23. Bölüm - 'Sıcak'

2.3K 78 5
                                    

Önceki Bölümün Sonu:

Sözleri o kadar kalbime dokunmuştu ki her kelimesini kalbime hapsetmiştim. Her kelimesinde her kelimesinin doğruluğu kendini belli ediyordu. Gözlerine bakışlarımı çevirdiğimde gözlerinin dolduğunu farkettim. O silmeye çalışsa da farketmiştim işte. Bu yüzden oydu kalbimin sahibi. Benim de gözlerim dolmuştu. Bu sırada gülümsemeye çalışarak ellerini tuttum. "Ben de seni çok çok çok seviyorum. İstanbul'a gidince bu konu netleşecek işte. Sen kafana takma. Bak 2 hafta... Şunun şurasında en fazla 2 haftamız var değerini bilelim." kafasını salladı ve elimi öptü. O sırada gözümden bir damla yaş aktı. Bi eliyle gözyaşımı sildi.

"Ehh doyduysan artık kalkalım da plaja gidelim." Oğuz'a tek kaşımı kaldırarak baktım.

"Neden 'ehh doyduysan artık' da bir mana varmış gibi hissediyorum?"

"Bilmem ki güzelim sen hissediyormuşsun. Ben bir şey demedim." sırıtıyordu.

"Sen bana çok mu yedin diyorsun? Aşk olsun Oğuz ben çok mu yiyorum?" bu sefer kaşlarımı iyice çattım. Oğuz'da yanıma geldi ve ellerimi tuttu. Dudağımdan öptü.

"Aşk olsun güzelim. Aşk olsun."

Eylül Demet'in ağzından;

Oğuz'a trip ata ata havuza varmıştık. Evet denize gitmekten vazgeçmiştik. Çünkü kasım ayının ortalarındaydık ve deniz bu havada buz gibi olurdu. Gittiğimiz havuzda kapalı havuzdu zaten. Güneşlenemeyeceğim diye üzülüyordum. Tabi şaka bir yana balayına kasımın ortasında geldiğimize üzülüyordum. Bu ayda evlendiğimiz için bu zamanda balayındaydık. Ama ne bileyim işte. Her genç kız ister yazın evlenip güzel bir balayı yapmayı.

Havuza geldiğimizde tek yapabileceğimiz şey yemek yiyip yüzmek olduğu için önce havuza girdik. Genelde havuzun yanındaki tabelalarda havuzdan önce yemek yenmeyeceği yazardı ve daha yeni kahvaltı yapmıştık. Havuzda bir süre yüzdükten sonra çıktık. Şezlonglara yattık. Biraz uzun kaldığımız için yorulmuştuk ama aşırı da eğlenmiştik. Biraz oturup sohbet ettik. Daha sonra bir şeyler sipariz ettik. Tabiki de pizza ve patates. Yanında da kolaaa.

*********************************

Bir süre daha oturduktan sonra eşyalarımızı toplamaya başladık. Topladıktan sonra da otel odasına yola koyulduk. Saat 4 falandı. Duş almamız falan anca 5.30-6 olurdu. Otelden çıkınca biraz gezecektik ve gezdiğimiz yerde akşam yemeği yiyecektik. Sonra da bara gidecektik. Ve böylelikle odaya vardık. Tam odaya girdiğimizde Oğuz'la kısa bir bakışma yaşadık. Bakışlarımızla konuşuyorduk resmen. Birkaç saniye sonra ikimizde tuvalete koşmaya başladık. İlk giren ben oldum. Kapıya yaslanıp kendi kendime gülümsedim. Ne olursa olsun, kaç yaşımızda olursak olalım hala çocukluğumuzdan ödün vermiyorduk. Oğuz'un homurtuları ise bana keyif veriyordu.

''Ama bu haksızlık. Sen zayıfsın daha çeviktin ve aradan geçtin!''

*********************************

İkimizde bir güzel banyomuzu yaptıktan sonra üstümüzü giyindik ve beraber aşağı indik. El ele tutuşarak otelin önündeki valenin getirmiş olduğu arabaya bindik. Ve gideceğimiz yere yola koyulduk. Ben ne kadar ısrar etsem de Oğuz bana söylemedi. Neymiş sürprizmiş. Söylerse sürprizin ne anlamı kalırmışmış. Ben de en sonumda pes edip yolu izlemeye başladım. Ve dayanamayıp uyuyakaldım. Gözlerimi açtığımda yan koltuğumda Oğuz gözlerini bana dikmişti. Yalancıktan esnedim.

"Nerdeyiz vardık mı?"

"Vardık sevgilim ama o kadar güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım."

Zoraki Evlilik//Demet&OğuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin