktı. Ahmet Abinin odasindaydi. Yaninda ise sadece Pelin vardı. Zülal bir an durup yaşadıklarını düşününce ayaga kalkıp serumu çıkardı kolundan. Ayakkabılarını giyip Dilek'in çantasını eline aldı.
"Zülal serum? ... Dilek'in çantasıyla ne yapacaksın?"
"Kapıdan geliyorlar mı diye bakar mısın?
Pelin kafasını hafif dışarı çıkarıp baktığında elinde kahveler ile geldiğini gördü. Zülal ise Dilek'in telefonundan Haluk'u bulup telefon numarasını kendi rehberine kaydetti. Telefonu yerine koyup kalktığı yatağa geçti. Ayakkabılarını giyiyor gibi yaptı.
"Zülal kalktın mı hemen?"
"Ahmet Abi geç oldu ben artık gideyim"
"Zülal dediklerimi anladın değil mi?"
"Dilek Anne sizi anladım ama yine de onu bulmaya devam edeceğim. Eğer ikizim ise ondan beni ayıramazsınız"
"Haluk'un iyiliğini düşün lütfen"
"Siz merak etmeyin onun iyiliğini dusunup hareket edeceğim. Ama unutmayın ki o benim bir parçam"
Zülal ile Pelin odadan çıktıklarında konuşmamayı tercih ettiler. Pelin ne yapmaya çalıştığını merak ediyordu. Arabaya bindiklerinde daha fazla susamadi ve içindeki tüm soruları bir an da söyledi.
"Zülal neden telefonuna baktin ve neden onlara vazgeçmeyeceğini söyledin?"
"Planım var Pelin. Asla pes etmeyeceğim. Haluk ile geçirdiğim vakitleri özledim. Keşke ikizim olarak bildiğim zamanki gibi onunla olabilsem"
"Umarım istediğini alırsın... Seni mutlu görmeyi özledim. Peki planın ne?"
"Yarın Haluk'a mesaj atmak için numarasını aldım. "
"Ne yapacaksın yani ne diyeceksin?"
"Yarın konuşalım geldik eve"
Zülal evine gelince Pelinle ayrılıp indi arabadan. Eve geldiğinde evdeki herkes başına toplanmıştı. Zülal ne olduğunu anlayamamış.
"Kızım bu saate kadar neredeydin?"
"Pelinle gezdik biraz"
"Telefonuna neden bakmadın"
"Sessizdeydi unuttum bakmayı"
"Yeter! Bırakın benim torunumu. Gezmiş işte.. Gel hadi içeri girelim"
Zülal, büyükbabası ile salona gecerken bunaldigini hissetti.
"Eee torunum ne yaptın bugün"
"Okuldaydim"
"Nereleri gezdin?"
"Alışveriş merkezlerine falan baktık Pelinle"
"İyi iyi Bora gibi kendinden düşük kademedeki insanlarla gezmemissin"
Zülal daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı ve Boranin yanına gitti. Bora başı yere bakar vaziyette üzgün duruyordu. Zülal'in ani kalkışı ev halkını şaşırtmıştı.
"Büyükbaba bence abartıyorsun. Bora istediği kişi ile gezebilir. Bizim altimizdaki dedigin insanlar senin yani bizim çevremizdeki insanlardan iyiler... Bora benimle gelir misin ?"
"T..tamam"
Büyükbabası cevap verecekken Zülal gitmişti. Bozulmuştu. Amcası Fatih ve eşinin hoşuna gitmişti. Zülal karşı çıkmıştı büyükbabasa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEĞİM MELEĞİM HER ŞEYİM SENSİN
Ficção AdolescenteYaşadığı kaza onu sonsuz karanlığa sürüklemişti. Kimsesiz, yapayalnız ve korkmuştu. Hiç kimseyi hatırlamıyordu, hatırlasada görmedikten sonra onlar olup olmadığını nasıl anlayacaktı...