Uzun süren yolculuğun sonunda buluşacakları kafeye gelmişlerdi. Zülal amcasını bekler çok heyecanlıydı. Ahmet onunla sohbet etmeye çalıştı. Zülal heyecandan sohbet etmekte zorlanıyordu çünkü aklında amcasıyla buluştuktan sonra ne olacağı sorusu vardı.
"Merhaba Fatih Bey"
"Merhaba... Zülal biz seni çok merak ettik. Bunca zaman neredeydin?"
"Fatih amca hafızam daha yeni yeni gelmeye başladı bu yüzden sizi bulmaya çalışamadım. Evdekilerine bir şey demedin dimi"
"Sen söylememi istememişsin demedim... Peki gözlerin yani hemen ameliyat mi olmak istiyorsun"
"Evet annemgil beni böyle görmesin"
"Fatih Bey ben arkadaşımla konuştum yarın sabah ameliyat olacak. Her şey hazır... Eğer sizin içinde uygunsa şimdi hastaneye yatabilir"
"Zülal istiyorsa benim için sıkıntı yok."
"O zaman şimdi hastaneye gidelim... Ahmet abi ameliyattan çıkana kadar yanımda kalır mısın?"
"Tabi kalırım"
Hastaneye gittiklerinde her şey hazırdı. Odaya geçip yattı. Hemşireler onu hazırlamıştı. Ahmet şimdi ameliyat olması için arkadaşıyla konuşuyordu. Zülal yarın sabahı beklemek istememişti. Yarım saatlik konuşma sonrası bir saat sonra ameliyat olabileceğini söylemişlerdi.
Zülal ameliyat için hazırdı. Yatakta yatıyordu. Biraz korkmaya başlamıştı. Ahmet bunu anlayınca elinden tuttup onu sakinleştirmeye çalıştı. Fatih ise uzaktan onları izliyordu.
***
Ameliyat bittikten 2 saat sonra Ahmet ile Fatih yanına gittiler Zülal'in. Gözlerinde bandaj vardı. Bir süre böyle kalacaktı.
"İyi misin Zülal?"
"İyiyim Ahmet abi... Bi farklı hissediyorum"
"Zülal şimdi dinlen sen biz dışarıdayiz"
"Tamam Fatih amca"
Ahmet zoraki odadan çıkmıştı. Fatih bir şeyler demek için hazırlanıyordu. Ahmet ise bek ısınamamisti ona.
"Ahmet Bey, Zülal nerede olduğunu söylemiyor? Bunca zaman neredeydi? Sizinle miydi?"
"Zülal nerede kaldığını söylememi istemedi... Ben ise onu sadece bulup iyileştirmeye çalışan bir doktorum. Onunla bunca zaman ben ilgilenmedim. Ben köylerde ve kasabalarda birilerini iyileştirme peşinde biriyim. "
"Bunca zaman siz ilgilenmediniz peki kim ilgilendi?"
"Bunu söyleyemem... Zülal isterse söyler"
Fatih neden bu kadar soru sordu Ahmet bilmiyordu ama asla nerede kaldığını ogrenmemesi gerektiği sorularından belli olmuştu.
***
1 hafta sonraZülal'in gözündeki bandajlar açılacaktı. Doktorlar yavaşça hareket ediyordu. Ahmet yanından ayrılmamıştı. Bir hafta boyunca Zülal'in nerede kaldığını öğrenmeye çalışmıştı amcası.
"Gözünü yavaşça açmaya çalış... Buradan ilk neyi görmek istiyorsun bakalım küçük hanım"
"Bilezigime bakmak istiyorum"
"Tamam... Sen bilirsin... Şimdi yavaşça aç gözlerini"
Gözünü yavaş yavaş açarken kolunu kaldırıp bileziğe bakmaya çalıştı. Görmeye başladığında bileziği inceledi. Kalbin içinde iki tane el vardı. Duvarı boyadıkları günü hatırlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLEĞİM MELEĞİM HER ŞEYİM SENSİN
Novela JuvenilYaşadığı kaza onu sonsuz karanlığa sürüklemişti. Kimsesiz, yapayalnız ve korkmuştu. Hiç kimseyi hatırlamıyordu, hatırlasada görmedikten sonra onlar olup olmadığını nasıl anlayacaktı...