Keyifli okumalar 😉
Bazen kelimeler kifayetsiz kalır ya, tek kelime edemezsin. Yada söyleyecek bir kelimeyi geçtim, tek harf bulamazsın. Mimik bile oynatamazsın. Vereceğin herhangi bir tepki yanlış anlamalara yol açabilir sonuçta...
Kalbim deli gibi çarpıyordu. Elimin altında duran kalp ise benimkinden farksızdı. Ya söylediği şeyi konuştuktan sonra farkettiği içindi yada kalp ritim bozukluğu vardı. Beni kolunun altına alıp dibine çektiği için bir nefes yakınında olduğumdan böyle olacak değil ya.
Emir kalp ritmi anormal hızda çarpmasına rağmen Yahya Bey ile koyu bir sohbete girmişlerdi. Konu ise bizim düğündü. Evet, hani şu hiç olmayacak olan düğün.
"Tatlım, benim bildiğim harika bir modacı var. Eli de hızlıdır. Bu kadar kısa süreye anca bildiğim modacı yetişir." Konuşan Zeliha Hanım ile ona dönüp gülümsedim.
"Modacı nereye yetişecek, anlamadım." demem ile birlikte kadın güldü. Ne var bunda komik olan?
"Canım evleneceksin ya, onu diyorum. Gelinlik için en hızlı o diker. Yarın seninle buluşup oraya gidelim mi?" Yok artık! Resmen kadın benden daha hevesliydi. Yani ağzı açık kala kalmasam cevap verecek olabilsem tabi ki bunu yüzüne karşı da söyleyebilirdim.
"Ah tatlım, tabi senin kendi bildiğin modacın var sanırım. Salak kafam işte düşünemedim birden." deyip kendi kendine sövdürüyordu. Bu durum artık yüzümde nasıl bir ifade varsa, kadını baya mahcup etmişti.
"Ah yok öyle değil," diyerek toparlamaya çalıştım. "Malum evliliğin bu kadar çabuk olacağını bilmediğim için aniden duyunca şaşkınlık geçirdim. Hâlâ da o şaşkınlık içerisindeyim."
"Ah Emir ah, kızı o kadar çok oyalamışsın ki kız artık evlenmekten ümidi kesmiş resmen." diyen Yahya Bey ile Emir bana döndü.
"Beni sevmeyi kesmesinde evlilikten ümidini kesmesi sorun değil." mi dedi? Yoksa ben söylediklerini kıçımdan mı anladım? Var bi sorun ama hadi hayırlısı.
"Vay be Emir, böyle şeyler bilir miydin sen?" diye soran Yahya Bey ile Emir'in gerçekten öyle söylediğini anlamış oldum.
"Bende aşık olmadan önce böyle şeyler söyleyeceğimi tahmin dahi etmezdim." diyen Emir de vardı bi haller. Ya gerçekten aşık olmuştu, yada kafasına saksı gibi bi şey düşüp ne diyeceğini şaşırttırmıştı. Ama yok ya saksı yetmez ki, saksının durduğu balkon ile birlikte evin tamamı düştü sanırım adamın kafasına.
"Ne diyim o zaman, Allah bir an önce tamamına erdirsin, inşallah." diyen Yahya Bey ile eşi içten bir şekilde amin dedi. Ardından elini ters çevirip esneyen ağzına kapattı.
"Neyse bizde yavaş yavaş kalkalım artık. Bugün baya yorucu bir gündü. Eve gidip yatıp hemen uyumak istiyorum." Yahya Bey ayaklanırken söylediklerine karşılık hemen Emir de ayaklandı. Zeliha Hanım'a ayak uydurup bende ayağa kalktığım da hep birlikte bardan dışarı doğru ilerlemeye başladık.
"Emir, anlaşma bir kaç gün içinde hazırlanmış olur. İmzalamak içinde yine böyle güzel bir akşam geçirelim." demesiyle kolumu Emir'in koluna geçirip itinayla çimdikledim. Bu hayır demekti. Ama,
"Tabi ki Yahya Bey, çok mutlu oluruz." diyen Emir çimdiğimi ya hissetmemişti yada beni siklememişti.
"Tamam öyleyse herşey hazır olduğunda ararım haberleşiriz." dedi arabasına binerken. Zeliha Hanım bana sarılmak için uzanırken bende ona yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Alev
ChickLitHayat onunla dalga geçti, o da hayatla. Her defasında uzatılan çelmeye takıldı ve yere düşüp dizlerini kanattı. Yine de yılmadı. Kalktı ayağa. Bazen kendi kendine bazen ise arkadaşının yardımıyla. Çoğu zaman temizledi kanayan yarasını genelde ise a...