“Aşkın öyle büyük ki, yapacaklarımdan korkuyorum Nefes.”“Burası neresi Aslan?”
“Senin yeni atölyen sevgilim.”
“Atölyem mi?”
“Evet. Burada istediğini kesip, biçeceksin.”
Nefes öfke ile adama baktı.
“Ben tasarımcıyım Aslan. Neden işimi küçümsüyorsun?”
“Haşa, asla! Sen dünyadaki en mükemmel tasarımcısın.”
“Hıh, ukala.” Deyip, arabadan indi ve karşısındaki ufak ama çok şirin atölyeye baktı.“Sana çok daha lüks ve tam donanımlı bir yer bakıyordum. Ama Halil, seni tanıdığını ve asla kabul etmeyeceğini söyledi.” Sesi öfkeliydi. “Artık seni nasıl bu kadar tanıyorsa... Neyse, başarıya kendi emeğinle gitmek isteyeceğini söyledi. O yüzden böyle bir yer aldık. Ama eğer kabul edersen, hemen değiştirebiliriz. “
“Hayır, istemiyorum. Halil doğru tahmin etmiş. O başarıyı kendim elde etmek istiyorum.” Aslan kızın arkasından ukalaca taklidi yaptı. Nefes görmemişti. Sonra hemen toparlanıp, cevap verdi.“Peki. Tahmin etmiştik. Eksikleri ve alınacakları bana listelersen, hemen alır yerleştiririz. Bir de iş ilanı vermeliyiz. Onunla ben ilgilenirim. Sen şimdi profesyonel düşünemezsin. Önüne geleni işe alırsın."
Nefes ellerini beline koyup, adama gözlerini kısmış bakıyordu.
“Eminim sen de cinsiyet ayırımı yapar, burayı kadınlar hamamına çevirirsin.”
“Ah, ondan ne şüphe.” Dedi ukalaca gülerek.“O görüşmeleri ben yapacağım Aslan Atabey ve sen ağzını açıp tek bir yorum yapmayacaksın.”
“Hah, tabi bekle. Sen de eminim terzi atölyesinden çok biscolata atölyesine çevirirsin.”
Nefes ağzı açık adama bakıyordu. “Sapık.” Dedi sinirle.
Sonra kadını tutup içeri çekiştirdi. “Sapık dedin de içeride de çok güzel bir bölüm vardı, orayı da gör bence.” Diye homurdandı.Nefes “Ah, gerek yoktu ya, sonra bakardık.”
“Yok, yok bak da beğenmediğin bir şey varsa değiştiririz.” İçeri geçip, kapıyı kapattı. Kızı masanın üstüne oturttu ve eteğini sıyırdı.“Aslan, saçmalama. Burada mı? Şakasın. Eve gidelim bari, kaçtık kaçtık nasılsa.”
“Her yerde olur, sus da bana odaklan, kaç sene geçmiş, daha mekan mı beğeneceğim sana?” gömleğinin düğmelerini hızla çözdü.
“Tamam, ama burası benim iş yerim.”
“İyi ya işte hatıramız olur. İş yeri fantezisi.”
“Ah, hayır!” dedi, adamın dudakları onun dudakları ile buluşunca dünya dönmeyi unuttu. Adam dudaklarının arasından homurdandı.“Sus be kadın!” elleri bedenini, ruhu ruhunu ve gözleri gözlerini defalarca keşfediyordu. Bir zavallı gibi muhtaçtı bu kadına. Ne acı. Onu ilk gördüğü an, bu koca gözlü kızın hayatının merkezine gireceğini ve oradan hiç gitmeyeceğini tahmin ediyordu.
Defalarca birbirlerinin teninde hayat buldular, defalarca gökteki bulutlara eşlik ettiler. En son Aslan kızın omzuna alnını koydu.
“Yaşlanmış mıyız küçük hanım?” dedi nefes nefese.
“Bence daha bir gençleşmişsin.” Kıkırtısı, adamı delirtmişti.***
Gelinliği harika görünüyordu. Sade ve şık... Tam istediği gibi. Düğün istemediğini söylemişti, nikah ve ufak bir kutlamaya ikna etmişti onu. Neyse ki Aslan fazla uzatmamıştı.
“Aslan geldi.” Diye bağırdı Arzu.
Nefes aynaya tekrar döndü ve ellerini gelinliğinin üstünde gezdirdi. “Ah, inanmıyorum. Tamam sakinim, sakinim. Lanet olsun değilim. Arzu nasılım, doğruyu söyle?”“Göz kamaştırıyorsun, gelinlikli ayıcıklar gibi çok alınasısın.”
Nefes yüzünü buruşturdu. “O ne biçim bir benzetme ya.”
Kapı tıklatıldığında, Nefes çiçeğini eline aldı ve aynada duvağını son kez düzeltti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFES - Son Serisi I - FİNAL
RomanceHer aşk 'Seni seviyorum'la başlamaz, Her yürek ilk görüşte aşık olmaz... Bazen ateş, Bazen nefret, Bazen arzu, Tutku ve istektir aşkın başlangıç noktası... Bitiş çizgisinde ise bizi neyin beklediği bilinmez... Mutlulukla akan yaşlar mı Yoksa ayrılık...