21.bõlūm ~ Yıllar

969 63 37
                                    

Keyifli okumalar 😶

{•~• Emir •~•}

"Biliyor musun? Bugün hava soğuk. Güneş var ama insanı ısıtmıyor. Sen gittiğinden beri havalar bu kadar soğumamıştı. Kış ayları bile hafif geçti. Sen üşüdün mü hiç orada? Hani toprağa düşen cemre var ya, o hiç ısıttı mı toprak ile birlikte seni? Yoksa hava ne kadar sıcak olursa olsun üşüdün mü?

Güneşin çok yaktığı zamanlar oldu beni. Ama içim hep buz gibiydi. Sensiz üşüyorum ben. Hayat en değerlimi aldı benden. Yine de rahat vermiyor bana.

Hani beni sevmiyor ya hayat, çekilmiyor ya, sensiz daha da beter oldu. Yaşamak çok zor artık.

Bugün bana son gülümsediğin ve hemen ardından sonsuza kadar gözlerini kapattığın o yere gittim. Sonra da seni benden alan o sarhoş piçe.

6 yıldır olduğu gibi görüş saati bitene kadar sessizce birbirimize bakarak oturduk. Görüş saati bitmeye de saniyeler kala özür diledi hemen ardından ona tokat attım. Tıpkı 6 yıldır yaptığımız gibi yani. Bir ritüel haline geldi.

İlk yıl her ay gidiyordum. Biliyorsun. Sonra yavaş yavaş azaldı onu görmeye gitmelerim. En son iki ay önce gitmiştim sanırım o piçin yanına.

Başlarda ne kadar tokat attığımı da sayıyordum ikinci yıldan sonra saymayı bıraktım. İçimde ki acı diner diye atıyordum. Dinmiyor ama olsun. Belki içimde ki sızıyı kısa bir süreliğine de olsa hisseder diye vurmaya devam ediyorum...

6 yıl...

Dile kolay değil mi? Ama insana kolay değil. Alışılıyor yalnızlığa ama sensizliğe alışılmıyor. Bak saçlarım uzadı. Senden sonra kimseye kestirmedim. Kendim de kesmedim.

Şimdi burada olsan ya gelip saçlarımı kessen hatta beni kel bile etsen sana kızmam. Yemin ediyorum bak. Ses çıkarmam. Hatta teşekkür ederek sarılırım. Ama yoksun...

Bende olmasam keşke. Beni de yanına alsan ve birlikte bir ömür uyusak. Sensiz nefes almak bile çok zor..."

Ve daha nice sözler...

Her kelime acı veriyordu bana. Her sözü yakıyordu canımı. Ama sesimi çıkarmıyorum. Neden çıkarayım ki zaten? Kimim ben? Onun hayatında ki kim?

Her ay geliyordu mezara hatta bazen daha sık geliyordu. Nedense her yok, ortadan kayboldu, denildiğinde burada olduğunu tahmin ediyorum. Ve her seferinde de beni yakan cümleleri dinliyorum.

Sinan kaza yerinde ölmüştü. Sevda ağlarken burnu kanamaya başladığı zamanda bayılmıştı. Sonra hasta oldu. Öyle böyle değil ama. Ağır bir grip gibi geçirdi hastalığı.

Ve ne kadar istesem de onun yanında olmadım. Olamadım. Derin baktı. Kendi kardeşine bakar gibi baktı. Nermin yardım etti ama Derin bambaşka baktı.

Derin haklıydı. Ona karşı hislerim vardı. Bunu o kazada göğsüme değen her damlanın düştüğü yer beni yaktığında anladım. Göğsümde bir başkasına ağladı. Sevdiğim, sevdiğine ağladı...

Elimden bir şey gelmedi. Gelemezde zaten. Gideni geri getiremem. Bu içimdeki istemediğim duygular oldukça da gelmesini de istemem. Ama o hali aklıma geldikçe...

Yeşil Alev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin