Keyifli okumalar 😉
Bu adam kaç yaşında ki? Yani az buçuk değil, arada baya yaş farkı var. Biri daha yeni doğmuş on beş günlük bir bebek. Diğeri ise şirket sahibi.
Acaba herkese yalan söylüyor olabilir mi? Yani bir baba olacak yaşta adam. Aman ya bundan banane! Bebek ister kardeşi olsun ister kendi çocuğu. Beni ilgilendirmez.
Ben buraya işimi yapmaya geldim. İşimi yaparım maaşımı alırım ve gerisine karışmam. Zaten gerisi beni ilgilendiren bir şey de değil.
Yaslandığım duvardan kendimi çekip Ecem'in odasına ilerlerken niye Emir'in yanına geldiğim tekrar aklıma geldi ve tekrar küfür ederek onun odasına döndüm.
Derin bir nefes alarak elimi kapıya uzatarak çaldım. Aralık olan kapı benim vuruşumla birlikte sarsılarak biraz daha açılırken Emir gelip tamamen açtı. Ve yarı çıplak bedenini gözüme soktu.
"Hayırdır gece gece?"
"Pijama verecektin bana." dememe göz devirerek içeri girdi. Ardından içerden başka kapıyı açarak oraya da girdi. Kısa süre sonra elinde katlanmış mor rengi saten pijama elinde getirip suratıma yapıştırdı.
"Başka bir şey yoksa ben uyuyorum!" dediği gibi de kapıyı sutratıma çarptı. Bu defa göz deviren ben olurken pijamayı koltuk altıma sıkıştırıp odaya girdim.
Üstümde ki kıyafeti kenara koyup pijamayı giydikten sonra boy aynasına baktım. Bu pijama her kiminse açık giyinmeyi sevdiği aşikar. Çünkü pijama altı saten bir şort ve kenarlarında yırtmaç var. Üstü de ince askılı. Ve sahibi benden kısa olacak ki az birazda göbeğim açılıyor. Şaka mı bu?
Sözde zengin olacaklar işte! Bunun kapalı olanı daha pahalı da ondan mı almadılar acaba? Hem de bu soğuk havada!
Söylene söylene yatağa girerken, gece Emir tekrar odaya girer mi acaba, diye düşünmeden edemedim. E malum bu oda hemen yan odası olduğu gibi bir de kızının yada kardeşinin odası.
Bu ihtimal büyükken kalkıp kapıya ilerledim. Üzerinde ki anahtarı çevirip kenara koyduktan sonra telefonumu alıp Sinan'a işe girdiğimi ve ne iş olduğunu belirten bir mesaj attım. Ardından rahat bir şekilde yatağa girip Ecem'in yanına kıvrılarak uykuya teslim ettim kendimi.***
Uykum cırlak bir ses ile bölünürken gerinerek uyandım. Kendimi çıplak gibi hissetmem ile kafamı kaldırıp baktığımda halime göz devirdim.
Üstümde ki kıyafet alttan yukarı doğru sıyrılırken askılardan biri de kolumdan aşağı düşmüş. Şort zaten başlı başına azıcık bir şey kapatıyordu onu da açmış. Yani çıplak hissetmem çok normal.
Üstümü toplarlarken yataktan kalkıp Ecem'i kucağıma aldım. Burnuma pis koku dolarken çekmeceleri karıştırıp malzemeleri bularak altını değiştirdim. Ardından ağlaması hafiften durulan minik cadıyı yatakta bırakıp dün kıyafetlerimi koyduğum yere ilerledim. Ama yoktu.
Sağa sola, ileri geri bakmama rağmen bulamayınca korkuyla gözlerimi büyüttüm. Ben odanın kapısını kilitlemiştim ya! Nasıl olur?!
Anahtar koyduğum kenarda duruyordu ama yazık ki kapıya elimi koyup denediğimde kapı açıldı. Yani biri gece odaya girip beni resmen çıplak mı gördü?
Ağlayacak gibi olurken Ecem'in yanına gidip oturdum. Resmen hem kıyafetlerimi almışlar hem de beni çıplak görmüşler! Emir'den nefret ediyorum! Bu pijama olarak nitelendiren insanlardan nefret ediyorum! Bunu pijama diye diken ve satan insanlardan da nefret ediyorum! Bunu pijama olarak alanlardan da nefret ediyorum! Bunu bana pijama olarak veren Emir'den de nefret ediyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Alev
ChickLitHayat onunla dalga geçti, o da hayatla. Her defasında uzatılan çelmeye takıldı ve yere düşüp dizlerini kanattı. Yine de yılmadı. Kalktı ayağa. Bazen kendi kendine bazen ise arkadaşının yardımıyla. Çoğu zaman temizledi kanayan yarasını genelde ise a...