23.BÖLÜM - NEFRET

16.5K 1.3K 28
                                    


"Sana karşı iliklerime kadar hissettiğim tek şey; nefret! Başka duygu bekleme benden."

Uçağa bindiklerinde Gökdeniz çok heyecanlıydı. Küçükken binmişti ama hatırlamıyordu doğal olarak.
"Baba, korkmadım hiç."
Aslan gülümsedi. "Aferin, küçük aslanlar korkmaz."

Gökdeniz göğsünü şişirdi. "Tabi ki korkmaz."
Nefes ikisine bakıp, gülümsedi.
Gökdeniz annesi ile babasının arasına oturdu. Rıfat da karşılarındaydı.
Bir an sessizlik olunca Rıfat konuştu.
"Ne zamandır evlisiniz."
Nefes gülümsedi. "Bir hafta bile olmadı."
"Yeni mi evlendiniz yani?"
"Evet, geldiğin gün balayından dönmüştük."
"Ee Gökdeniz?"
Nefes kızararak baktı, o an Aslan araya girdi.
"O da bizi ilgilendirir. Evliliğimiz yeni dedik, ilişkimiz değil."

Adam başını aşağı yukarı salladı. O konuşmadan sonra aralarında bir konuşma geçmedi.
Uçak havaalanına indiğinde, Aslan gerildi. İçindeki yoksunluk baş gösterdi, öfkesi dirildi. Yüzünde bir sürü duygu geçişi yaşıyordu ve gerçek anlamda da karmakarışık hissediyordu. Nefes bunu fark edince, elini tuttu ve gülümsedi.

Aslan da ona gülümsedi. Ama bu tebessüm gözlerine ulaşamadı.
Havaalanından çıktıklarında, Rıfat'ın ayarladığı araca bindiler.
"Önce hastahaneye gidelim, testler yapılsın. Sonra da otele geçeriz."
Aslan Nefes'e bakarak konuşmuştu. Rıfat araya girdi.
"Bizde kalsanız?"
"Söz konusu bile olamaz!" diye sert bir şekilde konuştu Aslan. O adamın çatısı altında kalamazdı.
"Yanlış anlama, ben evliyim. Ayrı evde kalıyorum."
Aslan yine de kabul edeceğe benzemiyordu. "Biz otelde kalalım."
"Peki, nasıl rahat edecekseniz." Zoraki bir şekilde gülümsedi.

Hastahaneye geldiklerinde, Aslan'a bir sürü tahlil yapmışlardı. Araya koyduğu adamlar sayesinde, en yakın zamanda sonuç alacaklardı.
"Buradaki doktorlardan emin miyiz?" dedi Rıfat'a bakarak.
"Evet."
"Ben yine de İstanbul'a, kuzenimin hastahanesine götürülmesinden yanayım. Bu konuda çok iyiler."
Rıfat sakallarını sıvazladı. "Bi sonuçlar çıksın, bakarız."
Aslan bir tek başını salladı.

Hastahanede ilerlerken, Aslan sıkıntılıydı. Sormak istediği soru boğazını düğümlüyordu. Ama Nefes onu bundan kurtardı.
"O... Yani kız kardeşin, burada mı?"
Başını olumlu bir şekilde salladı. "Evet, üçüncü katta."
"Adı ne?"
Adam gülümsedi. Kadın çok içtendi. "Handan."
Aslan bir an adama baktı, sonra tekrar bakışlarını kaçırdı. Karşıdan gelen adama kilitlenen Rıfat, ikisine bakarak telaşla konuştu.
"Bence diğer taraftan çıkalım."

Ama Aslan paniğini anladı ve adamın baktığı yere baktı. Kaşlarını çattı. Küçükken kurduğu hayallerinin katiliydi bu adam. Hep babasına benzeyip, benzemediğini düşünürdü. Şimdi cevabını almıştı. Babasına çok benziyordu. İstemsiz bir şekilde alayla güldü.
Adam tam önlerinde durdu. Aslan da duruşunu dikleştirdi. Başını eğip, adama baktı.
"Rıfat, misafirlerin mi?" diye sordu adam sert sesi ile.
"Evet, baba. Handan için gelmişler."
"Merhaba." Dedi adam elini uzatarak. Aslan alayla güldü.
"Aslan Atabey." Dedi. Ama elini sıkmadı.

İsmi duyunca yutkundu, buz kesmişti adeta ve eli yavaşça aşağı düştü. Aslan bu tepkiden memnun oldu. "Sen... Senin burada ne işin var?" ismini biliyordu. Bir kaç kere araştırmış, zengin bir ailenin onu evlatlık aldığını öğrenmişti. Bu içini rahatlatmış, ona ayak bağı olmayacağını düşünmüştü.

"Babamı çok özledim, hazır da evlenmişken, el öpmeye geleyim dedim." Ellerini cebine soktu.
O sırada Rıfat girdi araya. "Ben çağırdım baba. Handan için. Kan verdi. Sonuçları bekliyoruz."

Osman bey kasıldı. Handan onun zayıf kalesiydi ve bu adam onu zayıf kalesinden vurmuştu.
Aslan tekrar konuştu. "Gördüğün gibi BABACIM, gelmemin seninle hiç ilgisi yok." Babacım, kelimesine özellikle baskı yapmış ve alay katmıştı sesinin tınısına.

SON NEFES - Son Serisi I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin