12. Bölüm

15.1K 726 19
                                    

Açık mavi gözleri şaşkınlıkla ve korkuyla irileşmişti. Kırmızımsı dudakları aralanmıştı. Ve alnı çizgi çizgi olmuştu. Yeni halime alışmaya çalışıyordu belli ki! Ben bile alışamamışken çevremdekilerin alışmasını bekleyemezdim. Şimdi benim değişimimden çok daha önemli bir konu vardı. Melis hamileydi ve Gökmen geri dönülemez bir hata yapmıştı.

"Anlat bakalım Gökmen." Dedim. Ve oturduğum koltukta geriye yaslanıp bacak bacak üstüne attım.

"Duru olanları biliyorsun.-" diye gevelemeye başladı. Yaptığın hatayı nasıl açıklayacaksın merak ediyorum. Anlat!

"Ve senden senin yaptığın iğrençliği dinlemek istiyorum. Bakalım yüzün kızaracak mı?" dedim sert bir tonda. Yutkundu ve masasının üstündeki bir bardak suyu yudumladı.

"Melis ve ben birlikte olduk. Bana aşıkmış. Ben ona karşı aynı hisleri beslemediğimi söyledim-" Elimi hafifçe susması için kaldırdım. Yalanlarla vaktimi kaybetmek istemiyordum.

"Yalan söylersen öğrendiğim dövüş derslerini üzerinde kullanmak zorunda kalırım. Ve inan bana bunu zerre vicdan azabı çekmeden yaparım." Diye sözünü kestim. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Korkuyordu. Eh, Poyraz'dan geçen bazı delilikler vardı.

"Sen gittiğinde biz Poyraz'ı toparlarken Melis'le aramızda bazı şeyler gelişti. Gözlerimi kapattığımda onu görmeye başlamıştım. Onu çok arzuluyordum. Başka kızlarda deniyordum ama o kızlar Melis'e dönüşüyordu. Dayanamıyordum artık."

Onu dinlemeye devam ettim. Aşkını arzu sanmıştı. Bu düzeltilebilirdi. Ama o gecenin sonu... İşte bu affedilebilecek bir şey miydi bilmiyordum. Ben affedemezdim. Melis de normal koşullarda affetmezdi ama ortada bir bebek vardı. Onun için yapardı.

" İki ay önce onun kapısının önünde bekledim saatlerce. Minik bir öpücük olsa bile razıydım. Ama aramızdaki elektrik o kadar güçlüydü ki artık ona çekiliyordum istemsizce. Melis devam etmemi söyledi. Bu hayatımda aldığım en güzel hediyeydi. Melis gibi güzel bir kızla birlikte olmak için tüm erkekler kuyruğa girer."

Son cümlesinden sonra yumruğunu sıktı. Farkında olduğunu sanmıyordum. Melis'e önem veriyordu. Bu eşek olduğunu değiştirmiyordu ya neyse.

"Seviştik. Sonunda bana aşık olduğunu anladım. Ben aşka inanmam Duru. Varlığını da kabul etmem. Sıkıya gelemem anlıyor musun? Benim taktiğim-"

"Seviş bırak?" dedim sorarcasına. Sinirden ellerim titremeye başlamıştı. "Peki sonra ne oldu?"

"Onu kıracak şeyler söyledim ve gittim." Dedi. Kırmak değil parçalamaktır bu. "Bana bağlanmaması gerekir Duru. Onu daha fazla kırmak istemem."

"Bak Gökmen, Melis seni birkaç aydır değil tam dört yıldır seviyor. Kördün, aptaldın ama zararsızdın! Şimdi? Gökmen bu senin yaşadığın ortam değil! Burası Türkiye! Bakire ve bekar bir kızla sevişip bırakamazsın! Ki bu kız seni seviyorsa! Yani anlamıyorum aşık olmak bu kadar kötü bir şey değil ki!"

Geriye yaslandı ve gülümsedi. Gözlerini bana dikti. İrkildim. Gözleri imalı bir alayla bakıyordu bana.

"Gerçekten mi? Bunu sen mi söylüyorsun Duru?" dedi alayla. Ne? Bu ne haddine? Kendini ne sanıyor bu piç?

"Ben söylüyorum! Poyraz senden bin kat daha adamdır Gökmen! Onunla benim aramdakilere yorum yapma hakkın yok. Senin gibi bakire bir kızla birlikte olup hamile bırakmadı pislik herif!" diye bağırdım. Adam gibi konuşmaya gelende hata!

Gökmen'in gözleri irileşti. Oturduğu yerde doğrulurken şaşkınlıkla dudakları aralanmıştı. Ya Gökmen efendi! Bebek olunca böyle kalırsın işte. Melis seni o kadar seviyor ki bebeğini aldırmayı düşünmedi bile! Ama sen buna zerre değmezsin.

İKİ YABANCI |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin