Medya. Sevda...
Gözlerimi kapattım. Gözlerimden süzülen yaşlar herşeyi anlatıyordu. Acıyı, kederi. Peki bundan sonra ne olacaktı. Ben olacakmıydım. Yada benliğim bende olacakmıydı? Ya kalbim. Birdaha bu denli atacakmıydı yaşamak için? Zaman ayaklarımın altından usulca ilerliyordu.
Aç gözlerini. Sana o gözlerini aç diyorum. Sende benim yaşadıklarımı yaşa.
Öldür beni.
Asla. Seni asla öldürmeyeceğim. Benim gibi acılarınla sürüneceksin.
Sana şu nalet gözlerini aç diyorum.Bir anda ses kesildi.
Neler oluyor lan.
Gözlerimi açıp ekrana baktım.
Umut bütün ihtişamıyla gülümseyerek beni izliyordu. Yerimde donmuş bir şekilde, Ayaz'ın adamın boğazına yapışmış tıpkı yaman gibi boğazına bıçağı dayamış kameraya dikmiş sanki bizi izliyordu. Donuk bakışları ve soğuk kanlılığı ekrandan bile insanın kanını donduruyordu. Gözlerimin içine bakarak adamın boğazını kesip attı bir kenara.
Yavaş adımlarla ekrana yaklaşıp.
Senin canınıda almaya geliyorum.
Yaman'ın arkamda bedeninin gerildiğini hissettim. Ekranı değiştirip Sevda'yla selimi gösterdi. Kutuyu açan sevda şaşkın bir şekilde bir koli dolusu siyah güllere gözlerini dikmiş izliyordu.
Aaaaaahhhh.
Arkamda öfkeden kuduran yaman boğazımı daha çok sıkmaya başladı. Bıçak biraz daha geçti Tenime. Akan ılık kan tenimin üzerinde yol buluyordu. Bu acı içimdeki mutluluğu biraz olsun aksiltmiyordu. Bana ne olduğunun önemi yoktu. Sevdiklerim yaşıyordu. Onlara birşey olmamıştı. Ayaz bir kez daha kazanmıştı güvenimi.
Arkamızdan silahın çekilme sesi odada yankılandı. Burda yanlız değildim. Mutluluktan ağlamak istiyordum. Yavuz'un büyüleyici kokusu çoktan genzimi doldurmuşdu.
Yavuz buradaydı. Boynumdaki el biraz olsun gevşedi. Bıçağı elinden aldığını hissettim. Kurtulan bedenim kendini yere bıraktı. Öksürmeye başladım. Açılan yaraya elimle kapatarak öksürüyordum.
Hayat sanki yeniden doğmuştu benim için. Sevdiklerime birşey olmamıştı. Sevdiğim iki erkek umudu elimin içine bırakmışlardı. Ona iyi bak dercesine.
Abi.
Abi deme bana.
Abi bak.
Sus. O kadar masum insanın canına kasteden biri benim kardeşim olamaz.
Arkama döndüğümde Yaman diz çökmüş Yavuz'a yalvarıyordu. Yavuz silahı kafasına dayamış içindeki bütün öfkesini üzerine kusuyordu.
Gözlerimden süzülen yaşlar, bu kez acıdan değildi. Elime aldığım umuttan ve mutluluktandı. Yavuz keybettiğim güveni getirmiş yüreğime dolduruyordu.
Bir süre sonra Yaman'ın ellerini arkadan bağlayıp, bana doğru gelmeye başladı. Önümde diz çöküp kollarını bedenime sardı.
Üzerimdeki korkunun izleri onun sıcaklığıyla kayboluyordu. Saçlarımı oksayıp, güvende olduğumu hissettirmeye çalışıyordu.
Konuşmasına gerek yoktu onun varlığı yetiyordu, kalbimdeki yaraların iyileşmesine.
Yavaşça beni ayağa kaldırdı. İçeri giren iki adam Yazman'ın kollarından tutup zorla götürüyorlardı. Arkasından söylediği sözler bir bıçak gibi saplanıyordu kalbime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK 2 "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)
Genel KurguUzun zaman oldu. Kalbimi kendisiyle dolduran adamdan ayrılalı. Hergün sızlayan ve yalvaran kalbim yorgun. Sessizce köşesine oturdu. Onsuz yeni bir sayfa açmıştım kendime ama bu kadar zor olacağını bilmiyordum. Onu gün geçtikçe daha çok özlüyorum. Y...