Bölüm 22 Mektup

750 31 14
                                    

Şarkı:KSHMR and Felix Snow - Touch ft. Madi

Zaman geçiyordu, benden habersiz bir şekilde geçiyordu; benim dışında her şeyi etkileyen bir edayla. Kabullenmenin vermiş olduğu çaresizlik, saklanmıştı umursamazca ardı ardına devrilen saniyelerin ardında.

Babam ölmüştü, ben daha onu sevdiğimi yüzüne dahi söyleyememişken ruhunu teslim etmişti. Kalbimi kavrayan boğucu hava vücudumda akan kana karışıyordu. Yanımda olamamıştı belki ama o babamdı. Beni düşünen tek kişiydi. Hayatımı katlanılabilir kılmak için benden bir karşılık beklemeden uğraşmıştı.

O artık annemin yanında benim ulaşmayacağım bir yerdeydi.

Atakan'ın titreyen mavi gözleri benim üzerimde temkinli bir şekilde geziniyor, benim için endişelendiğini gizlemiyordu. Vural yere dümdüz bakarken yüzünü kaplayan karanlık ifadenin altında üzüldüğünü anlayabiliyordum.

"Nasıl oldu?" Diye sordum, sesim şaşılacak derece normal çıkarken. Öğrenmek istiyordum ancak cesaretim üst üste dizili dengesiz tuğlalar gibiydi. Her an yıkılmaya hazırdı.

Vural bilinmezlik ile parlayan gözlerini Atakan'a dikmişti.

"Uyuşturucu Baronları." Diye açıkladı Atakan. "Baban uyuşturucuyu onaylamazdı. Şehirdeki pek çok bar ve club yani uyuşturucun el altından satılabileceği pek çok yer babana aitti. Bu mekanlarda uyuşturucu satmak istiyorlardı uzun süredir, ancak baban izin vermedi."

"Bu yüzden onu öldürdüler, öyle mi?"

Başını uğursuzca salladı. Basit bir menfaat çatışması için değer miydi, bir can almaya; aklım düşünmede yetersiz kalıyordu.

Vural kaşlarını çatmıştı. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

Atakan bu soru karşısında omuz silkmekle yetindi. Belli ki açıkça söylemekten çekindiği bir şeyler vardı. Beni bulan gözlerinin ardından  "Damla," diye fısıldadı. "Onu senin kapının önünde öldürdüler. Sana göz dağı vermek için bunu özellikle yaptılar, babanın olan her şey artık senin; yeni muhatapları sensin."

Kaşlarım şaşkınlıkla kalktı. "Ben mi?"

"Yakında sana ulaşacaklar ve anlaşma yapmak isteyecekler."

Farklı, yoğun bir his demeti altında ezildi düşüncelerim. Sanırım bu kindi. Nefret ve intikam ateşinin sarmaladığı bir kin. Benim için değerli olan babamı benden koparmışlardı ve bu yanlarına kâr kalamazdı.

Kaşlarım çatıldı. "Tamam." Dedim tehlike barındıran sesimle. "Bana ulaşsınlar, bakalım."

Vural gözlerini bana çevirdiğinde şaşkınlıkla bakıyordu. "Ne yapmayı planlıyorsan, vazgeç."

Nutuk vermek istercesine elini omzuma yerleştirdi. Dokunması rahatsızlık versede samimiyetimiz adına kendimi geri çekmek istemedim.

"Bence," diye konuştu bir abi edasıyla. "Mirası devraldığını duyurmamalısın, bu işler gerçekten tehlikeli. Bir vekil buluruz, yönetimi senin adına o yapar. Sende okulunu bitirirsin." Kısa bir nefes aldı. "Güvende olursun."

Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum saniyeler boyunca dişlerimi sıktım; benden istediği bir korkak gibi saklanmamdı. Omzumdaki elini sertçe iteledim.

"Hayır." Üstüne basarak söylediğim kelimenin ardından beni anlayacağını umarak gözlerimi Atakan'ın bana bakan mavi gözerinin üzerine diktim. "Saklanmayacağım."

"Babamın cenazesinden,"  Sesim neredeyse duyulmayacak kadar titremişti. Cenaze kelimesi; babamın bedenini soğuk toprağın derinlerine gömüp, onu orada bir kaç böcekle tek başına bırakma ve normal hayata dönme fikri epey sarsıcı gelmişti. Boğazımı temizleyerek sesimi toparlamaya çalıştım.  "Cenazeden sonra tüm işleri ben devrelacağım."

Sıradan KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin