Korkuyorum... Günler geçiyor, saatler, saniyeler ve bazen haftalar ve aylar. Başarısızlıktan, yalnız kalmaktan, kaybetmekten ve en önemlisi kaybolmaktan korkuyorum...
Çoğu zaman güçlü görünmeye çalışmanın yorgunluğu çöküyor üstüme. Gözlerim doluyor, dalgınlaşıyorum. Kokularım yavaş yavaş gerçekliğe bürünürken büyüyorum. İnsanlar gidiyorlar yanlarında benden parçalarla beraber. Neşemi de alıp, o eski içte gülümsememi, umudumu, hayallerimi en önemlisi güvenimi de alıp gidiyorlar. Eskiden kahkahalarım başkalarını gülümsetirdi, şimdi ise insanlar güldüğümde ağladığımı sanıyorlar. Sahte gülüşlerimin ardında sessiz gözyaşlarım gözlerimdeki mutluluğu öldürüyor, tıpkı ben büyürken insanların içimdeki çocuğun ruhunu öldürdükleri gibi...
Ben büyüdükçe korkularım alışkanlıklara dönüyor. Dalıp gitmeye başlıyorum sürekli uzak diyarlara. Gözyaşlarım kuruyor, gördüklerim ve yaşadıklarım büyük karanlık bir boşluğa yuvarlanmaya başlıyor zamanla. Ve ben büyümekten korkuyorum artık. Çocuk olmak istiyorum yeniden, yaptıklarımın yargılamadığı, dünyayı istediğim gibi hayallerimle şekillendirebildiğim ve 'artık çocuk değilsin' kisfesi altında yargılanamadığım o döneme dönmek, tekrar çocuk olmak istiyorum artık...
Ben, bu leş insanlığın kirletmediği çocukluğuma, geri dönmek istiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumdaki Sesler
Short StoryBazen bir anda aklıma düşen cümleler, bazen duygularımın sonucu paragraflar, bazen de herkesin bihaber olduğu hikayelerime yazdığım ama sonra silinenlerden arta kalan kelimeler... (Her bölüm çoğunlukla birbirinden bağımsız bir şekilde yazılmıştır.)...