5. Bölüm

17.8K 841 23
                                    

Poyraz Tubay

"Anlat bakalım abi. Ne boklar yiyorsun?" Al buradan yak. Yemin ediyorum imdat diye bağıracağım. Kimse neden bana inanmıyor? Ulan herkes sevgimizi, aşkımızı örnek gösterirken neden herkes bana atılan iftirayı bekliyormuş gibi hemen inanıyor? Ben Duru'mun kirpiği düşse canı yanan adamım onu aldatmak ne!

"Bir bok yediğim yok! Onu aldatmadım ben Gökmen! Suçlamaktan vazgeçin artık."

Gökmen toplantıda gerginliğimi görüp akşam beraber yemek yemeyi önermişti. Duru biraz kafa dinleyip düşünsün diye kabul etmiştim. Onu haberdar etmek için üç kere aramış üçünde de cevap alamamıştım. Sonunda pes edip mesaj atmıştım. Ona da cevap vermemişti.

"Geçmişin sana inanmamıza engel oluyor Poyraz."

"Geçmişe göre değerlendirme yapıyorsak aramızda yerin olmamalıydı Gökmen." Gökmen sözlerimin ağırlığıyla yutkundu. Rakısını kafasına dikti.

"En son yargılayacak kişi benim, öyle değil mi?" İnsanları kırmaktan nefret ediyordum ama yeter artık! Bir şey yaptığım yok suçlanıyorum.

"Hata yaparsam yargılarsın. Hatta döversin de. Ama ben senin aylarca pisliğini görmeme rağmen dinleydiysem, evime aldıysam, sana dostum dediysem senden benim zor zamanımda bana çamur atacağına bana ne denirse densin önce dinlemeni beklerim." Rakımdan bir yudum aldıktan sonra denize baktım. Şu dalgaların uzaklaşırken iftiraları da uzaklaştırsan... Eve gittiğimde Duru'm beni dinlese, anlasa suçsuz olduğumu.

"Ne oldu Poyraz? O akşam noldu?" Gökmen'e baktım.

"Kandırıldım." Kaşları derince çatıldı. "Eski sevgilisinin hala peşinde olduğunu söyledi. Benden yardım diledi."

"Sen de yardım ettin. Sevgilisi gibi davrandın. Ofise gelen de Duru oldu." Evet aynen böyle olmuştu. Başımla onayladım. "Basit kadınların numaraları hep aynıdır. Aptalsın Poyraz. Herkes Duru gibi masum mu sandın?"

"Önemli olan ne sandığım değil Gökmen. Duru bana inanmıyor, bakmıyor baktığı kısacık sürede bile tiksiniyor. Dinlemiyor Gökmen. Bir ömür onunla geçirmemişim gibi tanımamazlıktan geliyor. Ben onsuz nefes alamıyorum. Canım acıyor, bunu görmüyor."

Çocukken elimden sıkıca tutan bir daha da bırakmayan o kız şimdi benden tiksiniyordu. O benim hayatımken, ben benim tüm tebessümlerimin başrolüyken nasıl inanmazdı?

"Geçmişin acıtıyor, Poyraz." Ne geçmişmiş arkadaş! Ula o zaman ben daha onun beni sevdiğini bilmiyordum, sevdamı keşfedememiştim. Onu sevdiğimi anladım an tüm kadınları öldürmüştüm. Dilimden tek bir kadın düşmüştü, kalbim tek bir kadınla çarpmıştı.

"Geçmiş ondan öncesini kapsıyor Gökmen."

"Onun için değil. O hep farkındaydı sana aşkının. Bunu bana sen söylemiştin. Sen bilmesen bile başkasına baktığın her an o kırıldı. Ve bu kırgınlıklar birikti. Senin bunca zaman bir şey yapmaman değil problem. O içten içe bekliyordu. Ne kadar güçlü görünse de onun gücü sensin Poyraz. Ona bir yaşam sunmadın sen. Hep vardın. Kendi ayakları üstünde duramadı. Kendine güvenmediğinden senin onu ne kadar seversen sev gideceğine emin. Bunu gördüğünde ise... Son kırgınlığı oldu. Gemileri yaktı. Onun gibi iyi kalpli bir kız Ecem'in Türkiye'de iş bulamamasını rica etti benden."

Kafamı masaya defalarca vurmak istedim. Beynim dağılana, geberene kadar durmaksızın vurmak. Ama olmaz. Ne yapıp edip Duru'mu ikna edecektim. Ona ondan başkasına o gözle bakamayacağımı, onsuz yaşayamayacağımı bir çeşit kabullendirecektim. Ama... Ya olmazsa? Ya giderse? Yok, Duru gitmez! Duru ergenken bile hiç gitmedi, şimdi hiç gitmez, değil mi? Gitmez!

İKİ YABANCI |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin