16. BÖLÜM - KARŞILAŞMA

20.5K 1.4K 30
                                    


“O benim ömrüme öyle bir işlemiş ki, sevgisi öyle bir bütünleşmiş ki kalbimde, ben farkına varamadım bile.”

“Nefes!”
Nefes ayağa kalktı. “Nevin teyze?”
“Senin yanına geleceğimi duyunca gelmek istedi. Engel olamadım Nefes.” Arzu’nun yaptığı açıklama ile Nefes başını salladı.
“Lütfen buyurun Nevin hanım.”
“Teyze, Nefes! Teyze. Hala mı?” dedi Nevin hanım gülümseyerek.
Nefes gülümsedi. “Anladım, Nevin teyze.”
“Nasılsın kızım.”
“İyiyim. Yani bu 4 yıl bana iyi geldi.”
“Ben bilmiyordum Nefes. Oğlumun bu kadar alçalacağını hiç düşünmemiştim.”
“Kabul eden de bendim Nevin teyze. Ortada suç varsa ikimizin, günah varsa yine ikimizin. Masum varsa yine ikimiz masumuz. O yüzden tek taraflı suçlu ya da suçsuz aramayın.”
“Onu bu kadar mı çok sevdin sen? Şu durumda bile onu savunuyorsun?” kadının gözleri dolmuştu. Bildiği tek şey oğlunun bu kızı kaçırmakla tam bir aptallık yapmış olduğuydu.
“O benim ömrüme öyle bir işlemiş ki, sevgisi öyle bir bütünleşmiş ki kalbimde, ben farkına varamadım bile. Ondan asla nefret etmedim. Ben neysem, benim canım neyse hepsi oydu.”
“Sen çok yüce gönüllü bir kızsın Nefes. Kardeşin için yaptı-“
“Bu konuyu kapatabilir miyiz?”
“Peki kızım. Biz buraya seni almaya geldik.”
“Beni mi? Nereye?”
“Yeniden aramıza.” Dedi Arzu. “O Aslan parçasını uykusundan uyandırmaya.”
“Ben gelemem. Nevin teyze bunu size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Yani Aslan belki size söylemiştir.”
“Seni dinliyorum Nefes.”
“Şey, o çiftlikte Aslan’ın doğum gününü kutladığımız zamanı hatırlıyor musunuz?”
“Evet tabi ki hatırlıyorum.”
“O zamanlar sizin tahmininiz üzerine kasabaya gitme bahanesi ile, yakınlardaki eczaneden test aldım ve hamile olduğumu öğrendim. Benim Aslan’a hediyem oydu. Ama o-“
“Nefes sana inanamıyorum. Sen yoksa çocuğu aldı-“ Nevin hanım dehşete düşmüştü.
“Hayır hayır, aldırmadım.”
“Peki o zaman?”
“İçerde.”
“Nasıl yani, şimdi benim bir torunum mu var?” diyerek kalbini tuttu sevinçle.
“Evet.”
“Bir dakika, demin sen Aslan biliyor dedin?”
“Evet, Nevin teyze biliyor.”
“Peki, o zaman neden gitmene izin verdi.”
“Çünkü ben gittikten sonra hediyeyi açmasını söylemiştim. Ama açtı mı açmadı mı bilemiyorum artık. Yani o belki unutmuştur bile. Ama açmışsa ve ona rağmen gelmediyse onu asla affetmeyeceğim.”
“Açmamıştır. O kadar da değildir artık. Peki bana neden söylemedin deli kızım?”
“Bilmiyorum. Ben öyle çaresizdim ki Nevin teyze. Gidecek yerim yoktu, kalacak yerim yoktu.”
“O nerede?”
“Durun çağırayım.” Deyip ayağa kalktı.
“Nefes, adı ne?”
“Gökdeniz.”
“Gökdeniz... Çok güzel bir isim.”
Nefes gülümsedi. Güzeldi tabi, sevdiği adamın gözlerinin adıydı.
İçeri girdi, yaklaşık üç dakika sonra kucağında oğlu ile geri döndü.
Nevin hanım, ağzını kapattı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Biriciğinin bir parçasıydı. Aslan’ı o doğurmasa da onun annesiydi. Asla farklı düşünmedi. O Aslan’ı kalbiyle büyütmüştü. Sevgisiyle hayata yeniden döndürmüştü.
“Allah’ım inanamıyorum. Biliyor musun Aslan’ın hep bu yaşlarını merak etmişimdir. Şuan sanki onun çocukluğunu görüyorum. Gerçi sana daha çok benziyor.”
Nefes onu kucağına verdi.
“Bak bebeğim, bu babaanne.”
“Mamaanne.” Gökdeniz’in kendine özgü telaffuzuyla üçü birden güldü.
Akşam Nefes onları otele bırakmadı. Kendi evinde balkonda harika bir sofra hazırladı onlara.
“Her şey mükemmel görünüyor Nefesçim.”
“Teşekkür ederim.”
Nevin hanımın telefonunun sesi sohbeti böldü. Masadaki telefonu eline alan Nevin hanım,
“Benim haylaz arıyor.” Deyip telefonu cevapladı.
Nefes ise uzun zaman sonra sesini duymasa da varlığını hissetmesi ile kalbindeki uyuyan kelebeklerin bir anda uyandığını hissetti.
“Efendim oğlum.”
“Neredesin anne, Halil’le kapıda kaldık.”
Nevin hanım gayet sakin bir şekilde cevap verdi.
“Baban çiftlik evinde, ben de Arzu ile Datça’da, Nefes’in yanındayım.”
Nefes içtiği içeceği püskürttü ve öksürmeye başladı.
“Nefes iyi misin?” diye telaşla sordu Arzu,
“İyiyim tamam.”
O sıra da Aslan da cevap veremiyordu. “Af buyur anne, yanlış anladım birden, neredesin?”
“Nesini yanlış anladın oğlum, Nefes’in yanındayım.”
“Anne sanki yan komşuya gitmişsin gibi rahatça nasıl gidersin oraya?”
“Gayet de rahat geldik, de mi kız Arzu?”
“Valla gayet güzel bir yolculuktu Aslan abi, sana da tavsiye ederim. Uçağa atla gel. Nefes de harika ağırlıyor bizi. Otel motel halt etmiş.”
Nefes Arzu’nun ayağına vurdu.
“Ne saçmalıyorsun be, o gelse anca şu saksıyı yer kafasına.”

SON NEFES - Son Serisi I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin