Tüm sesler boğuklaşırken ve etrafımdaki renkler yavaş yavaş beni terk edip yerlerini siyah ve beyazın tonlarına bırakırken kahkahalarım çoktan kesilmiş ve dudaklarımdaki gülümsemem ise hazla solup gitmişti.
Etrafıma bakındım, her fırsatta anlık mutluluklarımı sabote eden insanların üzerinde gezdirdin gözlerimi.Ne zaman mutluluk dokunsa ruhuma neden kelimeleriyle beni zehirlemeye çalıştığını anlamadığım üzüntülerinde kucak açtığım insanlara baktım. Sıramdan hışımla kalkarak izin alıp dışarı çıktım. Gözlerim dolmuştu yine. Lavaboya girip aynaya yöneldim ve gözyaşlarımla parlayan gözlerime baktım. Gözlerimin ardından derinlere, acıyan ruhuma, buruk kalbime baktım uzun uzun.
Akamadan kurudu gözyaşlarım, gözlerimde hafif bir kızıllık bırakarak. Dudaklarımı kıvırdım gülümser gibi ve biraz gülmeye çalıştım. Dudalarımdan çıkan her boğuk sesle biraz daha acıdı canım. İğrençti, bana gülmek yakışmıyordu. Kahkahalarım insanları rahatsız ediyordu, söylemlerinden ve bana karşı yaptıklarından anlıyordum bunu.
Gülümsemenin herkesi güzelleştirdiğini söyleyen insanlara küfrettim içimden. Sinirim tüm bedenime yayıldı ve tırnaklarım avuçlarıma battı. Daha önceki günlerden tırnaklarımın açtığı yaralar tekrar kanadı. Dudaklarımdaki zorlama gülümseme yok oldu ve öfkem gözlerimden okunur hale geldi. Kendime baktıkça öfkem arttı ve en sonumda yumruğum aynayla buluştuğunda yanağımdan bir damla yaş süzülmüştü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumdaki Sesler
Kısa HikayeBazen bir anda aklıma düşen cümleler, bazen duygularımın sonucu paragraflar, bazen de herkesin bihaber olduğu hikayelerime yazdığım ama sonra silinenlerden arta kalan kelimeler... (Her bölüm çoğunlukla birbirinden bağımsız bir şekilde yazılmıştır.)...