15. Bölüm - 'Sana Aşığım Oğuz Kaya'

4.9K 198 33
                                    

Medya Nisan Kaya.

Bölüme geçmeden önce yıldız tuşuna basar mısınız?

Şimdi bölüme geçebilirsiniz iyi okumalar :)

Önceki Bölümün Sonu:

Oğuz kafasını kaldırdı ve derin gözleriyle bana baktı. Elini yanağıma koydu ve yaklaşmaya başladı. Yaklaştı. Yaklaştı. Bende elimi yanağına koydum. Bende yaklaştım. Yaklaştım. Dudaklarımız birbirlerine değdiğinde kalp atışlarım ağzımdan çıkacakmış gibi atmaya, ellerim titremeye başlamıştı. Dudaklarımız hareket etmeye başladığında her şey benim için tamamlanmıştı. O beni narin bir şekilde öpüyordu. Ben ona karşılık vermeye çalışıyordum. Dudaklarımız ayrıldı. Alnını alnıma yasladı ve ağzından çıkan tek cümle şu oldu.

"Seni seviyorum Eylül."

Eylül Demet'in ağzından:

3 kelime, 8 hece, 18 harften oluşan bu basit cümle benim içimde bazı şeylerin harekete geçmesine neden oldu. Tam şuan da Oğuz'a ne tepki vereceğimi bilemiyorum. Şaşkınım. Aslında bunu öpmesinden anlamam gerekirdi. Ama ben bir aptaldım ve sadece kendi duygularıma yoğunlaşmıştım. Oğuz benim için kapalı bir kutuydu. Onu anlayamıyordum. Çözemiyordum. Ama ben bu kutunun anahtarını paspasın altında buldum. Ve yavaş yavaş çevirmeye başlıyorum.

Tahmin edin ne oldu? Oğuz bana aşkını ilan ettikten sonra heyecandan bayıldım. EVET TAM ANLAMIYLA BAYILDIM. Gözlerim karardı. Kendimi Oğuz'un kucağında buluverdim. Ya çocuğa cevap veremedim ama ben. Daha 'ben de seni seviyorum.' diyecektim.

Gözlerimi açtığımda evdeydim. Ve hava aydınlanmaya başlamıştı. 'Ben eve nasıl geldim? Bana ne oldu?' diye kendimi sorgularken gözlerim ayak ucumdaki uyuyan Oğuz'a kayınca her şeyi birden hatırladım. Bu ayak ucumda oturan şahıs beni öptü üstüne beni sevdiğini söyledi. Benim de tepkim bayılmak mı oldu? Salak Demet. O kadar hayal kur sonra bayıl ve hayalin uçan balon gibi uzaklaşsın senden. Aferin Demet, başarılarının devamını dilerim kızım.

Düşüncelerimden ayrılıp Oğuz'u dürtmeye başladım.

"Oğuz uyan."

"Hııh."

"Oğuz uyansana."

"Ne ya anne?"

"Anne mi?"

Kahkaha attım. Bu sırada Oğuz gözlerini araladı. Geriye doğru doğruldu ve esnedi. Sonra bana döndü.

"Saat kaç olmuş ya?"

Telefonunu açıp kapattı.

"11.15 mi? Bu kadar saat nasıl uyudum ben?"

"Ben de daha şimdi kalktım zaten."

"Ben kalksam iyi olacak. Kendine iyi bak."

Oğuz koşar adımlarla odadan çıktı. Ne olduğunu anlamadım ama kaçmaya çalıştığı belliydi. Bende koşarak onun peşinden gittim. Merdivenlerden inerken onu bileğinden kavradım ve onu durdurdum.

"Oğuz nereye?"

"Eve gidiyorum. Düğüne 2 gün kaldı. Eşyalarımı hazırlamam gerek."

Zoraki Evlilik//Demet&OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin