Bölüm 32

8.5K 451 82
                                    

Arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Sevdiğim insanlar teker teker çekip gidiyordu Hayatımdan. Daha ne kadar azalacaktı umutlarım? Birini kara toprağa teslim etmiştim. Korkuyordum. Ya benim yüzümden olduysa bu yaşananlar? Bir kez daha kaldırabilirmiydim?

Mezarlığa doğru gidiyordum. Kalbimin inanması için hergün gidiyordum. Alışması için yokluğuna. Bu acıyıda dindirmesi için gidiyordum. Belki yeni acılara yer açardı kalbim. Delik deşik olduğu yetmiyor gibi..

⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐

Mezarının başına oturup elimi açtım. Duamı okudum. Onun hasreti yakıyordu bedenimi. Gözlerimden süzülüyordu onun yokluğu. Çok ağır geliyordu buna alışmak. Hiçbirşeyde mutlu olamıyordum. Mutlu edemiyordum kimseyi.

Sevgi'm benim güzel arkadaşım. Tertemiz bir kalbe sahiptin. Neden yaptın bunu? Neden söylemedin bana derdini? Birlikte çözerdik herşeyi. Birlikte yok ederdik içindeki kederi. Neden çözümü ölmekte aradın? Neden benim yaptığım hataları sende yaptın? Bak ben başaramadım ölmeyi. Ama sen başardın. Arkanda bir enkaz bırakarak.

Gözlerimi silip ayağa kalktım. Aslında onu burda bırakmak ölümden beter geliyordu bana. Yavaşça yürüyüp arabaya bindim. Artık birşeylere cesaret etmem gerekiyordu. Belki çok zor olacaktı benim için ama yapmam gerekiyordu. Sevginin evine girmem gerekiyordu.

Arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Gözlerimden yaşlar bir türlü durmuyordu. Bir keder bitiyor diğeri başlıyordu. Bu nasıl bir kaderdi böyle?

⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐⭐

Yol boyunca farklı düşünceler beynimi kemirdi. Evin önünde durup evi seyretmeye başladım.

Hazır mıydım gerçeklerle yüzleşmeye. Ya herşey daha kötü olursa? Ya daha büyük bir çıkmaza sürüklerse beni? Belkide hiçbirşey öğrenemeyecektım. Bu gizlilik beni eritip bitirecekti. Onun ben ve Sevda'dan  başka kimi vardıki. Neden bize söylememişti? Neden bu kadar suçluyordum kendimi?

Yavaşça arabadan indim. Evi bile kasvet kaplamıştı. Yanlızlık sarmıştı kollarını, dik dik beni izliyordu. Ürkütücü bir soğukluk titretiyordu kalbimi.

Yapayanlızdı. Tıpkı toprak sevgiyi kollarına aldığı gibi. Yanlızlıkta evi kollarına almıştı.

Yavaşça eve doğru yürüdüm. Kapının önüne gelince içimdeki korkuyu yutkunup cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.

Sevgi Sevda'yla bize birartene anahtarını vermişti. Çok sık tatile çıktığı için ayda bir evini temizletmemizi isterdi eskiden, ama Yavuz hayatıma girdikten sonra beni birkez olsun aramamıştı. Tamamen kopmuştur birbirimizden.

Yavaşça içeri girdim. Sevda'nın evi gibi küçük bir ev değildi Sevgi'nin evi. Lükse düşkün biriydi. O yüzden evinin her bir karesinde bir servet gizliydi.

Ama tuhaf bir şekilde sadelik hakimdi evin içinde. Herşey değiştirmiş belliydi. Siyahla büründürmüş evi. Bir kasvet hakimdi evin içinde. Nerdeyse 4 yıldan beri gelmemiştim bu eve.

Yatak odasına doğru ilerledim. Neler olmuş bu eve böyle. İçimi büyük bir huzursuzluk kaplamıştı. Kendimden utanmıştım. Ben nasıl bir arkadaştım böyle? Nasıl bu şekilde yanlız bırakmıştım onu? Nasıl karanlığa gömülmesine müsade etmiştim?

Yatak odasının kapısını açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu farkettim. Kapının yanındaki komidinin çekmecelerine bakmaya başladım. Bir türlü anahtarı bulamıyordu. Bir süre aradıktan sonra umudumu kesmek üzereyken üstündeki çiçek vazosu dikkatimi çekti.

Çiçeği çıkarıp attım. İçine baktığımda anahtar alime gelmişti. Anahtarı alıp kapıyı açmaya başladım. Biraz uğraştıktan sonra kapı sonunda açılmıştı.

TUTSAK 2 "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin